AKP'nin vizyon açmazı?
Ankara'da siyasetin en acımasız tarafı gündem oluşturmaktır. Siyasetin gündemi bir an boş bırakıldığında, birilerinin orayı doldurması kaçınılmaz hale gelir. Gündemi doldurması gereken de iktidar partisidir. İktidar partisinin bugün gündemi doldurabildiğini söylemek ise olanaksız. TBMM'de 357 gibi ezici çoğunluğa sahip olan AKP'nin 17 Aralık sonrasında gücü oranında siyasete damga vuracak adımlar attığı söylenemez. Uygulamaya koyduğu ve sürdürme eğilimi gösterdiği, "sönük siyaset" i partinin etkin isimlerinin eleştiri konusu yaptığı da biliniyor. Partinin yönetiminde, iktidara gelindiğinde ortaya konulan ve "Acil Eylem" olarak isimlendirilen planın uygulama sürecinin dolduğu kabul görüyor. Özetle söylemek gerekirse AKP hükümeti 17 Aralık sonrasında ortaya koyamadığı yeni vizyon eksikliğinin bugün sıkıntısını çekiyor. Özellikle de orta vadeyi kapsayan, bugün en büyük sorun olarak görülen yatırımları artırıcı, işsizliği giderici önlemler paketi de bulunmuyor. Elde bu yönde bir planları varsa da bunlar gündeme damgasını vuramıyor.
Gündeme mahkum olmak Daha da ilginci, Meclis'te ezici çoğunluğa sahip, tek başına iktidarı elinde tutan parti kendi dışında yaratılan gündeme mahkum oluyor. Nitekim, Meclis dün haftaya başlarken, iki siyasi parti grubunda konuşulanlara bakıldığında da bu açıkça ortaya çıkıyor. AKP Grubu'nda, CHP'nin Meclis'te soruşturma konusu yaptığı Jokey Kulübü'nün Çocuk Esirgeme Kurumu'na ödemesi gereken pay tartışma konusu oluyor. Başbakan, milletvekillerinden gelen yakınma üzerine sinirlenip, "Devletle bu işlere girmeyin diyorum" tepkisini koyuyor. Başbakan'ın danışmanlarının, "haber için randevu alıp iş takibine gelen gazeteciler var" suçlaması yaparken isim vermemesinin yarattığı sıkıntı eleştiriliyor. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün askerlik süresinin kısalacağına ilişkin yaptığı açıklamayı Kızılcahamam'da bizzat kulaklarıyla dinlediklerini belirtiyorlar. Genelkurmay Başkanlığı'ndan "Bu yönde bir çalışmamız yok" açıklamasıyla karşı karşıya kalınmış olmasının bunalımı yaşanıyor. Kuliste, ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun hafta sonu partisinin kongresinde iki CHP milletvekiline AKP'ye geçişlerine ilişkin suçlamaları tartışılıyor. "Bu kadar ezici çoğunluğa sahip bir parti iken iki CHP milletvekilini transfer edip bugün bu suçlamalara muhatap olmamız değer miydi?" sorusuna yanıt aranıyor.
Baykal'ın yumrukları CHP Grubu'nda Genel Başkan Deniz Baykal ise Mumcu'nun açtığı yaraya yumruk atıyor. Partisinden iki milletvekilinin AKP'ye transferinin gerçekleştiği sırada "kirli transfer" suçlamasında bulunduğunu belirtiyor. Ardından, isim vermeden gümrükler genel müdürü ve yardımcısı hakkında bazı ithamları gündeme getiriyor. Bu kişilerin akaryakıt kaçakçılarına ilişkin operasyon sırasında teknik takibe yakalandıklarını, haklarında hakim kararı ile dinleme bulunmadığı için kurtulduklarını, hala da görevlerinin başında olduklarını söylüyor. Eski ulaştırma bakanlığı müsteşar yardımcısının bir otomobili rüşvet olarak aldığını ileri sürüyor. Yine isim vermeden partisinin bir milletvekilinin bürosunun iki bakanın talimatı ile baskın yapıldığını iddiasını ortaya atıyor. Grup konuşması sonrasında kuliste karşılaştığımız Baykal'a, "Türk Ceza Kanunu 1 Nisan'da yürürlüğe girseydi bugünkü konuşmanızdan dolayı epey ceza alırdınız. Zaten biz de bunları yazamazdık" diyoruz. Baykal, "Evet öyle olurdu" deyip gülmeye başlıyor. Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek ise yaşanan gelişmelere soruyla karşılık veriyor: "Acaba bütün bunlar gündemsizlikten mi, yoksa tatminsizlikten mi kaynaklanıyor?.."
|