Sirk mantığı

Koskoca Galatasaray takımı kötü organizasyon sonucu Hollanda ile Almanya arasında sirk mantığıyla Evliya Çelebi gibi dolanıyor. Sıradan takımlarla oynanan hazırlık maçları için kilometrelerce yol katediliyor. Futbolcular isyan ediyor. Bu organizasyonların planlayıcısı olmadığı için Gerets sıkıntılı bir şekilde eli kolu bağlı oturuyor.
Geçmişteki kamp dönemlerinde Galatasaray lig hazırlıklarını yine Avusturya, Almanya, Hollanda'da yapardı ama maçlar turnuva içinde oynanırdı. Takımın gücünü ve kalitesini görmek, uyumu sağlamak amacıyla daha dişli, daha ciddi rakipler tercih ediliyordu. İdmanlarda göze çarpan ciddiyet Dortmund dışındaki üç maçta sahaya yansımadı. Rakiplerin zayıflığı futbolcuların maçları angarya gibi görmesine yol açtı.
Hazırlık maçlarında rakiplerin ismi çok önemlidir. Geçen sezon başı ABD'de Avrupa Şampiyonu Porto önünde alınan galibiyet Galatasaraylı futbolculara lig öncesi güven vermiş, itici güç olmuştu.
Bugün sıradan takımlarla maçlar yapılıyorsa bunun iki nedeni vardır. Birincisi Galatasaray'a ismi ve gücü belli olan takımlar sıcak bakmıyor, ikincisi de programı üstlenen kişiler işin ucundan tutuyor. Sonuçta Avrupa'da marka olmuş Galatasaray'a bu tür organizasyonlar hem yakışmıyor hem de zarar veriyor.
Galatasaray'ın dünkü rakibi kendi ismini verdiği Mülheim Galatasaray'dı. Almanya'nın en zengin kentlerinden biri olan Mülheim'da Türkler'in kurduğu kardeş Galatasaray birinci amatör kümede oynuyor. Altyapısında 220 futbolcu bulunuyor.
Düsseldorf ve Dortmund'dan, Duisburg'a kadar 48 kilometrelik Ruhr havzasında bulunan 166 bin nüfuslu Mülheim şehrinde 8 bin 200 Türk yaşıyor. Bu kent Alman İmparatorluğu'ndan başlayıp Hitler dönemine kadar uzanan zaman diliminde Almanya'nın kömür ve çelik konusundaki en zengin kentini oluşturmuş. Ruhr havzasında toplam 4 milyon nüfusun beşte birini de yine Türkler oluşturuyor. Mülheim'daki yüzde 7.8'lik işsizlik oranı bu bölgedeki en düşük oran olarak dikkat çekiyor.

Kardeş G.Saray zayıf geldi
Galatasaray, zayıf rakibi karşısında karnaval ortamında bir maç oynadı. Ruhrstadion'a çoluk çocuğunu alan bütün Türkler, Galatasaray'ı izlemek için gelmişti. Ama maçın 40 dereceyi gösteren sıcaklıkta oynanması son derece yanlıştı. Çünkü futbolcuların aşırı sıcak yüzünden dilleri resmen dışarı çıktı.
Gerets, Dortmund maçında kafasındaki 11'i belirlemiş olacak ki ilk 45 dakikada Ümit Karan ve Hasan Kabze'nin dışında tüm gençlere yer verdi. Günün sürprizi de gönderilmesi düşünülen Saidou'nun 90 dakika oynaması idi. İlk yarının en güzel görüntüsü de Ümit Karan'ın voleyle attığı goldü. İkinci yarıda Gerets ideal 11'indeki oyuncuları parça parça oyuna sokunca kardeş Mülheim Galatasaray, ağabey Galatasaray önünde tutunamadı.