 |  |
  |
|
Bayrak yakma olayı ve okur görüşleri
Mersin'de Türk bayrağını yakma eylemi üzerine hem duygularımı, hem de düşüncelerimi yansıtan ve gerçekçi olduğuna inandığım bir yazı yazdım iki gün önce. Ortadoğu'da Türk bayrağı altında yaşamanın bir ayrıcalık ve bayrağa kin beslemenin akılsızlık olduğunu vurgulamaya çalıştım. Dedim ki: - O bayrağı dalgalandıran rüzgârlar, sade Cumhuriyet'in değil, demokrasinin, insan haklarına saygının, hukukun, refahın, gelişmişliğin de soluğunu taşıyor. Bu coğrafyada fazla anlam taşımayan bu olgular, Türk bayrağının dalgalandığı topraklarda, devletin de, toplumun da, bireylerin de en yüksek değerleri şimdi. Yazıyı da şöyle bitirmiştim: - Doğulusu-Batılısı, köylüsü-kentlisi, Türk'ü-Kürt'ü ile bu Bayrak şimdi altında yaşayan insanları, daha ileri bir demokrasi ve gelişmişlik projesine taşıyor. Ortadoğu coğrafyası, Türkiye ile Avrupa Birliği'ne entegre oluyor. Türk bayrağını yakan akılsızlara ne demeli ki? Onlar ne tarihi, ne coğrafyayı, ne de "Türkiyeli" olmanın bu bölgede ne büyük bir ayrıcalık olduğunu bilebilirler. Bu yazıma siz sayın okurlarımdan yüzlerce tepki geldi. Bunların çok büyük çoğunluğu olumluydu. Fakat olumsuz tepki gösterenler de vardı. Bazılarını yine bu sütunda yansıtmayı, çok sesliliğin bir gereği olarak gördüm. Özetle sunuyorum: - Mehmet bey, yazıklar olsun sana böyle düzeysiz ve baştan sona ırkçılık kokan bir yazıyı yazdığın için. İki çocuk bayrak yaksa ne olur yani. Diğer milletlerin de bayrakları yakılıyor, ama hiçbiri sizin gibi saldırgan ve irrasyonel davranmıyorlar. Irkçılığın ve akıl dışılığın ayyuka çıktığı bir günde sizden daha olgun ve daha sağduyulu bir davranış beklerdim. - Bu bayrağın altını kazmayın lütfen. O bayrağın adı Türk Bayrağıdır, Türkiyeli bayrağı değil!!! Türkiyeli diye bir grup yoktur. Türkiyeli diyerek bazı gruplara hoş görünmek istiyorsanız ya da amacınız her ne ise lütfen bu tavrınızdan vazgeçiniz. - Sayın Barlas, bu konuya değinmiş olmanızdan bir genç olarak çok sevindim ancak olayın herkese mal edilmesi gerçekten onur kırıcı, yazıyı okuyan ve olaydan haberi olmayan bir insan her şeyi o etnik kökenli vatandaşlarımızın üstüne yıkmaktan zevk duyacaktır. Bizleri bölmek isteyenlere bilmeden yardımcı olduğunuzu düşünüyorum; saygılarımla. - Siz eğer böyle bir tepki vermek için ortam arıyorsanız sokaklardaki onlarca çocuktan birine (ki bunların illa da doğudan gelmesi gerekmez) beş on lira verip de aynı şeyi yaptırabilirsiniz. Eğer bu maili okuma lutfunda bulunursanız, kanaatimce olay son söylediğim şekilde olmuştur. Milliyetçilik dalgası yaratmak için daha uygun bir fırsat olamaz değil mi? - Bayrağa saygı bir coğrafyada yaşayan kişilerin ortak ülküsünü sergiler ve bayrak millet kavramıyla özdeşleşir. Siz ise vurgulayarak ortak ülkü (kavram) yerine aynı coğrafyada yaşamanın simgesi olan "Türkiyelilik" kavramını bu yazıda vurgulamaktasınız. - Sayın Mehmet bey, Çanakkale şehitliğinde yani bayrağın kırmızı rengine katkıda bulunanların içinde Kürdü, Lazı, Çerkezi hepsi vardır. 12 ve 14 yaşındaki iki çocuk belki hangi psikoloji altında bunu yaptı onu bulmaya çalışmalı değil miyiz? Yaptıklarının yanlış olduğu konusunda hemfikiriz. Yalnız bunu bir topluma yığmak yanlış. Ben Türk ve Kürt anne ve babadan olan biriyim, gerçekten son zamanki bu olaylar karşısında çok üzülüyorum lütfen siz büyüklerimiz daha barışçı yollar gösteriniz. Evet sayın okurlarım. Bunlar sayısız eleştirilerden sadece birkaç tanesi. Sanırım bu coğrafyada gazete yazarı olmanın zorlukları konusunda bir fikir verir bunlar.
|