|
|
|
|
Türkler de benim gibi coşkulu
Dansçı Joaquin Cortes'le İstanbul'a gelmeden önce görüştük.
Londra'dan Tokyo'ya pek çok şehirde dans eden, hayranlarını her gösteride artıran bir yıldız o. 36 yaşındaki İspanyol dansçı ve koreograf Joaquin Cortes, 10-11 Eylül'de ikinci kez İstanbul'a geliyor. Sahnede devleşen ünlü dansçı Cumartesi Sabah'a konuştu.
Uçakla seyahat eden bir göçebeyim
Dünyaca ünlü flamenko dansçısı ve koreografı Joaquin Cortes, "Yalnızlığım" adlı gösterisini sergilemek üzere İstanbul'a geliyor. Cortes sorularımızı yanıtladı.
Tutku dolu dansıyla büyülüyor, her gösterisinde hayranlarına yenileri ekleniyor. 36 yaşındaki Joaquin Cortes, flamenko dansının yaşayan en ünlü ismi. 15 yaşındayken İspanyol Ulusal Balesi'ne kabul edildi. New York'taki Metropolitan Opera Binası'ndan, Moskova'daki Kremlin Sarayı'na kadar dünyayı dolaştı, dans etti. 10-11 Eylül günlerinde ikinci kez İstanbul'a gelen ünlü İspanyol dansçı, Pasion Turca desteği ve BKM organizasyonuyla Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda yeni gösterisi "Mi Soledad" ı (Yalnızlığım) sahneleyecek. Kendini Türk insanına çok yakın hissettiğini söyleyen Cortes ile yeni gösterisini ve özel hayatını konuştuk.
* Yeni gösterinizi anlatır mısınız? Bu yeni gösteride anlatılmak istenen, kişinin özündeki yalnızlık duygusu. Kişi melankolisinde, kendiyle baş başa kaldığında hatta fantezilerinde hep yalnız. "Mi soledad" da bir iç yolculuk.
* Bu gösteriyi sahneye koyarken nelerden ilham aldınız? Çok daha kişisel olan bu gösteride kendi hayatımdaki duygularımdan yola çıktım. Müziklerde Jose Carbonell ve Antonio Carbonell'in de duyguları var. Temelde flamenkoyu öne çıkarmakla beraber farklı ritimleri ve müzikleri bir araya getirmiş olduk. Küba müziğinden caza kadar her türlü müziği harmanlayarak yeni bir duygu oluşturduk.
DANSIMDA HAYALLER VAR * Gösterinizi şimdiye kadar nerelerde sergilediniz? Aldığınız tepkiler nasıldı? 2 Mayıs'ta Meksika'da dünya prömiyerini gerçekleştirdik. Sonra da Londra'da Royal Albert Hall'den Torino'ya, Roma'dan Japonya'ya onlarca kenti gezdik ve gittiğimiz her yerde coşkulu bir seyirciyle karşılaştık.
* Dans stilinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Öncelikle müziği araç olarak kullanıyorum. Dansımın içinde melankolinin ruh dalgalanmaları, hayaller, fanteziler var. Buna kendimizle kaldığımız anları flamenko coşkusuyla anlatan bir stil diyebilirim.
* Dünyayı dolaşırken neler hissediyorsunuz? Bu seyahatlar dansınıza nasıl yansıyor? Ben kendimi 21. yüzyıl göçebesi gibi hissediyorum. Seyahatler, içimdeki başkaldıran çingene ruhuyla örtüşüyor. Tek farkım uçaklarla seyahat ediyor olmam. Başkaldıran, asi çingene ruhumu ifade etmek için dünyayı gezmek coşkulu bir duygu.
* Gösterilerinizden neden kadınlar daha çok etkileniyor? Bunun gösterideki içtenlikle ilgisi var. Hissederek dans ettiğinizde, seyirciye ulaşıyor... Bir şekilde kadın seyirciler bu hisleri daha çok yakalıyor olabilir.
* Dans etmek mi, koreografi yapmak mı sizin için daha heyecan verici? Dans etmek bir yaşam biçimi. Ancak bir gün dans etmeyi bıraktığımda sadece koreografiyle yaşamımı sürdürebilirim. Şimdiye kadar hazırladığım koreografilerde yaşadığım tatmini de inkar etmiyorum.
* Aşık olmak dansınızı etkiliyor mu? Dans ederken hissettiklerimi ifade edebildiğimde büyük bir rahatlama yaşıyorum. Örneğin; son gösterimde daha büyük bir ifade coşkusu var. Sebebi aşk mı bilmiyorum. Ayrıca aşkı anlatırken mutlaka aşık olmanıza gerek yok. Burada yetenek ortaya çıkıyor.
Ece KOÇAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|