Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, büyük bir grup olduklarını ve öyle kalacaklarını belirterek, ''Ama değişen ekonomik evrene uyum sağlama kapasitesine sahip, esnek bir yapıyı koruyarak etkinliklerimizi merkezde toplayacağız'' dedi.
Sabancı Holding'den yapılan açıklamaya göre, Fransa'nın önde gelen dergilerinden L'Express, Güler Sabancı ile gerçekleştirdikleri röportaja geniş yer ayırdı. Dergideki haberde, 1 yıl önce amcasının yerini alarak Grubun başına geçen Güler Sabancı'nın ''64 kuruluştan oluşan bu imparatorluğu uluslararası arenaya kabul ettirmek istediği'' anlatılıyor.
Sabancı Holding'in geçen yıl 12 milyar dolar işlem hacmi kaydeden bir ulusal ekonomi devi olduğu vurgulanan dergide, ''8 ayrı dalda organize olmuş, bazıları yabancı ortaklarla işbirliği yapmış 64 kuruluşuyla, Toyota otomobillerden IBM bilgisayarlara, Akbank'tan Philip Morris sigara paketlerine ve tabii tekstil, otomobil lastiği, kimya alanlardaki ürünleriyle Türklerin gündelik hayatını belirleyen ve üç nesilde inşa edilen bu imparatorluğa 50 yaşını henüz geçmiş, boğuk sesli, güler yüzlü, dinç, her zaman acelesi olan bir kadın başkanlık ediyor. Türk dünyasında bir ilk sorgulanıyor'' ifadelerine yer verildi.
L'Express'in haberinde ''Karizmatik Sakıp Sabancı'nın yeğeni olan ve vefatından sonra görevi devralan Güler Sabancı, kendini Türkiye'nin en güçlü kadını olarak kanıtlayabilecek mi? Şüphesiz Güler bu göreve tesadüfen gelmedi. Amcasını şirketlerde 27 yıl boyunca adım adım izledi. Uluslararası ortaklıklarda uzman haline geldi. Kuzenleri arasında koltuğu devralmaya aday erkekler de bulunuyordu. Ama amcası, sonuca ulaşmadaki kararlılığı ve makul düzeyde risk almayı bilmesi, mutlak ayakta kalma içgüdüsü nedeniyle bu kadını tercih etmişti'' değerlendirmesi yapıldı.
''DEDEM ÜRETİME OLAN AŞKINI MİRAS BIRAKTI''
Güler Sabancı'nın ''Sakıp Amcam bana stratejik düşünmeyi ve yönetmeyi öğretti'' sözüne yer veren L'Express, Sabancı hakkında ''Gerisini de hayat öğretir ona. Çocukluğu bir peri masalı sayılmaz. Gencecikken ayrılan ailesi tarafından terk edilir, ardından da babasını kaybeder. Sabancı efsanesini başlatan dedesi Hacı Ömer Sabancı'nın bakımına bırakılır'' deniliyor.
Türkiye'nin güneyindeki Adana'da pamuk ipliği fabrikasına ilk kez 3 yaşındayken adım atan Güler Sabancı, dergiye ''Dedem bana üretime olan aşkını miras bıraktı'' dedi. Dergide, şu görüşlere yer verildi: ''Ama o günden sonra dünya ve Türkiye değişti. Önceki nesiller gümrük bariyerleri ardında servetlerini inşa ettilerse de bu sınırlar globalleşmeyle birlikte ortadan kalktı. Çabuk hareket etmek gerekiyor.Güler bir yıl önce (Kimse ikinci Sakıp Sabancı olmamı beklemesin) dedi. Bugün bazı nostaljikler onun öncelikle bir yönetici gibi davranmasına kızıyor. Zira aile kültürünü korumakla yetinmesini istiyorlar. Bunca eleştiri, kararlılığını artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Katılımcı yönetimi geliştirmek istiyor. Yakın zamanlarda, gelecek 10 yıl için bir stratejik vizyon hazırlamak üzere 200 yöneticisini bir araya getirdi. (Büyük bir grubuz ve öyle kalacağız) diyor Güler Sabancı, (ama değişen ekonomik evrene uyum sağlama kapasitesine sahip esnek bir yapıyı koruyarak, etkinliklerimizi merkezde toplayacağız.)''
''GİMA'YI EZELİ RAKİBİ KOÇ'A RAĞMEN SATIN ALDI''
''Sabancı'nın yeni çağı başladı'' değerlendirmesinin yapıldığı dergide, ''Bazı aile üyelerinin ayrılması, yönetim kadrolarının yeniden yapılandırılması, Güler Sabancı'nın yalnızca mirası devralmakla yetinmeyeceğini kanıtladı. Amerikan DuPont sentetik lif fabrikalarının satın alınması, Grubun ulusal pazarla yetinmeyeceğini gösterdi. Ve Carrefour ile ortaklığıyla, Gima'yı ezeli rakibi Koç'a rağmen satın alarak ani fırsatları değerlendirmeyi bildiğini kanıtladı'' denildi.
ABD'de eğitim gören Güler Sabancı'nın, yarattığı Gülor şarap markasıyla kaliteli bir şarap tutkunu, her zaman işbaşında olan ve yeni uluslararası elitin değerleri ile yaşam stilini paylaşan biri olarak da tanımlandığı dergide, Sabancı'nın Türkiye'nin Avrupa'ya entegrasyonunu savunduğu, buna hazırlanmak üzere AB'ye entegrasyon evresinin Sabancı Grubu için doğuracağı sonuçları ve fırsatları incelemekle görevli Türk ve yabancı danışmanlardan oluşan bir birim kurduğu belirtildi.
''6 YAŞINDAKİ BEBEĞİ, SABANCI ÜNİVERSİTESİ''
L'Express, Güler Sabancı'nın Mütevelli Heyeti Başkanlığı'nı yaptığı Sabancı Üniversitesi'ne de değinerek, ''Hiç evlenmemiş olmasına rağmen 6 yaşında bir bebeği, yakından ilgilendiği Sabancı Üniversitesi var'' değerlendirmesinde bulundu.
Sabancı Üniversitesi'nde 2 bin üniversiteli öğrencinin Amerikan modeliyle aldıkları eğitim sırasındaki etkinliklerinde eksiksiz bir özgürlükten faydalandıklarının vurgulandığı dergide, Üniversite Rektörü Prof. Tosun Terzioğlu'nun Sabancı için ''Üniversitenin bir şirket gibi yönetilemeyeceğini biliyor'' yorumuna da yer verildi.
L'Express, ''Grup şirketlerinin birçoğunda olduğu gibi üniversitede de yönetici görevlerinden birçoğu kadınlar tarafından sağlanıyorsa da Güler Sabancı kesinlikle feminist değil. Örneğin her türlü siyasi kota düşüncesine karşı çıkıyor. İş hayatında zirveye ulaştıktan sonra kadınların yalnızca başarıları ölçüsünde değerlendirilmesini istiyor'' yorumunu yaptı.