|
|
Evlilik tarihini bilmiyor musun?..
Mehmet Barlas'ın önceki günkü yazısını okudunuz mu?.. Sigara tiryakileri merak etmesin, sigaradan söz edip, ciğerlerini daraltmayacağım bugün onların.. Erol Evgin, Mehmet-Canan Barlas'ı programa davet ediyor.. Erol Evgin'in o programını hatırlarsınız.. Hani uzun yıllar aynı yastığa baş koymuş, sevinç ve kederi paylaşmış çiftleri çağırırdı.. Programda, bizimkine soruyor.. - "Evlenme tarihiniz ne Mehmet Bey?." Barlas yazıyor ki: " İnanmayacaksınız ama, o anda tarih birden aklıma gelmedi.. Canan'ın öfkelendiğini hissedip, konuyu değiştirdim.." "İnsanların evlenme tarihleri bireysel meseledir.." dedim.. "Ben bütün darbe tarihlerini hatırlıyorum bu daha önemli.." Fil hafızasına sahip, Mehmet Barlas, sonra yazısında Türkiye'deki tüm darbeleri tarihleriyle beraber veriyor.. Aslında yazı yeri kısa kalmış.. 1789 İhtilali'nden itibaren, Fransa'da ilan edilen birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci cumhuriyetlerin tarihlerini sorun, onları da hatırlar, bu Barlas.. Ama evlilik tarihini hatırlamaz!.. Niye hatırlamaz?. Çünkü kişisel tarihindeki evlilik olayı, toplumsal tarihteki Fransız İkinci Cumhuriyeti'nden daha az değerli de ondan.. Düşünebiliyor musunuz?. Mehmet Barlas bildiğim kadarıyla hayatında sadece bir kez evlendi.. Herhalde 35 yıldır da evli.. Yani kişisel hayatını, tamamen değiştiren tek karar bu evlilik kararı.. Fransa'daki ikinci Cumhuriyet'in hayatı üzerinde ne derece etkisi var bilmiyorum, ama Canan Hanım'la evliliğinin bütün hayatını, iki çocuğunu, torununu etkilediği bir gerçek.. Ve fil hafızasına sahip, kısa adı ansiklopedi olan bu adam, hayatının, en nirengi noktalarından birindeki tarihi hatırlamıyor bile.. Bak sevgili Mehmet Barlas.. Canan Barlas'la evlilik yıldönümünü, 19. yüzyıl Fransa'sı kadar hatırlasan, başta Canan Barlas'ı kızdırmazdın.. Kendi yaşamını, aşkını, sevgini, kişisel tarihini, siyaset kavgasından daha fazla önemsesen, sen ve senin gibi düşünen senin kuşağın daha mutlu olurdu.. Sizin aktardığınız değerlerden nasibini alan ben ve benim kuşağım da daha mutlu bir hayat sürerdi.. Darbelerin, kendi hayatımızdaki darbelerden, mutluluklardan, yıldönümlerinden daha önemsiz olduğunu bilseydik, bizim kuşaklarımız bu bilinçte olsaydı zaten bu kadar darbe olmazdı.. O zaman bilirdik ki, ruhsal tatmini sağlayamayan insanlardır, birbirleriyle en şiddetli biçimde kavga eden, savaşan.. Kendi içlerinde yaşattıkları tatminsizlikleri, doyuramadıkları egoları, tatmin etmek için, saldırırlar başka egolara, çatışırlar hatta savaşırlar.. Çatışmalar darbeleri, darbeler yeni çatışmaları arka arkaya besler durur.. Evlilik yıldönümünü hatırlasan sevgili Barlas.. Türkiye'da yaşayan herkes beraber olduğu eşiyle, sevgilisiyle ilk beraber olduğu günü, ilk yaşadığı hazzı hatırlasa, hatırlayabilse.. Sürdürse, sürdürebilse, o aşkları, o hazları.. Doyurabilse o egoları.. Emin ol, ezbere bildiğin o darbelerin çoğu bu derece kanlı olmazdı.. Hatta bazıları belki hiç olmazdı.. Senin kafan da yazında dediğin gibi, bu kadar çok yıldönümünden dolayı karışmazdı..
|