Erdemir'i altın hisse ile koru, yatırımcıyı koruma!
ERDEMİR'de geri sayım başladı.
"Altın hisse;" Teletaş özelleştirmesiyle 1988'de gündemimize girdi. 1993'te Teletaş'ta altın hisse kalktı. Ama kamu hisselerinde yaygın bir altın hisse uygulama arzusu başladı. Kısacası imtiyazlı hisse dediğimiz altın hisse uygulaması özelleştirme karşıtlarına karşı kamunun korunma duvarı oldu. Özelleştirme İdaresi başta Petkim, Tüpraş, Petrol Ofisi, THY gibi borsada işlem gören şirketlere imtiyazlı hisse hakkını sağladı. Yetmedi, satışı gündeme gelen ve halka açık olmayan Et Balık Kurumu, ORÜS gibi şirketler de altın hisse kapsamına girdi. Eh, kamu "altın hisse" ile kamuyu koruma altına aldı!
Altın hisse deyip geçmeyin. Altın hisse bir hisseyi temsil ediyor. Ve, belli bir süre için şirketin geleceğini kontrol ediyor. İyi, güzel de kamu şirket yönetmekte sıkıntı çekiyor, kamu yatırımda başarılı değil, rekabet edemiyor. Satacağım diyor. Sonra da belli bir süre için bile olsa kontrolü elinde tutmaya devam etmek istiyor. Pes doğrusu!!!
Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nın (Erdemir) kuruluş statüsü önemli. Gözardı ediliyor. Erdemir, özel statülü bir şirket. İçinde kamu ortaklığı olan özel bir şirket. Dolayısıyla 1990'lı yılların başında Ereğli'nin, bu yapısı nedeniyle özelleştirmesi tartışılırken "altın hisse" uygulaması konuşulmadı bile Gelin görün ki; gün oldu devran döndü. "Ereğli niye satılıyor" tartışması başladı. Ereğli'de altın hisse uygulamasına geçilmek istendiği kamuoyuna yansıdı. Niye? Madem ki; Özelleştirme İdaresi Ereğli'deki yüzde 49.28 oranındaki kamu payını göğsünü gere gere yabancı yatırımcıya veya ulusal sermayeye satacak, o halde neden korkuyor? Niye altın hisse diye tutturuyor? Kamu niye kendi adına denetim yetkisi istiyor? Ve; sermaye piyasasının ruhuna aykırı davranıyor?
Bilindiği gibi Erdemir'in genel kurulu 22 Temmuz'da yapılacak. Ana gündem konusu altın hisse uygulaması. Ortaklar, genel kurulda karar alacak. Ana sözleşmeye değişiklik koyabilecekler. Ama burada kritik bir nokta var. Erdemir'in, yüzde 47.64'ü halka açık. Ve halka açıldığı sırada imtiyazı olmayan bir şirkete sonradan imtiyaz verilmediğini biliyoruz. Erdemir'de aynen böyle. Üstelik, sermaye piyasası kurallarına tabi şirketlerde kamu özel sektör ayrımı olmadığı çok açık. Ve; SPK tarafsızlığı ile dimdik ayakta durmakla yükümlü bir kurul.
İşte asli görevi yatırımcı haklarını korumakla yükümlü olan SPK'ya soruyoruz; Üretim, yatırım ve istihdam olanakları kısıtlanmasın, şirket büyümeye devam etsin diye stratejik olduğu gerekçesiyle Erdemir'e esas sözleşme değişikliği yapılması için ön izin verildi. Güzel de, imtiyaz tanınırken sermaye piyasasının ruhu yok edilmiyor mu? Belli ortaklara belli imtiyazlar veren, halka açık özel şirketlerin ruhuna aykırı olan altın hisse uygulaması için Özelleştirme İdaresi'nin elindeki hisselerin oy gücüne bakıldı mı? Çünkü Erdemir'deki kamu hisselerinin yarısının bir oy, yarısının iki oy hakkı, Erdemir'deki özel hisse sahiplerinin ise iki oy hakkı var. Ve hepsi bir yana bu durumda sermaye piyasası nasıl korunacak?
|