 Ağar: Siyaset mahkemede yapılmaz
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, DYP'li muhaliflerin 8. Olağan Büyük Kongre'nin iptali için mahkemeye başvurmasını değerlendirirken, ''Halka söyleyeceğiniz bir şey varsa halktan güç alacaksınız. Siyaset mahkemede yapılmaz, sokakta, dağda, bayırda yapılır'' dedi.
Ağar, Avrupa Türk Kültür Dernekleri Birliği Başkanı Recep Yıldırım'ı, partisinin genel merkezinde kabul etti. Yıldırım, kabulde yaptığı konuşmada, yurtdışında yaşayan Türkler'in, ''döviz makinası'' gibi görülmesinin, Türkiye ekonomisini düzlüğe çıkarmak için bir taktik olup olmadığı ve hükümetin, Avrupa'daki Türkler'i gözden çıkarıp çıkarmadığı yönünde sorularla karşılaştıklarını söyledi.
Ağar da yurtdışında çalışan Türk işçilerinin, emeklilik primlerinin 2 dolardan 5 dolara çıkarılmasına karşı haklı bir tepki gösterdiğini ifade etti.
Türk vatandaşlarının, çifte vatandaşlığa teşvik edildiğini ancak Alman hükümetinin, bu kesime ağır mali, idari sorumluluklar getirdiğini belirten Ağar, ''Ancak Türk hükümetinin, Alman hükümeti nezdinde sonuç ve etki yaratacak hiçbir çalışması olmadığı ortadadır''dedi.
Ağar, emeklilik primlerinin makul rakamlara indirilmesi, çifte vatandaşlık konusunda Alman hükümeti nezdinde gerekli girişimlerin yapılması gerektiğini dile getirdi.
'TÜRKİYE, TÜRKİYE GİBİ TEMSİL EDİLEMEDİ'
Türkiye'nin AB üyeliğindeki son gelişmelerin sorulması üzerine Ağar, hükümetin, AB ile müzakereleri, Türkiye'yi tam temsil edebilir nitelikte götüremediğini savundu. Türkiye'ye imtiyazlı üyelik yolunun açık tutulmaya çalışıldığının görüldüğünü ifade eden Ağar, şöyle konuştu:
''Hükümet, Türkiye'nin 1963 Ankara Anlaşması ile ortaya çıkan tam üyelik perspektifini, 2,5 seneyi aşkın yönetimi zarfında, zedelemiştir. 17 Aralık'ta çıkan müzakere tarihi kararı, imtiyazlı üyelik şartlarını saklayan bir karardı. Ama tüm bunlara rağmen Türkiye, AB perspektifini muhafaza edecektir. En azından 3,5 milyonu aşkın insanımız zaten oradadır. Onların da geleceği açısından Türkiye'nin kuruluşu ile beraber takip ettiği istikamet açısından, Türkiye bu perspektifi mutlak şekilde muhafaza edecektir.'' Ağar, Kıbrıs sorununda, hükümetin ''zayıf tutumunun'' kabulünün mümkün olmadığını belirterek, ''Ek protokol imzalanmadan önce mesele mutlaka Meclis'e getirilmelidir ve Meclis'te tartışılmalıdır. Milletten hiçbirevet almaksızın doğrudan bu imzanın riskleri olduğu akıllardan çıkmamalıdır'' diye konuştu. Türkiye'nin, ''Türkiye gibi'' temsil edilemediğini öne süren Ağar,Türkiye'nin olduğu kadar, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı bulunduğunu dile getirdi.
Ağar, ''zayıf bir dış politika yürütülmesinin'', Türkiye'nin, arzuedilen sonuçlara ulaşmasını engellediğini öne sürerek, bunun, Türkiye'nin değil, hükümetin zayıflığından ortaya çıktığını savundu. Ağar, Türkiye'nin, daha güçlü hükümetlerle bunların üstesinden geleceğini kaydetti.
DYP'li muhaliflerin, bugün bir otelde toplantı yaptığının ve 8. Olağan Büyük Kongre'nin iptali için mahkemeye başvurduklarının anımsatılması üzerine Ağar, kendilerinin, lüks otellerde siyaseti bıraktıklarını kaydetti. Ağar, tarla, köy, mahalle, sokak, fabrika ve işyerlerinde olduklarını vurgulayarak, ''Halka söyleyeceğiniz bir şey varsa halktan güç alacaksınız. Siyaset mahkemede yapılmaz, sokakta, dağda, bayırda yapılır'' dedi.
|
