|
|
Luxemburgo modelini Hagi de uygulamalı
Real Madrid'in Şampiyonlar Ligi'nde Juventus'u 1-0 yendiği maçı çıplak gözle izlemiştim. Santiago Bernabeu'daki atmosfer muhteşemdi. Maç içinde önümüzdeki televizyon ekranına Real'in hocası Vanderlei Luxemburgo geldi. Kulağındaki cihaz dikkatime takılmıştı. SABAH haberi "Tele taktik" başlığı altında verdi. Luxemburgo yardımcısı Marco Teixeira'yı VIP tribününe gönderiyor, 90 dakika boyunca oyunla ve oyuncularla ilgili telefon görüşmesi yapıyor. Yardımcı Teixeira, patron Luxemburgo'ya Real'in aksayan yönlerini telefonla aktarıyor. Luxemburgo bu çalışma sistemini Cruzeiro ve Santos'u çalıştırırken de uygulamış ve bir hayli başarılı olmuş. Ben teknik adamların saha içinden takımlarını yönetirken tam randımanlı çalışamadığını iddia ediyorum. Luxemburgo modelinin karar aşamasında, oyunu okuma yönünden doğru olduğunu savunuyorum. Teknik adamlık konusunda emekleme dönemini aşıp yeni yeni yürümeye başlayan Hagi'nin "Tele taktik" sayesinde daha başarılı olacağına ve doğru kararlar vereceğine inanıyorum. Hagi futbolculuk formasını çıkarıp teknik adamlık ceketini giydi ama hala "Futbolcu Hagi" ruhunu kaybetmiş değil. Fizik ve beyin olarak oynabilecek gücü kafasında yaşatıyor. Antrenmanlarda "Teori" olarak bilgiklerini anlatıyor ama çift kale maçlarında "Futbolcu Hagi" felsefesiyle hareket ediyor. Antrenman programını genelde sağ kolu Balint yapıyor ve uygulatıyor. Hagi, Balint'i güvendiği ve futbol bilgisine inandığı için yardımcısı yapmadı mı? O halde Balint'i daha aktif kullanmalı. Balint kulübede "Süs biberi" gibi oturuyor, her şeyin kararını Hagi veriyor. Yani Balint'e danışmıyor. Hagi kendini oyuna kaptırıp kenardan müdahale ederken "Futbolcu Hagi" kimliğiyle hareket ettiğinden doğru kararlar veremiyor. Oyuncu değişikliklerinde hata yapıyor. Bazı oyuncuların saha içinde yerlerini değiştirmeyi akıl edemiyor. Çünkü göremiyor. Ben kulübeden maç yönetmeyi, televizyondan maç izlemeye benzetiyorum. TV'ye bakarken kameranın kapsama alanındaki pozisyonları görebiliyorsunuz. Kulübeden de maç izlerken sadece size yakın olan bölgeleri kontrol edebilirsiniz. Hagi de Luxemburgo modelini uygulayıp Balint'i tribüne yollar ve telefonla irtibat kurarsa inanıyorum karar verme zamanını kısaltır, daha az hata yapar. Eğer Balint tribünde otursaydı, Hagi'nin, Kayseri'de Ribery'yi oyundan çıkarmasına izin vermez, Ergün ve Hasan Kabze değişikliklerini zaman olarak öne çekerdi. Ribery performans olarak belki iyi değildi ama iki kişiyi tutup Kayseri'nin o bölgeden hücum etmesini engelliyordu. Ribery çıkınca Kayserili Ergün Teber vites yükseltip Galatasaray'ın sağ tarafını felç etti. Hagi "Luxemburgo formülü"nü bence düşünmeli, asla "Bu hareket beni küçültür" psikolojisine girmemeli. Futbol eğer bir takım oyunuysa teknik adamlık da ekip işidir. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var" sözü gibi Hagi, dört gözle maçları izler ve takımını yönetirse inanıyorum hata yüzdesini küçültür.
|