"Kapı arkası diplomasi" bitti...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Beyaz Saray ziyaretinin Ankara diplomasisindeki yorumunun özeti şöyle: "Bugüne kadar Beyaz Saray'ın da göz yumduğu, danışmanlar arası kapı arkası, ahbap diplomasisi dönemi bitti. Devletlerarası diplomasi, ilişki dönemi başladı." Bu yorumun yapılmasının nedeni, önceki gün Beyaz Saray buluşması sırasında ortaya çıkan herhangi bir gelişmeye dayanmıyor. Daha da ilerisine gidiyor. Yani, Başbakan Erdoğan için Başkan Bush'tan randevu talebi sırasında ortaya çıkan, Beyaz Saray'da kaşları kaldıran, hatta "diplomatik krize" neden olan sürece... ABD tarafının da "doğruladığı" gelişme, aktarıldığı kadarıyla birkaç ay öncesine uzanıyor.
Elçilikler devre dışı Erdoğan'ın danışmanlarından biri, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürlüğü'nü doğrudan arayıp, randevu talebinde bulunuyor. Geçmişte olduğu gibi, ABD yönetiminden bazı "eski dostlar" da devreye sokulup, randevu talebi pekiştirilmeye çalışılıyor. Beyaz Saray, "böyle bir randevu talep şeklinin kendileri için geçerli olmadığını" belirtiyor. Gelişmeden Ankara Büyükelçiliği haberdar ediliyor. Bypass edilme görüntüsü, diplomatik sıkıntıyı artırıyor. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği de Erdoğan'ın böyle bir talebinden haberdar olmadıklarını Washington'a iletiyor. Eş zamanlı olarak Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği ile de temasa geçiliyor. Oradan gelen yanıt da farklı olmuyor... Geçmişte, danışmanların bu tür girişimlerini "diplomatik nezaket çerçevesinde" algılamayan Beyaz Saray'da hava dönüyor. Randevu istemi, "Anormal yoldan iletilen talep" olarak yorumlanıyor. Türk tarafına, "Biz böyle çalışmıyoruz" denilerek şu mesaj ulaştırılıyor: "Aracıların geçmişte yarattığı yanlış anlaşılmalara neden olan döneme son verelim. Doğrudan temasla, açık ilişki düzenine geçelim..." Ortaya çıkan sıkıntıyı gidermek Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'ne kalıyor. Başbakan Erdoğan için bu kez resmi yoldan randevu talebi yineleniyor. Başlangıçta yaratılan sıkıntının tortusu nedeniyle, Beyaz Saray resmi yoldan gelen talebe hemen yanıt verme yoluna gitmiyor. Sonunda önceki günkü randevu alınıyor. Bunda Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu'nun diplomatik tecrübesi etkin rol oynuyor. Hatta, Loğoğlu'nun diplomatik başarısının Erdoğan nezdinde takdir topladığı ve Washington'daki görev süresinin uzamasına yol açtığı yorumları da koridorlarda kayda geçiriliyor. Özetle, Washington "kapı arkası diplomasi" dönemini kapatıyor.
Restorasyon süreci Erdoğan'ın Washington ziyaretinin Ankara'daki diğer yansımalarına gelince.. 1 Mart tezkeresi, Felluce'de yaşananların "soykırım" olarak değerlendirilmesi, PKK'nın Kuzey Irak'ta barınmaya devam etmesine dönük tepkiler ve Türkiye'de ABD karşıtlığının yükselmesi iki ülke ilişkilerinde sıkıntı yaratmıştı. Erdoğan'ın önceki gün Bush ile buluşmasının soğuyan ilişkilerin yeniden ısıtılmasına aracılık edeceği kabul gören bir gerçek. Başka deyişle Erdoğan-Bush görüşmesi, "restorasyon sürecini" başlattı. Buna rağmen; bir yabancı diplomatın deyimiyle görüşmeyi "Ne toz pembe, ne de çok temkinli" olarak yorumlamak gerekir. Görüşmenin sonucu ve yansımaları gelecekte Ankara'nın atacağı adımlara göre şekillenecek. Altı özenle çizilen bir diğer yorum ise şöyle: "ABD, AKP odaklı diplomasiden döndü, devletlerarası diplomasiye geçti. Genelkurmay ile Pentagon arasında ortak dil arttı..." Ve son bir söz: Her önüne gelen, her konuyu konuşup, yanlış anlaşılmalara neden olmayacağından, bu Erdoğan hükümeti için de hayırlı bir gelişme.
|