|
 |
 |
 |
Resul Doğu insanlarını sembolize ediyor bence
Aşka Sürgün'ün karanlık yüzlü karakteri 'Resul'e hayat veren oyuncu Fırat Tanış, Resul'ü kötü bir karakter olarak değil, Doğu'nun sembolü olarak görüyor. Oyunculuğuyla dikkat çeken Tanış'ın en büyük sürprizi, ünlü isimlere verdiği sevilen şarkıların yaratıcısı olması.
Erzurumlu anne ve Sivaslı babanın İstanbullu oğlu olan Fırat Tanış, atv'de yayınlanan 'Aşka Sürgün' dizisinde canlandırdığı 'kötü adam' Resul'ün ötesinde çok zengin ve renkli bir kişiliğe sahip. Resul'ü kötü bir karakter olarak değil, Doğu geleneklerinin sembolü gibi gören Tanış, aslında Emre Altuğ ve Levent Yüksel gibi sanatçılara şarkı veren bir müzisyen. 2 yıllık evliliğini geçtiğimiz ocak ayında sonlandıran ve yalnızlığını müzikle gideren konservatuvar mezunu Tanış'ın oyunculukla ilgili ilginç tespitleri de var: "Bu meslek kendini uçurumdan aşağı atmak, sonra da çıkıp yukarıdan izlemek gibi yorucu ve yıpratıcı..." 'Sır Çocukları' adlı film ile 2003 yılında Antalya Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Fırat Tanış, televizyonu bir reklam ve tüketim mecrası olarak gördüğünü söylüyor.
'RESUL BİRİKTİRDİKLERİMİN SENTEZİ'
* Sizin tüm sahneleriniz Mardin ve Midyat'ta, İstanbul'dan uzakta çekiliyor. Gurbette çalışmak bir sanatçı için nasıl bir duygu? Bu diziden önce ne Mardin'i ne de Güneydoğu'yu görmüştüm. İlk defa geldim ve çok beğendim. Buralar medeniyetin beşiği. Burada olmak güzel ama bir yandan da koşullar insanı zorluyor. Gündüzleri iyi, ama akşamları soğuk oluyor. Bir de vaktimizin çok önemli bölümü yollarda geçiyor.
* Resul'ü yaratırken çevrenizdeki birinden esinlendiniz mi? Belli bir kişiden yola çıkarak karakter yaratmam. Ben de bu zamana kadar birikmiş karakterlerden birini yarattım. İçinizde bir şey yoksa yaratamazsınız. Benim yöntemim kendinizi karakterin yerine koymaktır. -Mış gibi yaparsanız, kimse inanmaz. Oynarken kendi anılarından oluşan bir şeylerin içine giriyorsun. Bir uçurumdan aşağı atlar, sonra çıkıp kendinizi yukarıdan izlersiniz. Oyunculuk bu yüzden yorucu bir iş. Resul de herhangi biri değil. Biriktirdiklerimden ortaya çıkardığım bir sentez. Yaratıcılığı kullanabileceğim bir rol; ben de bunu değerlendiriyorum.
* Kötü bir karakteri canlandırıyorsunuz. Bu rolün üzerinize yapışıp kalacağından korkmuyor musunuz? Farklı roller canlandırmak bizim mesleğimiz için büyük bir avantajdır. Bence Resul kötü bir adam da değil. İçinde insani duygular bulunduran biri. O geleneklere sıkı sıkıya bağlı biri. Bir duyguyu çektiğinizde içinde her şey vardır. Şiddeti çekerken içinde aşk da vardır. Artık film ve dizilerde eskisi gibi salt kötü veya iyi adamlar kalmadı. Daha gerçekçi olmaya başladık. Zaten salt kötü veya salt iyi adam yoktur.
* Sokaktaki insanın size tepkisi nasıl? Seyirci beni antipatik bulmadı. Sokakta yürürken Resul'ü haklı bulan insanlarla tanıştım.
* Daha çok Güneydoğu'nun sokaklarında haklı bulunmuşsunuzdur o zaman! Evet buralarda daha çok sevilen bir karakter Resul. Kan davası, töre gibi bir takım gelenekler hâlâ var çünkü burada. Resul, Doğu'daki bazı insanların değerlerini sembolize  ediyor. Onu kendine yakın hisseden çok insan var.
* 'Aşka Sürgün'ün Mahsun Kırmızıgül'ün dizisi olarak anılması sizi rahatsız ediyor mu? Hayır zaten o da özellikle geride durmaya çalışıyor. Mahsun ile tanıştığım için çok memnunum. İşine tutkuyla bağlı, samimi ve neşeli biri. Televizyonda oyunculuk yapmak için ille de eğitim almış olmak gerekmez. Çünkü televizyon, reklam ve tüketim için kurulmuş bir sistem. Dizide babamı oynayan Bahri Beyat, çekirdekten yetişmiş usta bir aktör. Mahsun da varlığıyla kitleleri harekete geçiren bir isim. TV için bu gerekliyse neden olmasın? Üstelik durduğu yere yakışıyor. Yıldız ışıltısıdır bu.
'MÜZİĞE İLGİM PROFESYONEL'
* Yeni bir diziyi tutturmanın zorluğu, yayından kaldırılması oyuncuları nasıl etkiliyor? Tabii ki dizinin yayından kaldırılması bir oyuncuyu çok demoralize eder. Çünkü yapılan bu iş izlenerek tamamlanan bir şey. Sert bir rekabet var. Ayrıca sert rekabet yüzünden yeni oyuncuların çıkması gecikiyor. Çünkü yapımcılar yeni isimleri oynatarak risk alamıyor. Televizyondaki diğer işlerin seviyesini iyi bilmiyorum açıkçası. Sadece kendi dizimi izleyebiliyorum. Bir de 'Köpek'i izlemeye çalışıyorum. Colin Muller görüntü yönetmeni olduğu için ne çektiğini merak ediyor ve izliyorum.
* Tiyatro kökenli bir oyuncu olarak tiyatro koltuklarının boş kalması konusunda ne düşünüyorsunuz? Sanatın kalkınması için oraya biraz para yatırmak gerek. Tiyatrolara halkımız da çok yakın değil. Kamuoyu araştırmalarında halka sorsanız herkes belgesel izler, kültür sanat programı takip eder... Neden prime time'da böyle programlar yok o zaman? Çünkü izlenmiyor ve reyting almıyor. BKM gibi televizyondan beslenen özel tiyatrolar ayakta duruyor çünkü onlar televizyonu iyi kullandı.
* Sinemada Altın Portakal Ödülü alan bir oyuncusunuz, yeni projeleriniz var mı? Bir şeyler var ama henüz kesinleşmedi. Kendi projelerim de var ama bunu yapmak çok zor. 60 kişilik bir ekip ve hep birlikte hareket etme zorunluluğu söz konusu. Hiç kolay değil bir şey çekmek.
* İş dışında nasıl zaman geçiriyorsunuz? Balığa giderim, müzik dinlerim, enstrümanlara karşı ilgim var. Gitar çalıp ney üflüyorum. Şarkı yapıyorum, şu anda da klarnet çalmayı öğreniyorum. Evimin bir köşesini müziğe ayırdım.
* Profesyonel müzik çalışmanız var mı? Müziğe ilgim profesyonel ama amatör ruhla çalışıyorum. Evet yaptığım işler var. Emre Altuğ'un 'Yani', Levent Yüksel'in 'Sel Gibi' şarkılarının söz ve müzikleri benim. Bir de Gülay'ın 'Sevi Masalı' albümündeki üç şarkı bana ait. Yeni şarkı çalışmalarım da var.
* Hayatınızda aşka hiç yer yok mu, bahsetmediniz? 2 yıl süren bir evliliğim oldu. Yürütemedik. Ocak ayında ayrıldım ve kendimi müziğe daha çok verdim.
BÜLENT İPEK - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
