Sanayinin tacını yabancı giymek üzere, bizim özel sektör nerede?
TOBB'un genel kurulları bir yandan ekonominin bir yandan siyasetin arenası gibi geçer. Ekonominin arenası olması doğal, siyasetin arenası olması ise siyasilerin yaptıkları konuşmalardan. Genelde iktidar ile muhalefet partilerinin Meclis ve seçimler dışında karşı karşıya geldikleri tek yer TOBB Genel Kurulları'dır. Pazar günkü son genel kurulda da Başbakan Erdoğan ile ana muhalefet partisi lideri Baykal'ı karşı karşıya getiren bir şirket tartışmasıydı. Bu şirketin adı Erdemir'dir. Bir süre önce "Kim bu şirketi alırsa Türkiye'nin sanayi kralı olur" diye yazı yazdığımız şirket. Özelleştirme sürecinde hisselerin yüzde 52.36'sı blok olarak satışa çıkarılıyor. Tartışmanın konusu şirketin yabancılara satışı üzerine. Erdemir'i bizzat yerinde gören Sayın Baykal, "Yabancılara satılmasın" diyor. Başbakan da "Siz zaten bu şirketin kuruluşuna da karşı çıkmıştınız" diye yanıtlıyor. Başbakan'ın yanıtı arasında, bu şirkete yabancıların yanısıra yerli sermaye gruplarının da teklif verebileceği ifadesi yok.
Kimler talip Çünkü Erdemir ile ilgilenenler çok büyük ölçüde yabancılar, yerli ayak çok zayıf. Hatta önceki hafta ikincisi yapılan Türkiye Yatırım Konseyi'ne katılan 19 uluslararası şirketin üst düzey yöneticileri arasında Erdemir'in taliplileri de vardı. "Çok ilgiliyiz", "Erdemir gözbebeğimiz" dediler. Peki Erdemir ile ilgilenen yabancılar kim?
* Dünyanın en büyük çelik üreticisi İngiliz Mittal Steel. *Dünyanın en büyük ikinci çelik üreticisi Lüksemburg merkezli Arcelor, * Dünyanın en büyük yedinci çelik üreticisi İngiliz-Hollanda'lı Corus, * Dünyanın en büyük sekizinci çelik üreticisi ABD'li US Steel.
Neden talipler Talip oldukları Erdemir ise dünyanın 33. çelik şirketi. Yılda 3.6 milyon ton kapasitesi var. Bunu, 2009 yılında 10 milyon tona, 2020'de 15 milyon tona çıkartmayı planlamış. Planlamış çünkü yerli üretim yerli tüketimi karşılamaya yetmiyor. Erdemir üretiminin 500 bin tonunu 21 ülkeye ihraç ederken iç tüketime 3 milyon ton kalıyor. Türkiye'nin yıllık tüketimi ise 7 milyon ton. İthalatla karşılanan 4 milyon ton için yaklaşık 3 milyar dolar ödeniyor. İşte uluslararası şirketleri Türkiye'ye çeken nedenlerden biri iç pazardaki üretim açığı. Kim Erdemir'i alırsa Türkiye pazarını da kapatmış olacak.
* Kaldiki AB süreciyle birlikte Türkiye pazarın önümüzdeki 10 yılda büyük bir ivme kazanacağı tahmin ediliyor. 2004 yılında kişi başına çelik üretimi Türkiye'de 218 kg iken gelişmiş ülkelerde 400 kg. Bu da, Türkiye'deki gelişme potansiyelinin büyüklüğünü ve yabancıların ilgisinin başka bir nedenini gösteriyor.
* Türkiye pazarı yanında dünya demir çelik sektöründe konsolidasyon yani satın alma ve birleşmeler çok yaygın. Nitekim Erdemir'e talip olan yukarıda adları sayılan şirketler de başka şirketlerle birleşerek, başka çelik şirketlerini satın alarak bugünkü büyüklüklerine geldiler. Erdemir'in de Romanya'da çelik şirketi, Türkiye'de İskenderun Demir Çelik'i satın almasında olduğu gibi. Konsolidasyon trendi de Erdemir'e ilginin ana nedenlerinden biri.
Satış için ideal zaman Erdemir, ciro açısından Türkiye'nin en büyük altıncı şirketi ve bu büyüklükteki sanayi şirketleri arasında halka en açık olan bir kuruluş. Sermayesinin blok olarak satışa çıkarılacak yüzde 52.36'sı dışında kalan yüzde 47.64'ü halka açık. Bu nedenle şirketi satın alacaklar değerinin yaklaşık yarısını ödeyecekler. Çünkü halka açık hisseler için SPK çağrı muafiyeti tanıdı. Erdemir bu yönüyle de Türkiye'nin blok satışı için en cazip sanayi şirketidir . Çin faktöründen dolayı son iki yılda üretiminde, kapasite kullanımında, cirosunda ve kârında rekor artışlar sağlayan şirket için, eğer özelleştirilecek ise bunun en ideal zamanıdır. En yüksek fiyata satılabilir.
Altın hisse fiyat düşürür Yukarıda ismi geçen dünya devlerine bakınca ve ilgilenen yabancı sayısının 39 olduğunu duyunca Erdemir'in satışı şimdiye kadar yabancı iştahının en büyük olduğu satış olacaktır. Böyle bir iştah karşısında, üstelik halka açık kısım için çağrı muafiyeti tanındıktan sonra, satış işlemini yapmak çok kolay olabilir. Kısa vadeli bakış açısıyla Erdemir belki en kolay ve en kârlı satış olabilir. Ancak Erdemir kolay gibi görünse de, en zor ve en riskli satışlardan biri olmaya adaydır. Bunu anlamak için sadece bunca dünya devinin niye Erdemir ile ilgilendiklerini düşünmek yeterlidir. Riskleri bertaraf etmek veya kamuoyu baskısını azaltmak için altın hisse uygulaması ise geçmişte hiçbir işe yaramayan, ancak şirketin satış fiyatını düşüren bir uygulamadır.
Hedef ne? Eğer Erdemir'i satacaksak tam satalım, o zaman çoğumuzun dudağının uçaklayacağı rakamlar bile ortaya çıkabilir. Bunun için borsa fiyatına bakmayalım. Çünkü borsa fiyatı şirketin anahtarının teslim fiyatını yansıtmayabilir. Asıl olan Türkiye'nin uzun vadeli hedeflerinin ne olduğunu, bu çerçevede sanayide nasıl bir strateji izleyeceğini bilmesidir. Buna göre sanayinin bu tacını kimin giyeceğine karar vermek kolaylaşır. Sonuç "Anlamadığımız şeyler bizim olamaz" Goethe
|