Kim daha demokratik?
"Yüzde 35 oyla parlamentonun yüzde 70'ini temsil ediyorlar. Seçim sistemi hemen değişmeli..." Duymaya alıştığımız yukarıdaki sözlerin sahibi kesinlikle bir Türk değil. Aksine, demokrasinin beşiği olarak gösterilen İngiltere'den bir siyasetçinin sözleri. Daha ilerisi İngiltere'nin etkin gazetelerinden The Independent da aynı görüşte... Seçimin üzerinden iki hafta geçmiş olmasına rağmen, The Independent, seçim sisteminin değiştirilmesi için yoğun bir kampanya yürütüyor.
Az oy, çok koltuk Liberal Demokrat eğilimli The Independent, kamuoyu anketinden yola çıkıp iki gündür şu iddiayı birinci sayfasına taşıyor: "İngiliz halkının yüzde 62'si seçim sisteminin değişmesi gerektiğine inanıyor. Son seçimde, halkın iradesi Avam Kamerası'na yanlış yansıdı..." Gazete bununla da kalmıyor: "Biz başka ülkelere demokrasi ihraç etmek için uğraşırken, onlar demokrasiyi uyguluyor" eleştirisinde bulunuyor. Avam Kamerası'nın 646 üyesi için yapılan seçimde oyların yüzde 36'sını alan İşçi Partisi'nin 355, yüzde 33'ünü alan Muhafazakarlar'ın 197, yüzde 22'sini alan Liberal Demokratlar'ın ise 62 milletvekili çıkarmasını halka yapılmış haksızlık olarak görüyor.
Onlar istemiyor... İngiltere'de eleştirilen ve değiştirilmesi istenen seçim sistemine gelince.. Bir süredir Seçim Yasası'nda değişiklik yapılarak Türkiye'de uygulanması istenen sistem.. Yani, "Dar Bölge..." Buna göre, seçimde her bölgeden ancak bir milletvekili çıkabiliyor. İngiltere'de dar bölgeden vazgeçilip uygulanması istenen mi ne? Türkiye'de uygulanmakta olan ve uygulamasından vazgeçilmesi için birçok teklif verilen, "Nispi Temsil" sistemi... Aslında dar bölge Türkiye de, 10 yıl uygulamıştı. Bu sistem sonucu 1954 seçimlerinde İngiltere'dekine benzer bir tablo çıkmıştı. CHP oyların yüzde 35'ini almasına rağmen Meclis'e 31 milletvekili sokabilmiş, oyların yüzde 57'sini alan DP ise 505 milletvekili çıkarmıştı. Dar bölge seçim sistemi, yönetimde istikrar, temsilde adalet getirmediği gerekçesiyle uygulamadan kaldırılmış ve nispi temsile dönülmüştü.
Artık olmaz... TBMM'de ise tekrar "dar veya daraltılmış bölge" sistemine dönüş için birden fazla teklif bulunuyor. Hatta, TBMM Başkanı Bülent Arınç da bir süre önce Meclis'te düzenlenen seçim sistemine ilişkin sempozyumun açılışında, "daraltılmış bölge uygulamasını" savunmuştu. AKP yönetiminden de destek gelmişti. İngiltere'de yaşanan gelişmeler sonrası ise durum farklı. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, dünkü sohbetimizde, nispi temsil sisteminden vazgeçmelerinin olanaksız olduğunu kayda geçirdi. Gerekçesi ise "yönetimde istikrarın" sağlanabilir olmasında. Benzer görüşü sadece Kapusuz değil, AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya da taşıyor. CHP'nin görüşü de AKP ile benzer olmakla birlikte gerekçesi farklı. Öteden beri, dar bölgeye karşı çıkan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç dün şunları söyledi: "Siyasi bilincin en yüksek olduğu İngiltere dahi sistemi tartışıyor. Mezhep, etnisite, Anadolu şehirciliğinin bu kadar kent kırsalına yayıldığı Türkiye'de dar veya daraltılmış sistemde, siyasi bilinç çöker, dost, hemşeri, tarikat, cemaat öne çıkar." Şimdi şu soruya yanıt aramak gerekiyor: Seçim sisteminde kim daha demokratik.. Türkiye mi, İngiltere mi?..
|