Üç bilinmeyenli denklem gibi Gözlemcinin iflası Güzellikler de var

Üç bilinmeyenli denklem gibi

Hafta sonu müthiş bir maç var. Fenerbahçe-Galatasaray. Aslında bu derbi üç takım arasında. Fenerbahçe-Galatasaray-Trabzonspor maçı bu. Galatasaray kazanamazsa ikinci olması çok ama çok zor. Zira Trabzon'un evinde oynayacağı Samsun ve sonra da İstanbulspor deplasmanında puan kaybedeceğini hiç düşünmüyorum. G.Saray ile Trabzon arasında ikili averaj bordo-mavililerden yana. Ne kötü değil mi? G.Saray için belki de son yıllarda oynadığı en üzücü, en sıkıntılı, en stresli maç. Kazanırsa şampiyon olma umudu hâlâ % 30'larda kalacak. Mantıken, F.Bahçe Konya'da puan kaybedebilir. Ankaragücü'ne yenildikleri gibi. Ama G.Saray yenemezse belki Türk futbol tarihinde ilk defa bir büyük takım yine bir büyük takımla oynadıktan sonra bitiş düdüğünü takiben şampiyonluk turu atacak. G.Saraylılar soyunma odasında yıkanırken hem ezeli rakibinin şampiyonluk turunu görecekler hem de Trabzon'un galibiyet haberiyle üçüncü sıraya inecekler. Allah bir daha hiçbir takıma Galatasaraylı oyuncuların yaşayacakları psikolojik gerilimle bir derbi oynatmasın.
Maçın en kritik adamı maalesef yine hakem olacak. Hep söylüyorum. Böyle psikolojik savaşları ihtiva eden bir derbiyi Türkiye'de kaldırabilecek hakem yok. Herkes İsmet Arzuman diyor. Ama İsmet Arzuman kişilik olarak yumuşak. Ne kadar dirayetli olduğu da tartışılabilir. Bence bu maçın hakemi İsmet Arzuman olmamalı. Erken gelen bir gol maçta gerilimi inanılmaz yükseltir. İsmet Arzuman da yüksek gerilimli maçların hakemi değil. Bizce bu maçı yine psikolojik faktörler ve dirayet yönünden kaldırabilecek yegane hakem Serdar Tatlı. Ama geçen hafta finali yönetti. Aynı maça tekrar verirler mi, bilmem. Ama bence bu maçın yükünü bir tek Tatlı kaldırabilir.