| |
|
|
Kabaklamayı kim yediyse gerdeğe de o girsin
Gaziantep'teki "Gurme Festivali "ne ben de davetliydim, ama gidemedim. Aslında bizim evin mutfağında her akşam "Antep Festivali" olduğu için, sadece dedemin, babamın kentini bir kez daha görmek fırsatını kaçırdım. Dünkü Akşam'da bu festivale giden Meriç Köyatası, üç günde kendilerine ikram edilen bazı Antep yemek ve tatlılarını yazmıştı. Kaçıranlar için aktarayım: Lahmacun, patlıcanlı kebap, simit kebabı, çiğ köfte, firik pilavı, etli ve etsiz çiğ köfte, mercimek köftesi, Tarhana Çorbası, Döğmeli Alaca Çorba, Öz Çorba, Kıymalı Firik Pilavı, Kuzu Kapamalı Firik Pilavı, Özbek Pilavı, Mercimekli Pilav, Şiveydiz, Yoğurtlu Patates Doğrama, Ayvalı Ekşili Taraklık, Türlü Firikli Acur Dolması, Yoğurtlu Akıtmalı Ufak Köfte (diğer adı Analı Kızlı Köfte), Ekşili Akıtmalı Ufak Köfte (bunun da diğer adı Analı Kızlı Köfte), Ayvalı Tas Kebabı, Bulgurlu Pancar Sarması, Allı Yeşilli Dolma, Pirpirim Aşı, Kazan Kebabı, Yuvarlama, Kilis Kebabı, Zeytin Piyazı, Pirpirim Piyazı, Patlıcan Salatası, Abugannuş, Muhammara, Alanazik ve Yarım Tava, Altı Ezmeli Kıyma, Altı Ezmeli Kuşbaşı, Simit Kebabı, Sebzeli Kebap, Sade Kuşbaşı Şiş, Patlıcanlı Kebap, Frenkli Kebap, Ayvalı Soğanlı Kebap, Sade Kıyma Kebabı, Antep Terbiyeli Tavuk Şiş, Cartlak Kebabı, Boyun Kebabı, Beyran, Ciğer Kebabı, Firikli Kuzu Kapamalı Pilav, v.b. Bazı tatlılar da şunlar: Cevizli Künefe, Kaymaklı Künefe, Fıstıklı Künefe, Fıstıklı Burma Kadayıfı, Kaymaklı Burma Kadayıfı, Sütlü Zerde,Şöbiyet, Dürüm Dolama, Sarığı Burma (Bülbül Yuvası). Sevgili Meriç Köyatası bu yemek ve tatlıların hepsini üç günde yeseydi, şu anda hâlâ Gaziantep'te ve bir hastanede yatmakta olurdu tabii. Ama bu arada mercimek yerine "Malhıta" demeyi ve "Pirpirim "in semizotu olduğunu da öğrenirdi. Hatta köfte yerine "Küfte" der ve "Kuşbaşı şiş "ten de "Tike" diye söz ederdi. Merak ediyorum. Lahmacunlar çullama mıydı ve "Söğürme "li miydi acaba? Şiveydizin altına beyaz pilav serdiler mi? Sabaha karşı "Bamya Tava", kahvaltıda "Katmer" yemediler mi? Eski Antep'te düğünde "Kabaklama " yapmışlar. Düğünün davetlileri kapışmış kabaklamayı. Damada kalmamış. Düğünün sonunda damada " Hadi artık kalk yerinden, gerdeğe gireceksin " demişler. Damat öfkeyle bağırmış: - Kabaklamayı kim yediyse o girsin gerdeğe! Antep böyledir işte. Kalbe giden yol Antep'te gerçekten mutfaktan geçer. Ama bu yol bir sokak değil bir bulvardır, hatta otoyoldur. Yıllar önce rahmetli Hilmi Yetkin bizi bağevinde akşam yemeğine davet etmişti. Tam 40 çeşit yemek hazırlamışlardı. Hilmi Yetkin "Hazırlıksız yakalandık, bir şey yapamadık" diye eziliyordu. Gaziantep'in "Gurme Festivali "ne imzalarını atan İmam Çağdaş'a ve Ragıp Güzelbey'e buradan selam ediyor, Meriç Köyatası'na "Afiyet Olsun "mu, yoksa "Geçmiş Olsun" mu diyebileceğimi kestirememenin çaresizliğini yaşıyorum.
|