İmparatorun yatak odası (2)
Yüksek askeri ve siyasi güç ile açıklarla dolu ekonomisi ve değeri düşük parasıyla nurlu ufuklara giden ve dünyayı da sürükleyen "imparator"un "açık toplumu"na göz atıyorduk. Dünün özeti şu: ABD tüketicisi, bir yandan tasarrufunu azaltırken, diğer yandan borç ve krediyle, gelirinin çok üstünde tüketiyor. 300 milyon nüfuslu bu tüketime, 11 trilyon dolarlık bir ekonominin üretimi yetmediği, özellikle hizmetlere abanmış ekonominin ürettiği mallar kifayetsiz kaldığı için; dışarıdan alınan mal tutarı, dışarıya satılanın giderek daha da üstüne çıkıyor. Ticari ve cari açıklar büyüyor. ABD devlet mekanizması, son dört yıldır, gelirlerini, özellikle en zenginlere yarayan vergi indirimi yoluyla azaltırken, silahlanma ve güvenlik harcamalarını artırıyor. Bütçesi artık ciddi açık veriyor. Bütçede tasarruf için, bu "açık toplumu ve devleti"nin silahından değil, orta ve alt sınıflara eğitim, sağlık, gıda desteğinden kesiliyor. "Dünyanın en varlıklı ülkesi"; "dünyanın en borçlu devleti, ülkesi ve halkı" sıfatıyla, "dünya parası" sayılan kendi bastığı parayı,dünyanın geri kalanından emerek "el parası"yla bu büyük çarkı döndürüyor. ABD yörüngesindeki bir IMF'nin mütevazı ve yoksul ülkelere temel reçetesi sayılan "açıkları azaltın" emrinin esas muhatabı ABD olması gerekirken.
Bu, "saadet zinciri". ABD ekonomisi, elbette devasa boyutuyla, dünya için çok şey ifade ediyor. Örneğin, "piyasacı komünist Çin", ABD pazarı sayesinde üretimini hızlı artırıyor; nispeten zenginleşiyor. ABD ticaret açığının üçte biri Çin'le mesela. En büyük mağazalar zinciri WalMart'ta satılanların yüzde 70'i Çin malı. ABD'deki tüm bisikletlerin yüzde 85'i de öyle. Milliyetçi Amerikalıların gururla dalgalandırdığı ABD bayraklarından 10 milyon adedi de. Ama saadet zincirinin kopmaması için de, mesela Çin'in, ABD'den elde ettiği net dolar gelirini, bu kez sermaye olarak yine ABD'ye aktarması şart. Zincir ancak bu şekilde mes'ut işliyor. O para sayesinde, faizler, daha çok mal ve hizmet, daha çok Çin malı tükettirecek seviyede kalıyor. ABD tüketicisi ancak o mallarla ve yeniden eve dönen "el parası" sayesinde düşük faizle borçlanıp ev alıyor, evin içini bollukla doldurabiliyor. Ehliyetli sürücü sayısından daha fazla otomobil o sayede, "dünyanın yakıtı"nı tüketip küresel ısınmanın asli kirini saçıyor. Tüketim, yurtiçi gelirin yüzde 70'ine denk. ABD ekonomisinin, en büyük parasal itici gücü. Kişi başına aylık ortalama 1200 dolar.
ABD'nin "açık toplumu"nun mutlu yaşayabilmesi, bütün açıkların finanse edilebilmesi için dışarıdan günde ortalama 1.8 milyar dolarlık sermaye girmesi gerekiyor. Dünyanın; ABD açıklarının maliyetini yüklenmesi... Kendi fazla tasarruflarının yüzde 75'ini ABD'ye aktarması... Döviz rezervlerini ABD parasında tutması, birikimlerini ABD hazinesine yatırması... Düşük doların bedelini üstlenmesi... Dünya ticaretinin, petrol alışverişinin çok büyük oranda dolarla yapılması... Daha çok tasarruf ederken kendi ülkelerindeki yahut dünyadaki yoksulluğa değil, ABD'nin zenginliğine yatırması... ABD'nin aşırı tüketimini, büyük evlerini, büyük otomobillerini, büyük bifteklerini, büyük hamburgerlerini ve büyük silahlarını finanse etmesi... ABD tüketim makinesine ve silah depolarına para yetiştirmesi... Dünyanın onca krizli bölgesi, insanlık ve yaşam krizi içinde onca nüfusu, kriz kenarında onca ülkesi varken, ABD'de ekonomikmali kriz olmaması için uğraşması "şart"!
Yarın: Alacaklıdan borçluya
|