kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Yola devam

2025 yılı civarında dünyanın sınai üretiminin yarıdan fazlası Asya'da gerçekleştiriliyor olacak. Dahası, ABD ekonomisi kendini borç yüklerinden kurtaracak gerekli adımları bir an önce atmadığı taktirde Amerikan ekonomisinin göreli gerilemesi hızlanacak. Bu durumda ise yine 2025 yılı civarında Çin ekonomisinin dünyanın en büyük ekonomisi olması bekleniyor. Bu gelişmelerin dünyada başta enerji kaynakları paylaşımı ve çevre sorunu olmak üzere pek çok konuda sorunlu bir dönemi de beraberinde getireceği açık. Ancak yapısal unsurlardan beslenen bu gelişmeyi durdurmak da mümkün değil. Asya'nın meydan okumasına bir şekilde tüm dünyanın karşılık vermesi gerekecek.
Tony Blair, 23 Haziran'da Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı tarihi konuşmada böyle bir gelecek perspektifinden AB'yi değerlendiriyordu. Küresel kapitalizmin rekabetçi koşulları altında AB ve üye ülkelerde yaşayan vatandaşların bugünkü yaşam standartlarını muhafaza etmesi için köklü değişikliğin şart olduğunu vurguluyordu. Sunduğu programın bazı yönleri tartışma ve eleştiriye açık olsa bile Mehmet Altan'ın analizlerinde vurgulandığı gibi ciddi bir temele yaslandığına kuşku yok.
Geçen yıl AB'nin ithal ettiği Çin mallarının yüzde 25'i yüksek teknoloji mallarıydı. Bugüne dek yüksek teknoloji mallarında dünya ticaretinde önde giden ABD bu yıl bu ürünlerde bile dış ticaret açığı verecek. Dünyanın en yüksek teknolojiyi üreten firması İntel bundan sonraki üretimini ABD dışında yapacağını açıkladı.

Bedel ödemeye hazır değil

Kısacası bilginin, uzmanlığın, birikimin ve kurumların göreli zayıflığı artık azgelişmiş ülkelerin düşük katma değerli ürünlere mahkûm kalmaları anlamına gelmiyor. Bilginin edinilmesindeki demokratikleşme, çağın iletişim, ulaşım, finansman imkânları dünya piyasalarındaki rekabetin niteliğini değiştiriyor.
Bu nedenle Blair, Hindistan üniversitelerinden her yıl AB'den daha yüksek sayıda mühendisin mezun olduğunu söylerken önemli bir uyarıda bulunuyordu. AB'nin dünyanın en rekabetçi ekonomisi haline gelme kararı üzerinden 5 yıl geçtikten sonra bu hedefe yaklaşıldığını söylemek mümkün değil. Ancak yine kuşku yok ki AB'nin küresel kapitalizm içinde rekabetçi bir ekonomiye sahip olması aynı zamanda hayli zorlu dönüşüm demek. Elde edilen hak, imtiyaz ve kolaylıklardan feragat etmek gündemde. Böylesi bir bedeli ödemeye kimse kendiliğinden hazır değil. Bu gidişten kaçmanın yarattığı rahatsızlık ve öfke ise Avrupa'nın şeytanlarını canlandırarak ırkçı, dışlayıcı söylem ve eylemlerle siyasete taşınıyor.

Amaçları dikkat dağıtmak

Çapsız ulusal siyasetçiler açısından da AB toplumlarını zorlayan bu konuları tartışmaktan kaçmanın kolay bir yolu, İslam korkusunu da kullanarak Türkiye'ye yüklenmek. Referandumlarda hayır çıkmasının asıl nedeni Türkiye değilken, biteviye bu konunun gündemde tutulması dikkatleri köklü ve zor meselelerden kaçırma çabasından başka bir şey değil. Bugünkü cinnet ortamı geçtiğinde hem ekonomik büyüme dinamikleri açısından, hem de stratejik hesaplar açısından AB'nin Türkiye'yi öyle kolayca dışlayamayacağı da anlaşılacak. Müzakere çerçevesinin içeriğiyle ilgili haberler en azından Avrupa Komisyonu'nun bu gerçeği anladığını gösteriyor.
Bu durumda Türkiye'ye düşen, küresel kapitalizmin baskıları karşısında benzer sorunları paylaştığı AB ile uyumlu olarak kendi gerekli dönüşümünü sürdürmek. Sinirini bozacak provokasyonlar karşısında soğukkanlılığı elden bırakmayıp kimseye eyvallah etmeyeceği bir güce erişmek. O konuma gelmiş bir Türkiye'nin ise hem ekonomik, hem stratejik seçenekleri çeşitlenecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kitlelerin isyanı   / 26-06-2005
 Ortadoğu'da demokrasi mi?   / 23-06-2005
 Tarzan zor durumda   / 19-06-2005
 Bezirganın dönüşü   / 16-06-2005
 Bundan sonrası   / 12-06-2005
 Türkiye'ye rağmen olmaz   / 09-06-2005
 Tufandan sonra   / 05-06-2005
 "İhanet"   / 29-05-2005
 Hayırdaki hayır   / 26-05-2005
 Rüşvet   / 22-05-2005
SOLİ ÖZEL
Yola devam
2025 yılı civarında dünyanın sınai...
8 Milyon $'lık yıldız
8 Milyon $'lık yıldız
G.Saray'ın istediği Arjantinli İnsua'nın şartları: Kulübü...
Fatih de gitmeli
Fatih de gitmeli
Shakhtar Donetsk'e transfer olduğunu resmen açıklayan Tolga, "Hem ben...
Bakan'dan halka 'Tepki ver' çağrısı
Bakan'dan halka 'Tepki ver' çağrısı
Hakimlerin katipler kadar bile hukuk bilmediğini söyleyerek YÖK'e...
Gündüz Aksaray gece olunca Fuhuşsaray
Aksaray gün boyunca milyonlarca insanın gelip geçtiği, bir yer.
Fuhuşa zorlanan kadınlar için Alo 157 hattı kuruldu
Türkiye'de göç denilince akla Almanya'ya göç geliyor. Ancak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu