İsviçre'deyaşayan ödüllü Türk mimar Metin Hepgüler gökdelenler ve yükseklerdeki yaşamı değerlendirdi: "Yüksek binalarda yaşamak insanın psikolojisini bozar. Düşünsenize, yüksek bir binada oturuyorsunuz ve yerinizi tarif edeceksiniz. 'Aşağıdan bakın, 18 kat sayın, orada bir gömlek asılı. Onun yanındaki pencerenin yanında oturuyorum ben' dediğinizde şahsiyetiniz gitti! Düşünebiliyor musunuz; 30'uncu, 45'inci, 50'nci kattasınız, ofis ya da ev pencereniz açılmıyor. Asansöre biniyorsunuz, nabzınızın atışı bile değişiyor. O yüksekliğe çıkınca kendinizi farklı hissedip 'hâkim' olduğunuzu düşünüyorsunuz. O irtifa insanın psikolojisini bozup uluorta kararlar verdirebiliyor. Ben bunu bizzat yaşadım. Örneğin New York'ta suç oranı yüksektir. Çünkü insanlar güneşi göremez yüksek binalardan. Şehir gölgelidir, karanlıktır ve bu da bireysel ve toplumsal psikolojiyi etkiler."