|
 |
 |
 |
 'Bütün kurslar MEB'in denetimindedir'
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Gerek Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı, gerekse de resmi olmayan bütün kurs, bütün eğitim öğretim faaliyetleri devletin gözetimi ve denetimi altındadır, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) gözetimi ve denetimi altındadır'' dedi. Çelik, 2005-2006 Eğitim Öğretim Bilgilendirme Toplantısı'nda, bakanlığı döneminde yaptığı çalışmalar hakkında il valilerine bilgi verdi.
Son günlerde gazetelerde, İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklerle ilgili eleştiriler yöneltildiğini kaydeden Çelik, Kur'an kurslarının denetiminin ilköğretim müfettişlerinin yetkisinden çıkarıldığı yönünde haberler yapıldığını belirtti. Çelik, şöyle devam etti: ''Bu yönetmeliği değiştirirken biz, özellikle bakanlık olarak,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ihtiyacı olan 7-8 madde ile onların asli görevlerini düzenledik. Bunun dışında, 'il valilerinin istedikleri bütün denetimleri yapmakla mükelleftirler' diye madde koyduk. Sonra bir baktık ki, 'Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olan Kur'an kursları denetim dışı bırakıldı. MEB bu işten elini çekti. Orada Taliban yetişecek, terörist yetişecek' şekilde köşe yazıları yazanlar var. Hızlarını alamadılar. 'AKP'yi gelecek nesiller lanetleyecekler' ifadesini kullananlar oldu.
Türkiye ne Pakistan'dır, ne Afganistan'dır, ne de İran'dır. Türkiye'nin tarihi geçmişini, birikimini, Türkiye'deki dini müesseseyi iyi bilen, iyi anlayan, kendi ülkesini ve halkını, toplumunu iyi tanıyan insanlar Türkiye'nin ne Afganistan, ne İran, ne de Pakistan olmadığını bilirler.
Bu şekilde zorlama yollarla, gelecek nesillerin bizi lanetleyeceğini söyleyen insanlar aslında bu tavırlarıyla günümüzdeki birçok insanın maşeri vicdanının kendilerini lanetlediğinden haberdar değil.''
''VALİLERİMİZ İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞLERİNİ GÖREVLENDİREBİLİR''
''Gerek Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı, gerekse de resmi olmayan bütün kurs, bütün eğitim öğretim faaliyetleri devletin gözetimi ve denetimi altındadır, MEB'in gözetim ve denetimi altındadır'' sözünün altını çizdiğini belirten Çelik, şunları söyledi: ''Sayın valilerimiz gerekli gördükleri hallerde, bir uygunsuzluk gördükleri hallerde ilköğretim müfettişlerini görevlendirebilirler. Elbette Kur'an kurslarını denetlemesi gereken kişiler Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait, bu işin erbabı olan insanlardır. İlköğretim müfettişlerinin çoğu 'elifba'yı bile bilmiyor. Bunlar nasıl içerik denetlemesi yapacaklar. Eğitim ortamı açısından denetleme yapabilirler, işin şekli unsurları açısından denetleme yapabilirler ama içerik denetlemesi, burada ne öğretiliyor? Ne kadar doğru öğretiliyor? Ne kadar doğru bir yöntem ve yaklaşımla meselesine ilköğretim müfettişleri karar veremezler. İlköğretim müfettişleri bu işten çekilmemiştir, ilköğretim müfettişleri, bu sizin göreviniz değil, siz bunu yapamazsınız gibi bir dayatmaya muhatap değil.''
''KİMSE BİZE CUMHURİYETÇİLİK, ATATÜRKÇÜLÜK ÖĞRETMESİN''
Konuya ilişkin basın açıklaması yapıldığını anımsatan Çelik, medyanın bu konudaki yaklaşımını doğru bulmadığını söyledi. Çelik, ''Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir, öyle kalacaktır. Kimse bize Cumhuriyetçilik, Atatürkçülük, laiklik öğretmesin'' diye konuştu.
''Birçok eski Marksist'in, Atatürkçülük ve laiklik maskesi altında, yaptıkları uygulamalara saldırdığını'' savunan Çelik, ''Bunu ayıplıyorum, kınıyorum'' dedi.
''1 ARTI 4 YIL EĞİTİM ÖĞRETİM YAPMAK İSTEYEN OKULLAR''
Toplantının ardından bir gazetecinin, ''Anadolu liselerinin hangilerine hazırlık sınıfı konulduğu netlik kazanmadığı için velilerin tercih yapmakta zorlandığını'' belirtmesi üzerine Çelik, alınan bir kararla Anadolu liselerindeki hazırlık sınıflarının kaldırılarak yabancı dil derslerinin 4 yıla yayıldığını hatırlattı. Çelik, şöyle devam etti:
''Ancak, özel öğretim kurumları içerisinde veya devlet liseleri içerisinde altyapısı uygun olan ve 1 artı 4 yıl süreli eğitim öğretim yapmak isteyen okullar bize müracaatta bulunurlarsa ve biz uygun görürsek izin verebiliriz. Şu anda Kadıköy Anadolu Lisesi 1 artı 4 yıl eğitim uygulaması yapıyor. Galatasaray Lisesi'nde de bu uygulama var. Bu okullardaki bu uygulama 4 yıl kararı alınmadan önce böyleydi.''
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, taşımalı eğitimi kısa sürede ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını belirtti. Çelik, öğretmenlerin ihtiyaç bulunan okullarda ders vermelerini sağlamak amacıyla onlara da birer aracın temin edilerek ''taşımalı eğitim'' yapacaklarını söyledi. Çelik, 2005-2006 eğitim öğretim yılını değerlendirmek amacıyla Kızılcahamam'daki Asya Termal Tesisleri'nde valilerle toplantı yaptı. Toplantının açılışındaki konuşmasında, eğitim öğretimin sorunlarını yerinde tespit etmek amacıyla bürokratların illere geziler yaptıklarını anlatan Çelik, buralarda eğitimin her yönüyle masaya yatırıldığını kaydetti.
Çelik, merkez teşkilatındaki 20 birimin yöneticilerinin gelecek eğitim öğretim yılında da illerde çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti.
Eğitimle ilgili yasalar çıkarıldığını ve bakanlığı döneminde yeni projeler başlatıldığını kaydeden Çelik, bunların sonuçlarının gelecek eğitim öğretim yılında alınacağını söyledi. Çelik, ''2005-2006 eğitim öğretim yılı bizim açımızdan bir hasat yılı olacak'' dedi.
''KÖY ÇOCUKLARINI OKUL ÖNCESİ EĞİTİMLE TANIŞTIRIN''
Okul öncesi eğitime değinen Çelik, bakanlığı devraldıklarında yüzde 11 düzeyinde olan okul öncesinde okullaşma oranının bugün yüzde 17'ye ulaştığını belirtti. Çelik, 8. 5 Yıllık Kalkınma Planı'nda öngörülen yüzde 25 okullaşma hedefini gelecek yıl yakalayacaklarını ifade etti.
Okul öncesi eğitime büyük önem verdiklerini kaydeden Çelik, illerin okul öncesi eğitim kurumlarında ne kadar ''usta öğretici'' ihtiyaçları varsa bunu karşılayacaklarını söyledi. Atıl durumda bulunan ortaöğretim kurumları bünyesinde ve köy okullarında ana sınıfı açılması talimatı veren Çelik, valilerden, ''Köy çocuklarını okul öncesi eğitimle tanıştırmalarını'' istedi. ''Kırsal kesimdeki vatandaşların çocuklarının okul öncesi eğitime daha çok ihtiyacı var'' diyen Çelik, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki çocukların, ''dil'' problemi olduğunu, bu nedenle bu bölgelerdeki çocuklar için okul öncesi eğitimin daha da önem kazandığını vurguladı.
Çelik, ''Diğer çocuklar okuma yazma öğrenirken, dört işlem yaparken bu çocuklar Türkçe öğreniyor. Bu nedenle okul öncesi eğitim onlar için çok önemli'' diye konuştu.
Okul öncesi eğitimi teşvik etmek amacıyla çeşitli çalışmalar yapıldığını belirten Çelik, bu kapsamda ana okullarında ''beslenme saati'' uygulaması başlatacaklarını ve maliyetin tamamının bakanlıkça karşılanacağını bildirdi.
''TAŞIMALI EĞİTİM''
Çelik, köy okullarının kapalı kalmaması gerektiğini belirterek, ''Köy okulları deniz feneri gibidir. Köyde bir öğretmenin olması o köyün sosyal hayatında önemli bir yer tutar. Bu nedenle köy okullarının kapalı kalmaması gerekir. Kapalı olan okullar ufak tefek tamiratlarla yeniden faaliyete geçirilebilir'' dedi.
Taşımalı eğitime de değinen Çelik, özellikle dağınık yerleşim birimlerinde bu eğitime ihtiyaç duyulduğunu anlattı. ''Taşımalı eğitimi kısa sürede ortadan kaldırmak mümkün değildir'' diyen Çelik, valilerden özellikle 1., 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin ''taşınmaması''na özen göstermelerini istedi. Çelik, ''Bu sabileri sabah erkenden kalkıp yollara düşen devlet memurları gibi yola salmayalım. 10 tane öğrenci bile olsa birleştirilmiş sınıf uygulaması yapın'' diye konuştu.
Valiliklerden taşımalı eğitim ihalesi yaparken öğretmenler için de bir araç ayrılmasını isteyen Çelik, norm kadro bölgesi içindeki okulların ihtiyacı olduğunda bir öğretmenin ihtiyacı karşılamak için başka bir okula ders vermek amacıyla gideceğini, bu uygulama kapsamında o bölge için bir araç tahsis edileceğini anlattı.
MEB'İN KAMPANYALARI
Haydi Kızlar Okula Kampanyası'na da değinen Çelik, bu kapsamda 150 bin kız öğrencinin okula gitmesinin sağlandığını anlattı. Çelik, velilerin zorlamayla değil, ikna edilerek çocuklarını okula göndermelerinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kampanyanın başarı kazanmasında valilerin büyük katkısı olduğunu belirten Çelik, 2005-2006 eğitim öğretim yılında da aynı katkıyı beklediklerini ifade etti.
Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyası'na da büyük destek verildiğini kaydeden Çelik, bu eğitim öğretim yılında kız yurdu yaptırılması amacıyla bir kampanya başlatacaklarını söyledi. Çelik, valilerden bu kapsamdaki ihtiyaçlarını bakanlığa bildirmelerini istedi.
ŞEHİR MERKEZİNDE KALMIŞ OKULLARIN SATIŞI
Şehir merkezlerinde kalmış okulların satışına imkan tanıyan bir yasa çıkarıldığını hatırlatan Çelik, bu yasanın uygulanmasında ciddi sıkıntılar yaşandığını, yetkililerin bu konuda ürkek olduklarını söyledi. Çelik, özellikle İstanbul'da Eminönü'nde, Kumkapı'da ''neredeyse meyhanelerin arasına sıkışmış okullar bulunduğunu'' kaydederek, bu okulların satılarak veya takas edilerek yerlerine çocukların rahatlıkla gidebilecekleri okullar yapılması konusunda sorunlar yaşandığını anlattı.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, bakanlık olarak yeni okullar yapılırken örnek alınması amacıyla 42 çeşit okul tipi projesi hazırlandığını belirterek, yeni okul yapımında bu projelerin esas alınmasını istedi. Çelik, ''Bu projeler bizim kültürümüzü yansıtacak şekilde hazırlanmıştır. Ulus mimarisidir. Kamu binalarının vatandaşa örnek olması gerekir'' dedi.
Çelik, okulların bilgisayara kavuşturulması amacıyla 120 bin bilgisayar almak için ihaleye çıktıklarını kaydetti. Okulların 320 bin bilgisayara ihtiyacı olduğunu belirten Çelik, bir süre önce başlattıkları Bilgisayarlı Eğitime Destek Kampanyası'na hayırseverlerin büyük desteğinin sağlandığını söyledi. Bu kapsamda 57 bin bilgisayar bağışlandığını kaydeden Çelik, bilgisayar bağışlayan işadamlarının ve şirketlerin isimlerini tek tek söyleyerek bu kişilere teşekkür etti. Çelik, kampanya kapsamında bağışlanan bilgisayarlarla şu anda yaklaşık 35 ilin bilgisayar sorununun çözüldüğünü söyledi.
OKUL MÜDÜRLÜKLERİNE YAPILAN ATAMALAR
Okul müdürlüklerine yapılan atamalara da değinen Çelik, bu konuda kendilerine eleştiriler geldiğini, ancak 20 yıl aynı yerde görev yapan bir okul müdürünün artık ''bulunduğu yeri kanıksamaya başladığını'' kaydetti. Çelik, ''Bizim partizanca, ideolojik nedenlerle bunu yaptığımızı söyleyenler var. Bu kesinlikle doğru değildir. Bu konuda valilerimizin tereddüt göstermemesini istiyorum'' dedi. Okulların temizliğine önem verilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, bu amaçla ihaleye çıkılmasını istedi. Gelecek yıl uygulamaya konulacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Çelik, yeni bir rehberlik sistemi üzerinde durduklarını söyledi. Çelik, ilköğretim için hazırlanan yeni müfredatın 2005-2006 eğitim öğretim yılında tüm okullarda uygulamaya konulacağını ifade etti. ÖSS ve OKS'de öğrencilerin çoğunun matematik alanında başarısız olduğunun ortaya çıktığını belirten Çelik, bunun analitik düşünmeyi öğrenememekten kaynaklandığını söyledi. Çelik, yeni müfredatla bu sorunların çözülmesinin amaçlandığını kaydetti. Çelik, gelecek aydan itibaren öğretmen atamalarının ''nokta tayin'' yöntemiyle yapılacağını bildirdi.
İÇİŞLERİ BAKANI AKSU
Toplantıya katılan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da iktidara geldiklerinden bu yana valilerle sık sık bir araya gelerek, ülke sorunlarını masaya yatırdıklarını söyledi. Aksu, bugünkü toplantıda eğitimle ilgili konularının yanı sıra valilerle ayrıca köylerin altyapısının desteklenmesi, köye dönüş ve rehabilitasyon ve ''duble yol'' projeleri ile terör ve terörle mücadeleden kaynaklanan zararların karşılanması, emniyet ve asayiş konularının masaya yatırılacağını kaydetti. Aksu, sağlıklı, huzurlu ve sorunlardan arınmış bir toplum için iyi ve kaliteli bir eğitimle mümkün olduğunu belirterek, hükümetin bu amaçla gayretlerini sürdürdüğünü ifade etti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
