Ağar fenalaştı
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisinin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde konuşmasını yaparken fenalaştı.
Ağar, Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongrenin açılış konuşmasını yaparken kürsüde bir süre durakladı. Bunun farkedilmesi üzerine salondakiler ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' şeklinde sloganlar atarak, Ağar'a moral desteği vermeye çalıştı. Bu sırada, içmesi için Ağar'a tuzlu ayran getirildi.
Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir ve Genel Başkan Yardımcısı Salim Ensarioğlu, Ağar'ın yanına gelerek, Ağar'ı, kürsünün kenarına getirilen sandalyeye oturttular.
DİNLENİNÇE KENDİSİNİ TOPLADI
Bu arada kürsüden, Divan Başkan Yardımcısı İstanbul İl Başkanı Faik İçmeli, ''Sayın Genel Başkan, çok heyecanlandı. Aşırı sıcak, kalabalık ve heyecan nedeniyle tansiyonu düştü. Biraz dinlendikten sonra konuşmasını yapacak'' dedi. Daha sonra salonun odalarından birine alınan Ağar'a, dışarıda bekletilen ambulans görevlileri ve doktor olan parti yöneticileri müdahale etti.
Burada bir süre dinlenen Ağar, partililer ve korumalarından, basın mensuplarına sert davranmamalarını istedi. Ağar,VIP salonuna geçerek, dinlenmesini burada sürdürdü. DYP Genel Başkanı Ağar, daha sonra salona dönerek konuşmasına kaldığı yerden devam etti.
"AYNI VATAN, AYNI BAYRAK, AYNI EZAN, AYNI KUBBELERİN ALTINDAYIZ"
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, aynı vatan, aynı bayrak, aynı ezan, aynı kubbenin altında olduklarını belirterek, ''Anadolu, Rumeli, Balkanlar, Kafkaslar'ın, her coğrafyanın ta kendisiyiz. Bu milletin arasına kimse nifak sokamayacaktır'' dedi. Ağar, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda yapılan 8. Olağan Büyük Kongresi'ne eşi Emel Ağar ile birlikte geldi. Genel Başkan Ağar, salona girmeden önce, dışarıda bulunan otobüsünüzerinden, burada bekleyen partilere hitaben kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra salona geçen Ağar, salonu turlayarak, partili ve delegeleri selamladı.
Konuşmasına, ''Başbakan Ağar'' sloganları arasında başlayan Ağar, salonun kalabalık, sıcak ve havasız olması nedeniyle tansiyonu düşerek, rahatsızlandı. Ağar, partililerden ''10 dakika müsaade'' isteyerek, kürsüden ayrıldı. Genel Başkan Ağar, konuşmasının rahatsızlanmadan önceki bölümünde,Atatürk, Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Ragıp Gümüşpala, Ali Fethi Esener, Ahmet Nusret Tuna'yı rahmet ve minnetle andı, Yıldırım Avcı, Hüsamettin Cindoruk, Tansu Çiller ve Demirel'e şükranlarını sundu. Ağar, bugünün aynı zamanda Dünya Çiftçiler Günü olduğunu anımsatarak, iktidar yüzünden 364 gün, kutlanacak birşeyin kalmadığını savundu.
Salondakilere, ''Milletin evlatları, bu vatanın has çocukları, özgürlüğe, barışa, berekete, kardeşliğe, huzura umutla açılan yoldaki Doğru Yol'un isimsiz kahramanları, DYP'nin vazgeçilmez insanları, Türkiye'nin sevdalıları, kıratın eşsiz süvarileri'' diye seslenen Ağar, ''Hoşgeldiniz'' dedi. Kongreyi, ''Türkiye'nin en büyük demokratik halk isyanı, demokratik başkaldırış'' diye niteleyen Ağar, haksızlığa, fukaralığa, kırılan onur ve gurura, iktidarın yanlışlıklarına karşı Anadolu, Trakya ve Türkiye'nin ayakta olduğunu belirtti. Ağar, demokrasinin kalesinin Doğru Yol olduğunu bir kez daha yazdıklarını dile getirerek, DYP'nin, Türkiye'nin her alanında, şehrinde caddesinde, bu iktidara karşı milletin gurur abidesi olarak var olacağını söyledi.
'İKTİDARA TAŞIMAK, HEPİMİZİN BOYNUNA BORÇ OLSUN'
Türkiye'nin, 20 yılı aşkın bir süredir böyle bir parti kongresi yapamadığını öne süren Ağar, kongrenin, milletin 1946'lar, 1950'lerdeki gibi başkaldırışı olduğunu ifade etti. Ağar, bu başkaldırışın, vicdani ve haklı bir başkaldırış olduğunu kaydederek, ''Milletin büyük isyanıdır bu. Bunu iktidara taşımak, hepimizin boynuna borç olsun'' dedi.
Ağar, bugünün Demokrat Parti'nin iktidara gelişinin 55. yıldönümü olduğunu anımsattı. Mehmet Ağar, 1876 tarihli Kanuni Esasi ve 1924 tarihli Teşkilatı Esasiye'de, ''herhangi bir ayırım olmaksızın bu topraklar üzerinde yaşayan herkese Osmanlı ve Türk tabir olunur'' ifadesinin yer aldığınıhatırlatarak, Türk milletinin, bu topraklar üzerinde, imanı gereği hiçbir zaman etnik köken aramadığını vurguladı. Ağar, 19. yüzyılda İtalya ve Fransa'nın tarihi ve ulus devlet olma konusundaki gerçeklerinin, kendilerine örnek olamayacağını, kendi örneklerini kendileri yarattığını belirtti.
''Bizim millet oluşumuz, tarihi kökendeki örneğini Fransa'dan değil, Fatih Sultan Mehmet'in Anadolu birliğini sağlamasından alıyor. Aynı vatan, aynı bayrak, aynı ezan, aynı kubbelerin altındayız'' diye konuşan Ağar, şöyle devam etti:
''Biz Anadolu'nun, Rumeli'nin, Balkanlar'ın, Kafkaslar'ın, her coğrafyanın ta kendisiyiz, o biziz. Bu milletin arasına kimse nifak sokamayacaktır. Hepimiz, bu milletin şerefli fertleriyiz. Dinine, mezhebine, zenginliğine, fakirliğine bakmaksızın, ülkemizin her bölgesiyle kucaklaşma güçlüğü olmayan yegane partiyiz, biz geleceğin garantisiyiz.''
'İKTİDARA GETİRENLERE İHANET ETTİLER'
Ağar, 14 Mayıs 1950, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat 1997'den sonra milletin hamle yaparak, demokrasinin önünü açtığını, statükonun son hamlesinin de AK Parti olduğunu öne sürerek, ''Milletinhukukunu koruma geleneği, statükonun bu son hamlesini AKP'de boşa çıkaracaktır. Bugün iş isteyen genci azarlayanlar, köylüye 'millet sizin için mi çalışacak, gözünüzü toprak doyursun' diyenlerin hepsi gidecek. Bu milletin gururu, inancı, imanı, her zaman kendisini hakir gören, kibirle tepeden bakanları seçim sandıklarında göndermiştir'' diye konuştu.
DYP'yi, ''merkez sağ parti'' olarak tanımlayan Ağar, DYP'nin, millete tepeden bakan anlayışın değil, yatay bakan anlayışın partisi olduğunu ifade etti. Ağar, partisinin, herkesi, ''anasının karnından doğduğu gibi hür ve eşit'' kabul ettiğini, herkese aynı seviyeden baktığını anlattı. Ağar, kapanan dükkanların, üretilemeyen bereketsiz tarlaların, iş bulamayan gençlerin, kapanan KOBİ'lerin yasını tutan ancak gelecekte bu kesimleri güldürecek bir imanın ve inancın partisi olduklarını vurgulayarak, ''Biz yollardayız. Onlardan bir gelecek beklemiyoruz, çünkü onlar kendilerini iktidara getirenlere ihanet ettiler, onlardan koptular'' dedi.
|