Bizi insan yapan ne?
Bugün bayram. Tüm okurlarımın bayramını kutlarım. Böyle bir günde ekonomi ve finanstan biraz uzaklaşıp, başka konulara girmek istedim. Bizi insan yapan nedir gibi daha hafif görünen ve fakat içeriği hayli ciddi bir sorunun yanıtlarını irdelemek ilginç olur diye düşündüm. İnsanlarla beraberken iyiyi kötüden, çalışanı çalışmayandan, dostu düşmandan ayırabiliyoruz. Ancak, bizi diğer canlılardan ayıran özellikler nelerdir sorusuna takıldığınızda yanıt bulmanız güçleşiyor. Biraz bocalıyorsunuz. Bulabildiğiniz yanıtlara siz de gülüyorsunuz. Bu konuya kafa yoranların yanıtları ise işi daha da karıştırıyor.
Genler açıklayamıyor Profesör Francis Collins, gen testleri yapan bir bilim adamı. Ebeveynlerden çocuklara geçen DNA'ların 3.1 milyar harften oluşan bir bilgi içerdiğini, ancak aynı yapının balık ve şempanze gibi hayvanlarda da var olduğunu saptamış. Şempanzelerin genlerindekiler, insanınkinden sadece yüzde 1.23 oranında azmış. Profesör Collins, bu bulgulardan, günümüzdeki gen teknolojisinin ve moleküler biyolojinin insanın diğer yaratıklardan farklılığını açıklayamadığının altını çiziyor. Profesör Kock ise, bizim iki ayağımız üzerinde yürümemiz, sinirsel hastalıklara ve belli bir şuura sahip olmamız nedeniyle diğerlerinden farklı olduğumuzu iddia ediyor. Ayrıca, "insanlar geriye bakıp tarihi kaydederler ve önüne bakıp uzun vadeli planlar yapabilirler" diyor. İnsanın dışında tarihini yazmış ve sahip çıkmış başka canlı bulmak gerçekten zor. Tarihten ders alma ise ayrı bir konu. İnsanların bunu başardığına ilişkin örnekler oldukça az. Uzun dönemli planlar konusu ise doğru. Dublin Başpiskoposu Martin, konuya dinsel açıdan yaklaşıyor. Martin'e göre, evren yaratıldığında her şey birbiri ile ilişkiliydi. İnsan bunlardan, zekası ve sorumluluk alması ile ayrıldı. Diğer yaratıklarda bu nitelikler çok az miktarda bulunuyor. Bu da insanın farklılığını ortaya çıkarıyor.
Ahlaki disiplin "Ahlaki disiplinin kaybolması insan olmayan yaratıklara özgüdür" diyen Jiro Nemoto, aileden, dinden ve toplumdan gelen değerler ile ahlaki bir yapının insanlarda kurulabildiğini, diğer canlılarda bu niteliğin bulunmadığını dile getiriyor. Bu değerlendirmelere baktığımızda, DNA gibi fiziksel niteliklerin insan ve insan dışı ayırımına geçit vermemesi gerçekten şaşırtıcı. Gen teknolojisi, birçok konuya çözüm getirirken, insanı diğer yaratıklardan ayırmada bize yardımcı olmuyor. İki ayağı üzerinde yürüyen kanguru, penguen ve kuş gibi hayvanları unutursak, Profesör Kock'a katılmamak mümkün değil. Ayrıcalıklı yönler genelde, düşünce, şuur, zeka, sorumluluk, tarih yazma ve ahlak gibi soyut kavramlarda yoğunlaşıyor. Beyin fonksiyonlarının insanda değişik olması farkı yaratan başlıca unsur. Ancak, insan beyninin halen yüzde 30'unun çözümlenebildiği düşünüldüğünde, bilinmeyenlerin daha fazla olduğu da bütün çıplaklığıyla anlaşılıyor.
|