kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Geri sayım

Alman savcı Detlev Mehlis'in başkanlığındaki uluslararası komisyon tarafından hazırlanan Hariri suikastı raporu, Suriye'deki Baas rejiminin sonunun başlangıcı olarak değerlendirilmeli. Rejim bugünden yarına yıkılacak veya Amerikan askeri işgaline uğrayarak değil, ancak ayakta kalma ihtimali giderek zayıflıyor.
El Cezire televizyonu aralıksız dört saat boyunca raporun tümünü izleyicilerine anında tercümeyle okumuş. Hiçbir Arap hükümeti rapor karşısında Suriye'yi savunma anlamına gelecek bir söz etmedi. Bu türden işaretler Hariri'yi öldürme kararını verenlerin dünyadan ve gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Gangster yöntemleri dışında siyaset yapmayı bilmeyen rejim, Hariri'yi Lübnan'daki hakimiyetini sürdürmek amacıyla öldürtmüştü. Sonuçta hâlâ etkisini bir ölçüde sürdürdüğü Lübnan'dan palas pandıras askerlerini çekmek zorunda kaldı.
Refik Hariri yalnızca Fransa Cumhurbaşkanı'na değil aynı zamanda Suud ailesine de yakın son dönemin en önde gelen Sünni Arap politikacısıydı. Suriye'nin bu cinayeti işlemesi, tam da bu nedenle geçmişteki cinayetleri gibi kabullenilmedi. Tersine Baas rejimi kendisini Arap dünyası içinde de dışlanmış buldu. Lübnan ise bu cinayet ardından kendine gerçek bir ulusal kimlik yaratmaya başladı.

Telefon trafiği ortaya koyuyor
Suriye rejiminin sicilini biraz olsun bilenler bu cinayetin ve ardından gelenlerin kimin tarafından işlendiği konusunda pek bir tereddüt taşımıyordu. Mehlis raporu, gerçi nihai emrin kimden çıktığına işaret etmiyor. Suçu kanıtlanana kadar herkesin suçsuz sayılması gerektiğini de haklı olarak vurguluyor. Raporda gerçekten mükemmel tasarlanmış bir örgütlü cinayetin detaylarını okuyorsunuz. Ortaya konan deliller ve olguların ortaya koyduğu mesaj yeterince açık. Özellikle telefon trafiğinin takibiyle ortaya çıkarılan kanıtlar ve suçun faili olarak gösterilen Ebu Addas'ın hikayesi etkileyici.
Suç iştirak eden Lübnanlı ve tepedeki Suriyeli yetkililerin soruşturmayı yapanlara verdiği cevapların samimiyetsizliği neredeyse sayfadan insanın yüzüne çarpıyor. Türkiye'de yaşayanlar açısından bunda şaşılacak bir şey yok tabii. Hatırlanacağı gibi kendisine Abdullah Öcalan'ın Şam'daki ev adresi ve telefon numarası yazılı bir kağıdı veren Türkiye Cumhurbaşkanı'nın yüzüne Hafız Esad böyle birisinin varlığından haberdar olmadığını söyleyebilmişti.
Suriye'de rejimin sonu gelmiş olsa da yerine neyin geçebileceği belli değil. Şu sırada Suriye'yi yönetebilecek güçte herhangi bir örgüt yok. ABD dahil hiçbir ülke de Suriye'nin Irak benzeri bir kaosa sürüklenmesine göz yumamaz. Hayli beceriksiz bir lider olan Esad'ın belki en büyük şansı da bu. Rejim içinde Gazi Kenan'ın şüpheli intiharının da gösterdiği gibi kelle kurtarma savaşı başladı. Mehlis raporunda adı geçen Asaf Şevket ise Esad'ın eniştesi. Feda edilmesi kolay değil.
Suriye bundan sonra giderek artan uluslararası baskıyla karşılaşacaktır. Türkiye, Suriye'de siyasi istikrarsızlık ve toplumsal çalkantı olmasına tahammül edemez. Ancak bir daha asla bu rejimin hamisi olma görüntüsünü de vermemeli. Bunun yerine enerjisini ve varsa etkisini Suriye'de yumuşak bir geçişi sağlamaya yoğunlaştırmalı. ABD'yi bölgede ikinci bir Irak yaratabilecek hamlelerden sakınmaya ikna etmeli, ABD ile politikalarını uyumlaştırmalı. Suriye'nin geleceği belki de Türkiye'nin ne ölçüde bir bölgesel güç olduğunu da belirleyecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geleceği kurmak   / 20-10-2005
 Viraj   / 16-10-2005
 Hırçın Çocuk   / 13-10-2005
 Bin bir buse   / 09-10-2005
 Kod adı AB   / 06-10-2005
 Fiyasko?   / 02-10-2005
 Çerçeveden çıkmak   / 29-09-2005
 Konferans mevzii   / 25-09-2005
 Son viraj   / 22-09-2005
 Almanya'yı yakından izlemek lazım   / 20-09-2005
SOLİ ÖZEL
Geri sayım
Alman savcı Detlev Mehlis'in...
Radara yakalandı
Radara yakalandı
İlk 9 karşılaşmada 8 galibiyet ve 1 beraberlikle lige hızlı başlayan...
Stad neyimize
Stad neyimize
Gürsoy taraftara sitem etti: "Gelen yok ki 50 bin kişilik stat...
Rektör Yücel Aşkın'a cezaevinde destek
Rektör Yücel Aşkın'a cezaevinde destek
Rektör Yücel Aşkın'a destek vermek için 75 üniversite rektörü YÖK...
'Cennet nasıl bir yer baba!'
Karnı ağrıyıp, 20 günde 4 hastane dolaştıktan sonra teşhis konulmadan...
Doğru söylemiyor
Yakında bir kitabı çıkacağını duyuran eski Bakan Fikri Sağlar,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu