|
|
'Ferrari'sini Satan Bilge'
"Bilgeler bana ortalama bir insanın zihninden, bir günde 60 bin düşünce geçtiğini söylemişti" diye başlıyor Julian Mantle : "Beni gerçekten şaşırtan şey, bu düşüncelerden yüzde 95'inin bir önceki gün düşündüklerimizle aynı olmasıydı." Arkasından devam ediyor: "Her gün çoğu olumsuz olmak üzere aynı kısır şeyleri düşünen insanlar, kötü zihinsel alışkanlıklara kapılırlar... Kimileri başarısız ilişkileri ve maddi problemleri nedeniyle kaygılıdır . Diğerleri mükemmel olmayan çocuklarına öfkelidir... Bir kısmı da iş arkadaşlarının kötü niyetle yaptığı bir yorum yüzünden mutsuzdur... Zihinlerini, böyle çalıştıranlar, kaygının yaşam güçlerini alıp götürmesine izin verirler." 53 yaşında, Harvard mezunu, yıllık milyon dolarlarla ölçülen kazancı, müthiş bir malikanesi, özel jeti, tropikal bir adada yazlığı, mankenlerle kaçamaklarıyla Amerika'da en imrenilen ve girdiği her davada müthiş zaferler kazanan bir avukat Julian. Bir gün, büyük şovlara imza attığı mahkeme salonunun ortasında yığılıveriyor... 53 yaşında kalp krizi geçiriyor. İş çıkışı gece geç saatlerde gittiği Fransız restoranlarında yediği yemekler, arka arkaya içtiği konyaklar sonucu, iyice kilo almış, arka arkaya tüttürdüğü püroların ve davaların yarattığı stres ve gerginlik sonucu iflas ediyor kalbi. Hastanede yoğun bakıma alınmasından sonra, hiçbir arkadaşını aramıyor... Arayanlara da geri dönmüyor... Hastaneden çıkıyor ve kayıplara karışıyor. Kalp krizi geçirttiren avukatlığı bırakıyor... Vee, hayatta en sevdiği şeyi, her gece malikanesinin önündeki yolun ortasına bıraktığı Ferrari'sini satıyor ve daha fazla para kazanmak yerine daha iyi ve daha fazla yaşamanın sırlarını öğrenebileceği bir seyahate çıkıyor... Hindistan'dan Himalayalar'a ulaşıyor. Sivana'nın Büyük Bilgeleri'nden 3 yıl boyunca yaşamın sırlarını öğreniyor... 3 yıl sonra bir gün Amerika'ya dönüyor... Başarılı bir avukat olan yardımcısının odasının kapısını çalıyor. Kapıdan içeri giriyor... Yardımcısı, 36 yaşlarında cildi pürüzsüz, incecik, etrafa pozitif enerji ve ışıltı saçan bu adamı tanıyamıyor. "Harvard'dan bir süre önce mezun olmuş ve işimi elimden almak üzere gelen genç bir kaplan " diye geçiriyor içinden. Onun kendisinden 15 yaş büyük patronu Julian olduğunu fark ettiğinde ise ağzı bir karış açık kalıyor... Arka arkaya püroların, içtiği konyakların, geç vakit yediği Fransız yemeklerinin ve gece gündüz çalıştığı dosyaların arasında, hayat kıvılcımlarını yitirmiş, soluk ve şişman Julian'ın tam 3 yıl önce mahkeme ortasında yığılıp kalması geliyor gözlerinin önüne. Karşısında duran adam, 36 yaşlarında, zayıf, pürüzsüz bir cildi, dupduru ve dingin yüzüyle ona nanik yapıyor. İşte o adamın 3 yıldaki mucizevi dönüşümünün öyküsü "Ferrarisi'ni Satan Bilge" isimli kitap. Günlerdir elimden düşmüyor Robin Sahrma'nın kitabı. Bütün yaz Bodrum'da herkes bu kitabı okuyordu. O kadar çok şey var ki sizlere aktaracağım bu kitaptan. Bekleyin... Perşembeye.
|