|
|
|
|
|
Aldattığı karısını derin dondurdu
|
|
1985-1989 yılları arasında serveti 791 milyon dolardı. 1991'de kendi adına parti kurdu. Yolsuzluktan hapse girince 113 Ferrasi'si dahil tüm malvarlığına el kondu. Aldattığı ikinci eşi ölünce kendini suçlu hissetti ve derin donduruculu bir mezar yaptırdı. Belçikalı 'dahi ekonomist' Jean - Pierre Van Rossem sıradışını hayatını SABAH'a anlattı.
Belçika bu adamı konuşuyor
'Dahi ekonomist' olarak tanınan Jean - Pierre Van Rossem SABAH'a konuştu. Bir dönem milletvekilliği yapan, 113 Ferrari sahibi Belçikalı işadamı vefat eden ikinci eşi için derin donduruculu özel bir mezar yaptıracak kadar 'sıradışı'.
İşçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Jean - Pierre Van Rossem, Gent Üniversitesi'nde ekonomi okudu. Belçika'nın dahi ekonomisti olarak isim yaptı. Dev Japon şirketler için 2 milyon frank karşılığında kalkınma planları hazırladı. Tam Ferrari tutkunu olarak 113 Ferrari'ye sahip oldu. Kendi adına parti kurdu, milletvekili oldu. Yolsuzluktan hapis yattı, servetine el konuldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AIHM) Belçika'yı mahkum ettirdi. Şimdi yeniden ayağı kalkmaya hazırlanan Jean - Pierre Van Rossem SABAH'a konuştu. Van Rossem, büyük paralar kazanmaya tamamen bir tesadüfle başladığını söylüyor. Hikayesi tam anlamıyla 'inanılmaz'... "Üniversite öğrencilerine ders veriyordum. Hayatta her şeyin rakamlara ve matematiğe bağlı olduğunu anlattım. Onları buna inandırmak için bir kişiden 100 bin frank istedim. Borsada oynadık ve beş günde 300 bin frank kazandık. Öğrencilerimin velileri geldi, daha büyük paralarla. Daha sonra başkaları... Borsada 1981-1985 yılları arasında 800 milyon Belçika frank'ı (20 milyon euro) kazandım. Her şey yolunda gidiyordu. Daha büyük şirketlerle çalışmaya başladım. Brüksel, New York ve Tokyo borsalarını takip ediyordum. Günde ortalama 1 ya da en fazla 2 saat uyku uyuyordum. Belçika'nın ve dünyanın en zengin insanlarıyla tanıştım, arkadaşlık kurdum. Takvimler 1989 yılını gösterdiğinde servetim 791 milyon dolara ulaşmıştı."
KENDİ PARTİSİNİ KURDU Bütün kamuoyunun yakından tanıdığı Jean - Pierre Van Rossem, 1991 yılında kendi adına (V.A.N.R.O.S.S.E.M Partisi) bir parti kurdu. 1992 Belçika genel seçimlerinde kendisiyle birlikte 3 milletvekili ve 1 senatör, seçimleri kazandı. Van Rossem, "Çok açık söylüyorum, dokunulmazlıktan faydalanmak için politikaya girdim. Kısa sürede bu serveti elde ederken tabii ki bazı arka kapılarla tanıştım. Yolsuzluk demiyorum ama usulsüzlük yapmak zorundasınız. Ben de yaptım. Yine de kurtulamadım" diyor. Belçika Kralı Boudewijn'in öldüğü ve herkesin 'kralcı' olduğu bir dönemde meclis kürsüsünden "Yaşasın Cumhuriyet" diye bağırdı. 1994 yılında dokunulmazlığı kaldırıldı, yolsuzluktan 20 ay 1 gün hapis yattı. Van Rossem amacının siyasetin saçmalığını göstermek olduğunu ve bunu da başardığını söylüyor: "Siyasetten usanmıştım, kurtulmak istiyordum. Aynı zamanda Kral Boudewijn'in de eli kanlı biri olduğunu tartışmaya açmak istedim. Çünkü Kral Boudewijn daha kral olmadan önce 1957 yılında Kongo'da 55 kişiyi kurşuna dizdirmişti. Bu biline biline insanların hala onu 'kutsal' adletmelerine katlanamıyordum. Siyasette hiçbir şey başaramamış olsam dahi 24 milletvekilini hapishaneye soktum; beni ziyarete geldiler. Ve bir de siyasetin saçmalığını gösterdim. Kişinin parası olduktan sonra kendi adına parti bile kursa milletvekili seçilebileceğini ispatladım." Belçika Devleti, hapse mahkum olan Van Rossem'in servetine el koydu. Cezasını çektikten sonra özgürlüğüne kavuşan Van Rossem, kendisine haksızlık yapıldığını iddia ederek AİHM'e başvurdu. Geçtiğimiz kasım ayında AİHM, Van Rossem'i haklı buldu. Belçika Devleti'ni, Van Rossem'e 250 milyon euro, 113 Ferrari, 99 ev ile 7 şatosunu geri vermeye mahkum etti. Ünlü işadamı, AIHM'in kararının uygulanmaya konulmasını beklerken Belçika Devleti karara itiraz etti. Dava hala sürüyor. Kendisinden 20 yaş genç, Faslı üçüncü karısıyla yaşayan Van Rossem ikinci karısı için özel mezar hazırlattı. Mezara elektrik çektirerek derin dondurucu yerleştirten Van Rossem, çok kötü günler geçirdiğini gizlemiyor: "İkinci karımla evliydim ama şimdiki karımla da birlikteydim. Noel ve yılbaşı yaklaşıyordu, biraz da vicdan acabı galiba, karıma 10 milyon frank (250 bin euro) vererek eğlenmesini istedim. 3 gün sonra banyosunda ölü bulundu. Verdiğim harçlık ve karımın ziynet eşyaları ortaya çıkmadı. Soruşturma ve araştırma esnasında eşimin cesedinin sağlam kalması için derindondurucu fikri geldi. Mezara elektrik çektirtip, içine derindondurucu yerleştirttim. Belediye başkanına elektrik parası için 500 bin frank (12 bin 500 euro) ödedim. Cenaze töreninden sonra mezarına hiç gitmedim. Hayat dayanağım şimdiki eşim Rashida ve 30 yaşındaki oğlum. Onlar olmasalardı yaşadıklarımdan sonra kesinlikle intihar ederdim."
FERRARİ TUTKUNU Tam bir Ferrari tutkunu olan Jean - Pierre Van Rossem, hapse girdiğinde 113 Ferrari'ye sahipti. Çoğunu kendi kullanıyor, bazılarını yakınlarına hediye ediyordu. Çocukluğundan beri bu otomobile hayran olduğunu belirten Jean - Pierre Van Rossem, "Her model ve renginden arabam olsun istedim. Hepsini elde ettim. Ferrari'lerimi arkadaşlarım da kullanıyordu. Devlet beni içeri attığında otomobillerime de el koydu. Değerlerinin çok altında satıldıklarını duydum" diyor. Hız tutkunu olan Van Rossem, kendi şirketi 'Moneytron' adına yarışan iki arabası ile Formula 1'e de katıldı. AIHM kararının uygulanarak, servetinin iade edilmesini bekleyen Jean - Pierre Van Rossem, Brüksel yakınlarındaki Aalst kentinde kurduğu şirketinde maket yarış otomobilleri hazırlıyor. Bürosunda görüştüğümüz sıradışı işadamı, şu sıralar film yıldızı ve California Valisi Arnold Schwarzenegger'e 55 parçadan oluşan, 50 bin euro'luk maket yarış otomobili hazırlıyor.
Fikret Aydemir BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|