| |
Ombudsman ne diyor?
Hocaların hocası Prof. Dr. İhsan Doğramacı birkaç gündür rahatsız... Dışarı çıkmıyor... "Gelişmeleri" evinden izliyor... Ve üzülüyor... "Hocabey" ile dün uzun uzun konuştuk. Konu "malum" konu. "Hükümet... YÖK... Van'da tutuklanan rektör." - Hocam... Siz ombudsman olsanız... İşin içinden nasıl çıkarsınız? Hocabey'in anlattıkları "bir kitap olur." Hangi sayfasını yazalım?
* Sevgili Yavuz beyciğim... Kuşku ve güvensizlik var. * Sorun sistemden kaynaklanıyor. * Her kuruluş, bana dokunulmasın diyor... Ben bilirim, kimseye hesap vermem, benim dediğim doğru diyor. * İş inatlaşmaya bindi.
* Sevgili Yavuz beyciğim... Kuvvetlerin ayrılığı prensibi var... Yargı bağımsız... Adalet ne gerekiyorsa yapar... Ama bu işler, rektör tutuklanmadan yapılamaz mıydı? * Adli mekanizma bence hata yaptı.
* Sevgili Yavuz beyciğim... İhale bir yıl önce yapılmış... Deniliyor ki, uygulamada usulsüzlük olmuş. * Rektörün evinde tarihi eser koleksiyonu var denildi, ondan da bir şey çıkmadı. * Kitabına uydurmak için bu işleri yapan tek kişi değil, bunlar bir ekip dediler. * Zihinlerde sanki bir kılıf yaratılıyor kuşkusu doğdu.
* Sevgili Yavuz beyciğim... Milli Eğitim Bakanı'nı dinliyorum... Haklı olduğu yönler var. * Üniversiteleri dinliyorum, haklı oldukları yönler var. * İş karman çorman hale gelmiş... Bana ombudsman olsanız ne yaparsınız diyorsunuz... Ben sizden bir ricada bulunsam... Siz ombudsman olsanız.
1982 Anayasası "kar amacı gütmeyen vakıf üniversiteleri kurulmasına" kapı araladı. 1984'te Bilkent Üniversitesi kuruldu. Prof. Doğramacı: - Bilkent'in ne kadar başarılı olduğunu biliyorsunuz... Bilkent gibi Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi de başarılı... Bana sorar mısınız, neden? - Neden hocam? - Hesap veriyoruz da ondan. - YÖK'e hesap veriyorsunuz? - Önce Mütevelli Heyet'e... Hesap vermeyen üniversite olmaz... Başarının gerisinde bu "hesap sorma, hesap verme" konusu var... Bunları size "mevcut sistemin yanlışlığını göstermek için" anlatıyorum.
Hocabey "YÖK'ün mimarı." Önce "kurdu." Sonra yıllarca "başkanlığını" yaptı. YÖK'te "sistem değişikliğine" gidilince de istifa etti. Şimdi köşesinde. Araştırıyor, okuyor, yazıyor. Dünyayı izliyor. Dün bize "13 ülkedeki üniversite sistemlerini" anlattı. "Hasta haliyle... Yorulmadan."
- Sevgili Yavuz beyciğim... Güven olmadan bir şey başarılamaz... Kurumlar arasında güven... Herkes birbirine kuşku ile bakarsa, sistemi nasıl yürüteceksiniz?
"Hocabey", Hacettepe'nin, Bilkent'in "babası." "Dünyanın tanıdığı" bir bilim adamı. Üniversitelerle ilgili bir "sorun... Çetrefilli bir konu... Gerilim" olunca, biz Hocabey'in kapısını çalar "görüşünü" sorarız. Batı'dan bile arayıp, ondan "akıl isteyenler" var. Ama ne gariptir ki... "Hükümet... YÖK... Parti... Siyaset... Üniversite... Kendisini bu konularla ilgili sayanlar" gelip de "Hocabey, bu çok bilinmeyenli denklem nasıl çözülür" diye sormazlar.
|