|
|
|
|
Almanlar yakın tarihleriyle yüzleşiyor
Avrupa'da katledilen Yahudilerin unutulmaması için Berlin'de yaptırılan Holocaust Anıtı salı günü büyük bir törenle açılıyor.
Yahudi soykırımı, yıldönümüne denk gelen günlerde her yıl büyük organizasyonlarla anılır. Ancak 2005'in İkinci Dünya Savaşı'nın 50. yılı olması dolayısıyla, bu soykırımla ilgili organizasyonlar da büyük bir hız kazandı. Özellikle savaşta en büyük zararı gören ülkelerden biri olan Almanya'da bu konu diğer ülkelere oranla çok daha fazla konuşuldu. Tabii bunun nedenlerinden biri de 2004 yılının sonlarında gösterime giren ve uzun süre üzerinde konuşulan "Çöküş" (Untergang) isimli filmdi. Film İkinci Dünya Savaşı'nın mimarlarından Hitler'in hayatını anlatıyordu. Ülkede son zamanlarda çok konuşulan bir konu da yine Hitler ile çok yakından ilgili. O da önümüzdeki salı günü açılacak olan Holocaust Anıtı. Bu anıt "Avrupa'da ölen Yahudiler" anısına inşa edildi. Binlerce metrekare alan üzerine inşa edilen yaklaşık 2 bin 711 beton bloktan oluşuyor. Her blok yaklaşık 95 santim genişliğinde, 2.38 metre uzunluğunda ve 4.70 metre yüksekliğinde. Geniş bir mezarlığı andıran bu anıtın hemen altında ise "Danışma Merkezi" bulunuyor. Berlin'in tam orta yerine bu soykırımı hatırlatacak bir anıt yapma fikri ilk olarak 1980'li yılların sonlarında ortaya çıktı. 1993 yılında yer konusunda bir karara varıldı ve Brandenburg yakınındaki alan seçildi. 1997 yılında projenin yapımıyla ilgili ABD'li mimar Peter Eisenman (72) görevlendirildi. Yapımı günümüze kadar devam eden anıt, nihayet önümüzdeki salı günü öğleden sonra büyük bir törenle açılacak.
GÜNLÜKLERDEN BÖLÜMLER Berlin'in tam merkezinde bulunan Brandenburg ile hayvanat bahçesi arasında kalan Holocaust (Yahudi soykırımı) Anıtı, aynı zamanda eski Doğu ve Batı Almanya ülkeleri sınırında yer alıyor. Anıt, özellikle Almanlar için farklı anlamlar taşıyor. Burası aynı zamanda sembolik bir mezarlık olarak da yorumlanıyor. Beton bloklardan oluşan mezarlığın birkaç metre altındaki danışma merkezinde bulunan sergi, üst tarafta bulunan beton blokları şüphesiz daha anlamlı kılıyor. Yani sadece üst kısımda bulunan ve sanki uzaydan bir kareyi andıran beton blokları gezmek yeterli olmuyor. Asıl etkileyici kısım, danışma merkezinde. Burada Almanlar, ışık, görüntü ve yazılardan yararlanarak atalarının sebep olduğu korkunç gerçeklerle yazılmış tarihleriyle yüzleşiyor. Sergi salonunda da gettolardan öldürülen Yahudilerden kalan belge ve bilgiler bulunuyor. Örneğin bunlardan bir tanesi Wilna gettosunda bulunan ve Herman Kruk'a ait günlük. Günlükteki bir bölüm sergi salonunda özel ışık ve yazı ile yansıtılmış. Kruk'un, günlüğünün bir bölümünde şunlar yazıyor: "Yaşadığım sürece hayatta beni neler bekliyor acaba, daha ne kötülükler göreceğim? Bu korkunç av neden?"
Aynur Erdem
|
|
|
|
|
|
|
|
|