Kırmızı Kitabın öncelikleri...
"Devletin Gizli Anayasası", "Derin Anayasa" veya "Kırmızı Kitap" olarak da isimlendirilen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin (MGSB) yenileme çalışmaları bitmek üzere. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpagon'un da bir süre önce vurguladığı gibi MGSB her 45 yılda bir yenileniyor. 1997 Ekimi'nde yapılan MGK toplantısında, 28 Şubat sürecinin de etkisiyle MGSB'de ciddi değişiklikler yapılmıştı. O döneme kadar teröre karşı mücadele birinci öncelik sayılırken, buna irtica ile mücadele de eklenmişti. Dört yıl sonra, 2001'deki Ecevit hükümeti döneminde üzerinde bazı değişiklikler gerçekleşmişti. Bu tarihte yapılan düzenlemede belgenin bir çok maddesinde "önceki değerlendirmeler aynen korunurken", Türkiye'deki mezhep gerçeğinin de göz önünü alınması gereği üzerinde durulmuştu. Bu çerçevede rejimin korunmasına ilişkin olarak, Türkiye'deki mezhep gerçeğine işaret edilerek AleviBektaşi vatandaşlara sıcak mesajlar verilirken, aidiyet (kimlik) nedeniyle ayrışmaya neden olabilecek gelişmelere ve kavgalara da yer verilmemesi görüşü belgeye girmişti. Bir çok isimle anılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin anlamına gelince; MGK Genel Sekreterliği'nin internet sitesinde şöyle tanımlanıyor: "Milli güvenliğin sağlanması ve milli menfaatlere ulaşılması amacı ile Milli Güvenlik Kurulu'nun belirlediği görüşler dahilinde Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilen iç, dış ve savunma hareket tarzlarına ait esasları kapsayan siyaseti ifade eder."
Köklü değişiklik MGK'daki sivilleşme çerçevesinde MGSB bu yıl köklü bir değişikliğe uğrayacak ve haziran ayında yapılacak olan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında son şeklini alacak. MGSB'deki en köklü değişiklik ise tehdit öncelikleri sıralamasında görülecek. Mevcut MGSB'de tehdit öncelikleri maddeler halinde sıralanıyordu. Yeni hazırlanan MGSB'de ise tehdit öncelikleri diye bir sıralama yer almayacak. İç ve dış tehdit ayrı bölümde yer alırken, tehditte öncelikler olmayacak, fihristsel sıralamaya tutulacak. Her bir konu kendi başlığı altında ele alınacak, ekonomik, siyasi, güvenlik, psiko ve sosyokültürel siyaset, milli eğitim siyaseti gibi konularda nelerin yapılması gerektiği belirtilecek.
Fihrist sıralaması Örneğin, hemen her belge düzenlemesinde birinci öncelikli dış tehdit olarak gösterilen Yunanistan bir tehdit sıralaması içinde olmayacak. Bu ülkeye ilişkin tehdit algılamaları belirtilecek ve önlemler alt başlıkta yerini bulacak. Dış tehdit önceliği içinde sıralanan İran, Suriye, Ermenistan ile soğuyan ilişkilerin canlandırılması gerektiğine vurgu yapılan Türkmenistan, Özbekistan ve diğer OrtaUzak Asya'daki ülkeler için yapılacak değerlendirmeler için de aynı durum söz konusu... Veya, tehdit algılamasında altlara düşen sol terör örgütleri veya öne çıkan uluslararası terör ve El Kaide unsurlarıyla etkin mücadele de benzer şekilde herhangi bir öncelik sıralaması içinde olmayacak. Bir başka örnekleme gerekirse; son dönemde yükselme gösterdiği vurgusu yapılan, radikal milliyetçi akımlar için büyük bir tehlike olmadığı vurgusu yapılırken, kentsel göçün önlenmesinin öneminin altı çizilecek. İç ve dış tehditten hangisinin belgenin ön sırasında yer alacağına gelince; Bunu da Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ'un son basın bilgilendirme toplantısındaki sözlerinde buluyoruz. Org. Başbuğ, basın toplantısında, 1984'ten bugüne yaşanan gelişmeleri anımsatarak şöyle yanıt vermişti: "Bugün için bizim değerlendirmemiz o ki, iç güvenlik dış güvenliğin hala önünde olma önemini ve ehemmiyetini koruyor..."
|