  |
|
Ayağa getirtilen Sakal-ı Şerif..
Aslında, "Bu adam toplantılarda uyuyor" dediklerinde ve alabildiğine eleştirdiklerinde bile Atilla Koç'u çok sevmiştim.. Sevgim, Antalya Larespark'ta onu gördüğümde daha bir perçinlendi.. Güler yüzüyle, zaaflarıyla, hoş sohbetiyle kendi halinde, tatlı ve insan gibi bir adamdı işte.. Asık suratlı bürokrat bakışlı ya da Hitler generali tipli, mümeyyiz edalı, suratsız adamlardan nefret ettiğimden, " Uyursa uyusun.. Adam şeker gibi... Canı sağ olsun" demiştim... Fazla dert etmemiştim... Onları eleştiren bizim matbuat taifesini de, "Yine atacak golleri kalmadı... Zamana oynuyorlar... " yollu geçiştirmiştim... Fakat önceki gün kafama dank etti ki, bu, şeker gibi tatlı, arada bir uykulu adam, o halimselim görüntüsünün altında çok başka bir insandır... Yanındaki misafirlere, kutsal sayılan bir Sakal-ı Şerif, Eyüp Camii'nden alınıp, havaalanına getirilebilmekte, misafirlere "Bakın bizde neler var neler " diye gösterilmekte, hava atılmakta ve geri yollanmaktadır... Sakal-ı Şerif, Hz. Muhammed'in sakalından mıdır?.. Bu soruyu sormanın bile alemi yoktur... Madem ki, bu şekilde Eyüp Camii'nde bulunmaktadır.. Madem ki bu şekilde insanlara gösterilmektedir... Madem ki Kültür Bakanı Atilla Koç bu şekilde olduğuna inandığı için Eyüp Camii'nden aldırarak havalimanına getirtmiştir... O zaman Sakal-ı Şerif Hz. Muhammed'indir... Dini ve ulvi kutsal bir değeri vardır... Onun dışında bir de tarihi bir değeri vardır... Dünyanın herhangi bir köşesinde, misafirlere hava atmak için, bir müzeden herhangi bir eserin alınıp taşınıp, gösterildiği görülmüş şey midir?.. Kültür Bakanı, elinde olsa, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'nın Tebessümü tablosunu da müzeden kaldırtıp, havaalanında misafirlerine gösterecek midir?.. Yoksa, "Ben Müslüman'ım" dediği gibi, "Ben Leonardo'yu çok severim... Askerlik arkadaşımdı" mı diyecektir?.. Bir Bakan düşününüz ki tarihi olarak paha biçilmez bir değeri, bulunduğu yerde göstermek yerine ayağına getirtmektedir... Üstelik bu Bakan Kültür Bakanı'dır!.. Ulaştırma Bakanı değildir ki, "Yolun ne kadar hızlı aktığını göstermek istedim" diyebilsin.. Tarihsel değerin Hz. Muhammed'e ait olması durumu sadece daha da vahim ve içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır... Yazar Ali Bulaç, Atilla Koç'un hareketi için, "Hz. Muhammed'e duyulan edebe aykırıdır... Edep ayağa gitmeyi gerektirir" demiş... Sayın Bakan'ı gittiği ülkelerde, karşılayanlar, havaalanında kendisine ülkenin müzelerinden toplanmış seçmece eserleri mi göstermektedir?.. Sayın Kültür Bakanı, kültürel bir değeri ayağına getirttiği için, Kültür Bakanlığı'ndan istifa etmelidir!.. Kendisiyle ilgili vakti zamanında hissettiklerim istifa gerektiği gerçeğini maalesef değiştirmez... Mona Lisa'nın Tebessümü, kimsenin ayağına getirtilmez! Sakal-ı Şerif için de bu gerçek değişmez!.. Bunu yapan Kültür Bakanı, kendi deyimiyle tarihe geçse de kolay affedilmez!...
|