kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kanımı kaynatan Cannes
Kanımı kaynatan Cannes

Cannes'ın kulisleri çok pırıltılı. Yıldızlar 3 milyon euro'luk mücevherler takıyor, lüks teknelerde görkemli partiler veriliyor.

Cannes, 58 yıldan bu yana, en önemli sinema festivalini ağırlayan, dünya sinemasının 30 bin beynini bir araya getiren, binlerce filmin alınıp satıldığı bir pazar. Ama tabii, eğer bu endüstrinin içinde değilseniz, işin bu kısmı büyük ihtimalle sizin için bir şey ifade etmeyecektir. Herkes gibi sizin için de Cannes Festivali, "mega hiper süper starların" kırmızı halıların üzerinde gazetecilere verdikleri pozlardır çünkü dünyanın dört bir yanındaki sinemaseverleri asıl heyecanlandıran budur.

MODA YARIŞI
Filmleri anlatmayı Atilla Dorsay'ın keskin kalemine bırakıp, size festivalin bu pırıltılı tarafından sözetmek istiyorum: Cannes'da starlar, jüri üyeleri, gösterimde filmi olan yönetmen, oyuncu ve yapımcılar Carlton ve Martinez'de ağırlanırlar. Akşamları bu otellerin barında metrekareye bir kaç mega star düşer, masalarda yeni projelerden bahseden ünlü yönetmenlerle yapımcıları görebilirsiniz. En büyük modaevleri bu otellerin bir kaç süitini kiralayarak aktrislere muhteşem elbiseler ödünç verirler. Altın Palmiye'nin tasarımını da yapan ünlü kuyumcu Chopard'ın, bu yıl yıldızlara ödünç verdiği mücevherler arasında 3 milyon euro'luk bir gerdanlık da vardı. Festival filmleri çeşitli salonlarda oynayadursun, 2400 kişilik ana salon, her akşam bir yarışma filmi gösterir. On metrelik limuzinler her akşam salonun o meşhur, kırmızı merdivenlerin önünde durur, starlar birer birer arabalardan inip, salona doğru ilerlerken fotoğrafçı ordusunun önünde bir kaç dakikalık "photo call" seansına katılırlar. Her akşamki gösterimden sonra, o filmin prodüksiyonu bir parti verir ve festivalin kremasını ağırlar.

İSTANBUL HATIRASI
Bir de, festivalde filmi olsun olmasın çok büyük yıldızların onuruna verilen partiler vardır. Bu davetler dağ başındaki muhteşem villalarda, büyük otellerde, tarihi şatolarda ya da Jackie O. gibi efsanevi yatlarda düzenlenir ve bazen en mühim şahsiyetlerin bile davetiye bulamadıkları olur. Gece yarısından sonra cep telefonlarına mesajar yağar: "Sharon Stone'un partisi çok sıkıcı, Bill Murray'inki nasıl?" Bu yıl Cannes'dan aklımda kalan en hoş görüntüler şunlardı: Fransız sinemasının ikonu Catherine Deneuve'ün onur ödülü alışı ve ardından gelen sohbet. Dünya starı statüsüne ulaştığı halde ayaklarının nasıl yere bastığını, birlikte çalıştığı büyük yönetmenlerden neler öğrendiğini anlatışını duymak büyük bir ayrıcalıktı. 20 yıldır hiç bir filmini kaçırmadığım Woody Allen'i ve son filminde oynayan Scarlet Johanson'ı yakından görmek de öyle. Ama içim en çok Fatih Akın'ın galasında titredi. Herkesi İstanbul'un seslerine aşık eden film, sık sık alkışlarla kesildi, gecenin sonunda ise Emir Kusturica, Salma Hayek ve Nobel ödüllü Toni Morrison da dahil olmak üzere tüm salon ayaktaydı. Akın'ın sineması bir kere daha damardan vurdu herkesi. Yatlar ve limuzinlerle dolu kentten ayrılırken, kafamda o yüksek yıldızlar değil, "İstanbul Hatırası" vardı.

Sedef Ecer

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Fındık, fıstık ve cevizli diyet
 Sıkıldım sıkıldım uçmak istiyorum
 Daum çok neşelidir ama gösteremiyor
 Onların seksiliği göze batmıyor
 Uzmanından evde eğitim
 Sanat tarihini resimler anlatır
 Kadınlara özel otomobil yarışı
 Dolmabahçe'ye masal gibi müzik
 Eskisi kaybolunca yenisini yaptılar
 Bu performans cebe sığabiliyor
 Az yakıt uzun yol rekoru
 Şarjım bitti dememek için
 Yüzlerce saat ses kaydı
 Haftanın Kitapları
 Kısa.. Kısa..
 Özgür ilişkiler insan doğasına aykırı
 Mankenliği doğru bulmadım
 500 modellik koleksiyon
 Şifon elbise altına kovboy çizmesi
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
ALİ POYRAZOĞLU
Yaşasın hayal gücü (2)
Üniversitelilerle konuşuyoruz;...
SUNAY AKIN
Denize doğru
Havalar iyice ısındı da aklıma geldi;...
FİLİZ AKIN
Antalya'da iki gün
Bir kitapla "Hayata Merhaba"...
Sürpriz filmlerle akıp giden bir şölen
Sürpriz filmlerle akıp giden bir şölen
CANNES 2005
Cannes 2005, doğrusu son yıllardaki en iyi...
Boş evlerde doğan tutku
Boş evlerde doğan tutku
Kim Ki-Duk'un yeni çalışması aşk ve tutku üzerine çekilmiş müthiş...
Şarap peynir flörtü
Tuz oranı yüksek olan Türk peynirlerine en iyi uyum sağlayanlar...
Zaman akıyor
Balzac, "Otuz yaş kadını" adlı romanında "orta yaş"a geçişi anlatır.
Erkekler egoist, kadınlar masum
Fransız yazar Claudine Bilan'ın 'Yalancının Psikolojisi' adını taşıyan kitabı...
Prenses sinema aşkıyla anılacak
Osmanlı Prensesi Sara Ertuğrul Korle, mirasının 70 bin dolarını Boğaziçi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.