| |
|
|
Ufukta ne var?
İktidar ile CHP arasındaki tartışmayla başlayan erken seçim spekülasyonları Türkiye'ye sıcak bir yaz geçirtecek. Ufukta erken seçimin göründüğüne inananlar kervanına Ağar'dan sonra Bahçeli de katıldı. Ona göre, Çankaya Köşkü'ne atlamayı kaçış yolu olarak gören Başbakan Erdoğan, "İşine gelen" düzenlemeleri kapsayacak bir Anayasa değişikliğini referanduma götürecek, ardından da erken seçim kararı alacak. Bahçeli, AK Parti'nin "işine gelen" Anayasa değişikliklerini açmadı ama en azından Erdoğan'la ilgili tahminlerini kestirmek güç değil: Cumhurbaşkanlığı süresini 5 yıla indirmek, iki dönem seçilme imkânı sağlamak, böylece genç yaşta siyasete veda etmek zorunda kalmamak... Mumcu da AK Partililer'i az çok tanımasına rağmenerken seçim olasılığını ciddiye aldığı için grup kurmakta acele etmiyor. Peki ufukta gerçekten erken seçim göründü mü? IMF'ye yeni standby'ın yüzü suyu hürmetine zorlu taahhütlerde bulunmuş AK Parti "kim"den oy alabileceği sorusuna yanıt bulmadan seçime gider mi? Gidebilir mi? Örneğin, sosyal güvenlik reformu gibi netameli bir yasa tasarısı nedeniyle önümüzdeki günlerde kıyameti koparacak işçinin desteğine güvenebilir mi? Kaşığıyla verdiğini sapıyla geri aldığı çiftçinin oy pusulasında ampülün altına mühürü basacağına inanabilir mi? Sokaklara sığmayan işsiz ordusunun, yoksulluk sınırında yaşayan milyonlarca emeklinin umudu olabilir mi? Çoğu gün siftah bile yapamayan ve her ay binlercesi kepenk indiren esnafı arkasına alabilir mi? Güneydoğu'dan ona oy çıkar mı? Hatta geleneksel tabanını tutabilir mi? Bu soruların en azından yarısına "evet" yanıtı verinceye kadar AK Parti seçimin adını bile ağzına almaz. Erdoğan'ın sorumluluğu sırtından atmak için Çankaya'ya çıkmak istediği iddialarına gelince... Yok canım, biz Başbakan'ın arkadaşlarına karşı o kadar bencil davranacağını sanmıyoruz. "Beraber yürüdük biz bu yollarda" demiyor mu?
|