|
|
|
|
Arınç: "Adına takılmayalım"
TBMM Başkanı Arınç: "Bir kere adına ne dersek diyelim, (Kürt Sorunu, Güneydoğu Sorunu, Terör Sorunu), önümüzde ciddi bir problem var. Bu problemin adına takılmadan sorunu aklıselimle, sükunetle ve ortak akılla çözmek gerekiyor".
TBMM Başkanı Bülent Arınç, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini kabul etti.
Başkanlık Divan Toplantı Salonu'ndaki kabule, KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Türk Tabipler Birliği İkinci Başkanı Metin Bakkalcı ile Türk Dişhekimleri Birliği Merkez Komitesi Üyesi Süha Alpay katıldı. Kabulde konuşan KESK Başkanı Tombul, dünyanın pek çok bölge ve ülkesinde yaşanan çatışmaların ve savaşların, insanlığın geleceğini tehdit ettiğini,
insanın en temel evrensel hakkı olan ''yaşama hakkı''nı elinden aldığını bildirdi.
Bir an önce silahların susması gerektiğine değinen Tombul, ''Çatışmalar sonucunda oluşan intikam duygusu ve linç girişimlerinin önü alınmalıdır. Sorunun çözümünün daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlükten geçtiğini düşünmekteyiz. Türkiye'nin bütün sorunları gibi adına ister 'Kürt sorunu' diyelim, ister 'Güneydoğu sorunu' diyelim bu sorunun da toplumsal diyalog ve empatik bakış açısıyla barışçıl ortamda demokratik yöntemlerle çözümünden yanayız'' diye konuştu.
''CİDDİ ADIMLAR ATILMASI GEREKİR''
TBMM Başkanı Bülent Arınç da dünyanın içinde bulunduğu durum nedeniyle barış gününün biraz da buruk bir şekilde kutlandığını söyledi. Özellikle Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin barış konusunda ne kadar büyük sorunlar yaşadığını anımsatan Arınç, dün Irak'ta yüzlerce masum insanın henüz nedeni belli olmayan ama Irak'ın yaşadığı kaosun bir etkisi sonucu yaşamını yitirdiğini, bunun büyük bir dram olduğunu ve Dünya Barış Günü'nde daha yüzlerce masum insanın yaşamını yitirmemesi için duacı olduğunu ifade etti.
Artık ciddi adımların atılması gerektiğini belirten Arınç, siyaset kurumunun sorunlara çözüm bulması gerektiğini, hem dünyada, hem de ülkemizde artık barış için, insanlarımızın mutluluğu için çaba gösterilmesi gerektiğine dikkati çekti. Arınç, kendisini ziyaret eden Türkiye'nin önemli sivil örgütlerinin barış için, demokratikleşme için çabalarını takdirle karşıladıklarını, sivil örgütlerin ortaya çıkartacağı sinerjinin siyaseti pozitif etkileyeceğini söyledi.
''CESURCA ADIMLAR ATMAK GEREKİYOR''
Sivil örgütlerin değindiği Irak ve Kürt Sorunu konularına açıklık getiren Arınç, ''Bu sorunların çözümü için KESK'in Sayın Başkanının da belirttiği gibi daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük gerekiyor. Bunları elde etmemiz için önümüzde çok da fazla engel yok aslında.
Barış için, özgürlük için, demokratikleşme için cesaret gerekir. Bence ihtiyacımız olan şey budur. Cesurca adımlar atmak gerekiyor. Korkulardan sıyrılmak gerekiyor. İşte o zaman ihtiyacımız olan gerçek özgürlüğe kavuşabiliriz'' diye konuştu.
Bülent Arınç, Irak konusunda sadece Türkiye'nin değil, bütün dünyada büyük bir endişe ve korku yaşandığını, sivillerin yaşamları, hak ve özgürlüklerinin tehlike altında olduğunu, dünyadaki sağduyulu insanların, bu savaşın barışçı yollardan, Irak halkının mutluluğunu sağlayacak şekilde sona ermesi için girişimlerde bulunması gerektiğine değindi.
''SORUN, HÜKÜMETİN SORUNU DEĞİLDİR''
''Anladık ki savaşlar mutluluk getirmiyor, demokrasi getirmiyor'' diyen TBMM Başkanı Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimiyle gündeme getirilen konunun adının konmasının bile başlı başına sorun olduğunu, bunun da problemin büyüklüğünü gösterdiğini söyledi. Arınç, şöyle devam etti:
''Bir kere adına ne dersek diyelim, (Kürt Sorunu, Güneydoğu Sorunu, Terör Sorunu), önümüzde ciddi bir problem var. Bu problemin adına takılmadan sorunu aklıselimle, sükunetle ve ortak akılla çözmek gerekiyor. Burada bir istismar ihtimaline dikkat çekmek istiyorum. Sorun herkesin gördüğü gibi ciddi bir problemdir. Bunu siyasi bir istismar aracı olarak kullanmamak gerekir. Konu yeterince hassas ve sıcakken, ayrıca bir politik malzeme haline getirmek tehlikelidir. Sorun hükümetin sorunu değildir. Sorun Türkiye'nin sorunudur. Türkiye'yi sahiplenen ve sahip çıkan herkesin sorunu çözmek için katkıda bulunması gerekir.''
TBMM Başkanı, bazı örgütlerin ya da kişilerin de bu konuyu istismar ettiğini belirterek, ''Bu fırsatı vermemek gerekir. Bu konuda en çok dikkatli olması gereken taraf da sorunun barışçıl ve adil bir şekilde çözülmesini isteyen kişilerdir'' dedi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|