kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Delege lideri getirirken götürür

Salona geldiğinde, göz altlarına oturmuş yorgunluğa rağmen, sağlıklı gözüküyordu... Konuşmasına başlayalı 20 dakika olmuştu ki DYP lideri Mehmet Ağar'ın önce yüzünün rengi değişti, derin nefes almaya başladı, kravatını çıkardı.
Genel Başkanı'nın sağlık sorunu yaşadığını fark eden Iğdır Milletvekili Tıp Profesörü Dr. Dursun Akdemir kürsüye fırladı.
Konuşmak için ısrar eden Ağar'ı, Divan Başkanlığı'nın arkasından dışarı çıkmaya ikna etti. Ağar'ın çıktığı antre basına ayrılan bölümün hemen arkasıydı.
Birkaç merdivenle dışarı çıktığımda karşımda duran Ağar'ın görüntüsü hiç iyi değildi.
Yüzü kireç renginde ve ter içindeydi...Nefes almakta zorlanıyordu...
Korumaları "Doktor, doktor nerede" diye aranırken, Genel Başkan Yardımcısı Salim Ensarioğlu yüzüne kolonya sürüyor, Ağar ise bir duvara yaslanıp kendine gelmeye çalışıyordu. Korumaların yaşadıkları sıkıntı ise görülmeye değerdi.
Nefes almak için boşluk arayan Ağar'ın etrafı, partililer tarafından çevrelenmişti.
Üstelik hepsi Tıpta Uzmanlık Sınavını geçmiş edayla konuşuyordu;
"Sarımsak yesin, yok yok yarım soğan en iyisi, köfteciden alıp gelelim hemen koklatalım, tuzlu ayran daha iyi gelir, ayran içirelim..."
Hepsi, "Açılın arkadaşlar, Genel Başkanım nefes alsın" diyerek diğerini itekliyor, ancak kendi dahi olduğu yerden adım atmıyor, arkadan yenileri geliyordu.

Kargaşa

Filistin'de Yaser Arafat'ın cenazesindeki görüntülerin benzeri yaşanıyordu.
Ağar bir ara ayakta durmakta zorlandı, yavaşça kulağıma eğilip seslendi:
"Muharrem kardeşim rica etsem bir sandalye bulur musun?..."
Yüz metre ilerdeki sandalye ve bir kat aşağıdaki doktor, kalabalığın arasından Ağar'ın yanına dakikalar sonra ulaşabildi.
Tansiyonu ilk ölçüldüğünde 8-14, birkaç dakika sonra ise 8-12 çıktı...
Ağar, "Tansiyon normal, bir şeyim yok" diyerek salona dönmek istediğinde, eşi Emel Ağar ve Prof. Akdemir'in engeliyle karşılaştı. VIP salonuna inilirken ne Ağar'ın kalabalıktan yürümesine, ne de doktorların ani bir gelişmede müdahasine olanak yoktu.

Ani
tuz kaybı
Hatta, trajikomik gelişmeler yaşanıyordu.
Bir partili sigarasından derin nefes çekip Ağar'ın yanına yanaşıp, "Genel Başkanım iyisin bak, bir şeyin yok" derken, kulağına eğilip GİK listesi pazarlığı yapmaya kalkıyordu. Sakin üslubuyla tanınan Genel Muhasip Bahattin Şeker de bu anda patladı:
"Çekil kardeşim şuradan, at şu sigarayı elinden..."
Güçlükle bir kat aşağı indirilen Ağar'ın yeniden ölçülen tansiyonun iç açıcı değildi; 58'e düşmüştü. Verilen ilaçlarla tansiyonu kısa sürede normale dönerken, Prof. Akdemir Ağar'a rahatsızlığın nedenini şöyle açıklıyordu: "Yorgunluk ve çok terlemeniz, fazla tuz kaybı yaratmış ve metabolizmanızı bozmuş. Bu da tansiyonunuzu düşürmüş..." Nitekim, ikinci kez kürsüye çıktığında Ağar daha dinamikti.
Bir saat içindeki yaşanan gelişmelerde, sakin tavrı ile alkışlamaya değer tek kişi vardı; Emel Ağar...

Değişim
beklentisi
Kongre salonuna gelince;
Batılı bir anlayışla dizayn edilmişti.
Hostesler koltukların üzerine tek tek isimleri yazılmış delegelere ve davetlilere eşlik ediyor, yabancı konuklar için simültane çeviri kulaklığı dağıtıyordu.
Taşralı tabana dayanan DYP'de, bu görüntü uzun sürmedi. Partililer, kısa sürede yabancı misyon şeflerini dahi koltuklarından uzaklaştırıp yerlerine oturmayı başardı. Salonda, en çok alkışı Tansu Çiller'in mesajı aldı. Buna rağmen, delegelere "Ağar ve Çiller yarışsaydı hangisini tercih ederdiniz?" sorusunu yönelttiğimizde aldığımız yanıt alkışın tersiydi.
DYP'nin hep mütedeyyin ve vatanperver yapıya sahip tabanına Ağar daha muhafazakar ve milliyetçi söylemle seslenmeyi tercih etti. Kongreye delege olarak gelen, eski TOBB Başkanı Fuat Miras'ın da vurguladığı gibi partili gençleşmek için değişim bekliyordu.
Kahkaha atmasına neden olsa da Esat Kıratlıoğlu'na yöneltilen şu soru beklentiyi özetliyordu: "Sizler olduğunuz için çocuklarınız parti yönetimine giremedi, bundan sonra torunlarınız girebilir mi?.."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Fastfood entelektüeller"   / 13-05-2005
 DYP'nin yeni vizyonu...   / 11-05-2005
 Bir yılda yüzde 40'lık düşüş...   / 10-05-2005
 Akil adamların bayramı   / 08-05-2005
 TOBB'dan Mumcu'ya yüzde 7 barajı...   / 06-05-2005
 Köklü değişim beklenirken...   / 04-05-2005
 Çiçek: İşin ölçüsü kaçtı...   / 03-05-2005
 Geleceği satın almak...   / 01-05-2005
 Org.Özkök: Danışıklı değil...   / 29-04-2005
 Savaş gemilerinin Sezer'e selamı...   / 27-04-2005
MUHARREM SARIKAYA
Delege lideri getirirken götürür
Salona geldiğinde, göz...
YAVUZ DONAT
Ankara çelişkilerle dolu
Melih Gökçek anlattı. Günde bin...
MAHMUT ÖVÜR
DYP'de 'duygusal' kongre
Mehmet Ağar, coşkulu,...
Polislerin çetesine 'Kelepçe' takıldı
İstanbul'da çok sayıda işadamından şantajla haraç aldıkları...
Minicik bedeniyle 'laneti' alt etti!..
5 milyonda bir rastlanan 'Ondine'nin Laneti' hastalığı yüzünden...
'Sıkıntıların nedeni geç reform yapmamız'
'Sıkıntıların nedeni geç reform yapmamız'
Adalet Bakanı, Hukuki Perspektifler Dergisi'nin toplantısında,...
Geçmişin izi, çocuk rüyalarında
Geçmişin izi, çocuk rüyalarında
Geçmiş yaşam terapileri eğitimcisi Dr. Jeffery Ryan, dört yaşından...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu