Bilen ve düşünen akıl sahiplerinin götüreceği yer (5)
Ra'd 22'nin sonundaki "İşte bu dünyanın sonu bunlar içindir" ifadesini şu âyetlerle manalandırabiliriz: a) "Yeryüzünde iyi kullarım vâris olacaktır" (Enbiya 21/105). b) "İşte, asıl bunlar Firdevs'e vâris olacaklardır" (Mü'minûn 23/11). Demek ki, dünya iktidarı ve âhiret yurdunun mirâsı gerçek mü'minlerindir. Ra'd 25. âyetin sonunda "kötü yurt onlarındır" denirken bunun zıttı 22. âyetin sonundaki 'ukbâ kelimesi, "iyi sonuç" anlamına alınabilir. Aslında 23 ve 24. âyetler "iyi yurt" hakkında bilgi vermektedir. 4. "Adn cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden iyi olanlarla oraya gireceklerdir. Melekler ise her kapıdan yanlarına sokulurlar. 'Sabrettiğiniz için selâm size. Ne güzeldir şu sonsuzluk yurdu!' (derler)." a) Dünya yurdunun sonu, derken yurt olarak nitelendirilen yer 'adn cennetleridir. 'adn kelimesi, "bir yerde kalmak, bir yeri vatan edinmek, bir şeyleri korumak, devamlı olarak saklamak" anlamına gelmektedir. Kur'ân'da 11 yerde geçen 'adn kelimesi, "cennet bahçeleri" demektir. 'Adn kelimesi, "sevinç" veya "haz", "sonsuz mutluluğun, esenliğin yaşandığı cennetler" anlamlarına gelmektedir. Unutulmamalıdır ki, Yüce Allah bu cennet çeşidini, dünyevi kavramları kullanarak bize anlatmaktadır. Sâd sûresinin 50. âyetinde 'adn cennetlerinin özelliklerinden biri, kapılarının ardına kadar açık olması diye gösterilmektedir. "Diğer taraftan güzel meskenler vardır" (Tevbe 9/72); "Altlarından ırmaklar akıyor" (Nahl 16/31); "Oraya girenler, altın bilezikler ve incilerle süslenecek, ipek elbiseler giyeceklerdir" (Fâtır 35/33); "'adn cennetine girenler orada koltuklara yaslanıp kurulur; meyve ve içecekleri isterler. Yanlarında eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır" (Sâd 38/51-52). Yorumunu yapmakta olduğumuz Ra'd 23'te de 'adn cennetlerinin şu özellikleri yer almaktadır: b) "Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden iyi olanlarla oraya gireceklerdir." Demek ki üç nesil, yani baba, evlat ve torunlar. 'Adn cennetine girecek şekilde davranış üreten bir kişinin yanına, baba ve çocukları da verilecektir. Buradaki şart onların da iyi ameller işlemiş olmalarıdır. c) "Melekler ise her kapıdan yanlarına sokulurlar. 'Sabrettiğiniz için selâm size. Ne güzeldir şu sonsuzluk yurdu!' (derler)." 'Adn cennetlerinin diğer bir özelliği de her kapıdan meleklerin onları ziyaret etmeleri, onlara selâm vermeleri, oraya niçin geldiklerini açıklamalarıdır. İşte bu esnada melekler onlara: 'Sabrettiğinizden dolayı bu cennetlere girdiniz', diyeceklerdir. Vahyi anlayıp inanmak, aklını kullanıp düşünmek ve ardından Ra'd 20-22. âyetler arasında yukarıda sıralanan amelleri hayata geçirmek bir sabır işidir. Bu sabrın karşılığı da 'adn cennetleridir ve orada meleklerin ziyareti ve selâmlarına muhatap olmaktır. Netice olarak diyebiliriz ki, Ra'd 19-24. âyetler arasında işlenen, "ilâhi vahyi bilmek ve selim aklını kullanarak düşünmenin neticesinde insanın ya da mü'minlerin sergilediği davranışlar 'adn cenneti ödülü ile karşılanacaktır". Bu âyetler grubunda beyin ve gönüldeki oluşumlardan davranışlara ve oradan insana şeref veren büyük ödüle giden çizgi anlatılmaktadır. Hangi bilgi, düşünce ve inançla hangi davranışlar üretilirse hangi ödüle varılacağı burada anlatılırken, Yüce Allah işi beyin ve gönülden başlatmaktadır. Bu demektir ki bu dünyanın önemi, öteki dünyada elde edilecek büyük ödülün alt yapısını temin etmiş olmasıdır. Âyetler hem sosyal ahlâkı ele almakta hem Allah ile olan ilişkilere ışık tutmakta hem de aklı kullanıp düşünerek ilâhi vahye iman etmenin önemini vurgulamaktadır.
|