|
|
Ortaklık kültürü
Petrol piyasası hareketli. Dün açıklanan Aytemiz-Ciner ortaklığı da bunun önemli bir göstergesi oldu. Akaryakıt dağıtım işinde taşlar yerine oturuyor. 30 katrilyon liralık bir sektörden bahsediyoruz. Ulaşılan bu değerin yaklaşık 18 katrilyon lirası (ÖTV ve KDV adıyla) doğrudan vergi olarak Hazine kasasına giriyor. İlginç veri şu: 2005 yılının ilk üç ayında, 2004 yılının aynı dönemine göre vergi gelirleri, yüzde 31 oranında artarak 4.7 katrilyon liraya çıktı. (Kaynak: Petrol Sanayi Derneği Sektör raporu) Yine aynı dönemde petrolün varil fiyatı yüzde 33 artarak ortalama 48.7 dolar oldu. Anlayacağınız artan vergi ve petrol fiyatları yüzünden dünyanın en pahalı akaryakıt satılan ülkesi konumuna getirildik. Hazır rakama dayalı sıkıcı bir yazıya başladım, bir de akaryakıt tüketimlerinin bölgesel dağılımını aktarayım. 2003 yılı verilerine göre, (yenisi yokmuş) toplam tüketimin yüzde 22'si İstanbul'da gerçekleşiyor. Olaya Marmara Bölgesi olarak baktığınızda oran yüzde 36'a çıkıyor. İstanbul, Ankara (yüzde 10) ve İzmir (yüzde 7) tüketimleri baz alınırsa, toplam tüketimin yüzde 40'i 3 ilde yapılıyor. İzmir'de ekonomik faaliyetlergerilerken, sosyal refah düzeyinin yüksekliği, sciddi bir akaryakıt tüketimine yol açıyor. Sektörde artan rekabet nedeniyle daralan kâr marjları, doğal olarak güç birlikleri yaratıyor. Aytemiz'de yaşadıklarımız da bunun bir yansıması. Aytemiz'i değerli kılan sadece 540 istasyonun kendisine bağlı çalışması değil. Bu bayiler ile 40 dağıtım şirketinin faaliyet gösterdiği sektörde, 7'inci konumda. Ancak Aytemiz'in en güçlü yanını ise depolama kapasitesi oluşturuyor. Aytemiz, depolama bölge sayısı bakımından 2'inci, kapasitesi bakımından 3'üncü sırada. 2005 yılında devreye giren yeni Petrol Yasası artık akaryakıt ithalatı serbest bırakıyor. Ancak ithalat yapacak firmaların belli bir depolama kapasitesine sahip olması gerekiyor. İşte Aytemiz, bu noktada sektörün toptancısı olma yolunda sağlam adımlarla yürüyor. Akaryakıt sektöründe birleşmeler, Türk şirket yapılarında yeni bir kültürün yeşerdiğini gösteriyor. OPET'in sermaye yapısında Öztürk ve Koç Grubu eşit ağırlığa sahip. Doğan ve İş Bankası, Petrol Ofisi'ni ortak pay ile satın aldı. Aytemiz de benzer bir yapıya döndü. Bu durum, profesyonel yapıları ön plana çıkarken, büyük gruplara hakim değil, eşit ortaklık zemininde de şirket yönetilebileceğini öğretiyor.
|