Türkiye'ye inanmak
Koç, "Türkiye" sınavında sınıfı geçti. Sıra Sabancı Holding'te. Sabancı Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, belki de hayatının en önemli sınavını verecek. Türkiye sınavı belli. İş, aş, sizin anlayacağınız istihdam ve yatırım. Kısacası Türkiye'nin geleceğine bir tuğla koymak, Türkiye'ye inanmak. Sınav deyip geçmeyin. Zor, çok zor. Küresel köyde ülke kimlikleri değil, rekabette yaratılacak avantajlar önem taşıyor. Bu yüzden Sabancı Holding, yedi aydır düşünüyor, 500 milyon dolarlık bir yatırım için bir türlü karar veremiyor. İngiltere ile Türkiye arasında gidip geliyor. Henüz kararsız. Oysa yurdum insanı mutlu. Koç'un iyi bir fiyata Tüpraş'ı alması herkese güven tazeletmiş. Moral dopingi yaptırmış. Tüpraş tamam da Tüpraş'ın yapışık ikizini de unutmayın. Tüpraş ve Petkim. Onlara "siyam ikizi" diyorlar. Tüpraş, ham petrolü işliyor, nafta yapıyor. Petkim, naftayı alıp petrokimya sektöründe katmadeğerli ürüne dönüştürüyor. Tekstil, ilaç, otomotiv, ambalaj sanayi gibi hemen hemen tüm sektörlere hammadde olarak satıyor. Kısacası Tüpraş olmadan Petkim olmuyor. O yüzden de bugüne kadar yaptığımız yorumlarda "Bir Tüpraş alana hediyesi Petkim" dedik. İşte Türkiye'nin iki büyük holdingi global oyuncu olma konusunda bu siyam ikizi ile birlikte Türkiye sınavından geçiyor. Koç, küresel köye entegre olma yolunda büyük bir adım attı, "Tüpraş" dedi. Peki, Sabancı, Petkim'le "Dupontsa" diyebilecek mi? Dupontsa yüzde 100 Sabancı Holding şirketi. Polyesterde Avrupa lideri. 2004 cirosu 1 milyar dolar. Sabancı Holding, küresel köyle gıda, kimya, ambalaj gibi üç temel sektörle bütünleşmeyi arzuluyor. Dupontsa, kimya sektöründe büyük bir sıçrama yapma arzusunda. 500 milyon dolarlık bir yatırım planlaması yapmış. 2005'te yatırım planlamasına bağlı ülke arıyor. 2006'da yatırıma başlayacak. Dupontsa yetkilileri yılbaşından bu yana Almanya, Hollanda ve İngiltere'yi incelemişler. Dertleri belli, ülke ve yatırım avantajı arıyorlar. Ancak, 2006 yılında özelleştirme modeli belli olacak Petkim yönetimi boş durmadı. Dupontsa'yı yakın takibe aldı, şubat ayında Sabancı Holding'e başvurarak, "Bizimle de ilgilenin" dedi. Hatta Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Petkim'e gidip brifing aldı. Ve özelleştirilecek şirketlerde strateji, "büyüme odaklı olacak" yollu açıklamalar yaptı. Kolay değil, yarışın adı "yatırımcı kapma" savaşıydı. Petkim, Sabancı'ya Dupontsa yatırımı için arsa, elektrik, liman desteğinin yanısıra daha farklı avantajlar sundu. Ancak, diğer ülkeler Dupontsa için nasıl bir yatırım teşviği veriyordu? İngiltere, petrokimya yatırımları için yüzde 25 nakit teşvik veriyor. Peki ya Türkiye? Hiç bir şey sunamıyor. O yüzden Sabancı Holding hala düşünüyor. Karar veremiyor. Oysa böyle bir yatırımın yaratacağı katma değer, Türkiye için çok önemli. Aşağı yukarı 500 milyon dolarlık yatırımın katma değeri 200-250 milyon dolar. İşte Türkiye sınavı bu. Sabancı, Petkim'e, dolayısıyla Türkiye'ye inanacak mı? Türkiye, doğrudan yatırım için ne yapacak? Koç, tamam derken Sabancı nasıl bir sınav verecek? Bekliyoruz.
|