Vatikan'dan promosyon
Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, Ağustos'ta Almanya'yı ziyaret edip, Köln'de bir konuşma yapacak ya. Vatikan, dinleyenlerin kalabalık olması için bir "Endüljans" kararnamesi çıkarttı ve bombayı patlattı: Papa'yı dinlemeye gelen herkesin günahları affedilecek!
Bu şahane promosyona bir itirazım yok. Ama sadece Katolikler'in bu tür imkanlardan yararlanması insanı sinir ediyor. Sadece Katolikler mi günah işliyor? Hayır. Öteki dinlere itikat edenler içinde de elbet, isteyerek veya istemeyerek şeytana uyan milyonlarca insan vardır. Onların da hakkı değil mi şöyle küçük bir etkinlik sayesinde bütün günahlarından arınma olanağından yararlanmak? Hem çıkacak, eşitlik, özgürlük, insan hakları ve serbest rekabet diye fetva vereceksin, hem de sadece kendi inananlarına promosyon yapacaksın? Müslümanlar'ın, Protestanlar'ın veya Museviler'in, hatta Budistler'in başı kel mi?
Herifin yemediği herze kalmamış, öteki dünyayı boyladığında çıkıyor meleklerin karşısına, göğsünü gere gere "Ben cenneti rica edeyim" diyor... Ne hakla cenneti istiyorsun diye sorduklarında da sırıtarak cevap veriyor: Ben Köln'de Papa'yı dinlemiştim!
İstirham ediyorum, hiç kimse bana e-mail falan gönderip de "Yoksa sen Katolik olmak mı istiyorsun?" şeklinde bir sorgulamaya girişmesin. Sadece haksızlığa itiraz ediyorum. Bu Katolik kilisesi zaten öyle uyanık bir kilise ki, tarih boyunca hep böyle promosyonlara başvurmuş... Haçlı seferleri zamanında da asker toplayabilmek için, "Haçlı bayrağı altında savaşanların günahlarından arınacaklarını" vaad etmişler. Hatta garanti bile veriyorlarmış!
Bu promosyon sırf Katoliklerle sınırlı olmasaydı, kimbilir belki Başkan Bush bile gelip Köln'de Papa'yı dinler ve cümle günahlarından kurtulabilirdi. Köln'de yaşayan binlerce Protestanı düşünün. Papa'yı, Katolikler'le yanyana dinleyecekler ama onların günahları affedilirken, Protestanlar'ınki olduğu gibi kalacak. Martin Luther de zamanında Katolik kilisesinin bu numaralarına sinirlenmişti. Müslümanlıkta da gerçi, günahları dengelemek için, "sevap" müessesesi yok değil ama somut bir "yetkili" merciin "tamam evladım günahlarından arındın" demesi herhalde yürek serinletici bir duygudur. Belki böyle bir yetkileri de yok ruhani liderlerin ama niye söyleyip kandırıyorlar zavallı insanları?
İşte size konuyla ilgili iki fıkra: Eski İstanbul'da bir Ramazan ayı... Müslümanlar oruçta. Şarapsızlık Bektaşi'nin kafasına vurmuş. Bir köşede meyhane arkadaşı Agop efendiyi keyifle demlenirken görünce, hepten kudurmuş ve Agop'un kulağına eğilip fısıldamış: Dininin kıymetini bil arkadaş
Kasabanın en güzel ve namlı kadınlarından biri kiliseye gidip papaza sormuş: "Papaz efendi" demiş, "Ben para karşılığında erkeklerle birlikte oluyorum ama kazandığım bütün parayı da kiliseye bağışlıyorum. Benim günahlarım mı ağır basıyor sevaplarım mı?" Papaz şu cevabı veriyor: "Günahların ile sevapların birbirini götürüyor. Gerisi yanına kar kalıyor!" Bu promosyon, fıkra olarak alındığında komik ama koskoca Vatikan'ın Papa'yı dinleyenlere "günahlarından arınma" vaadi hiç de komik değil.
|