Gazetecilerin TCK protestosu
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yürüyüşte yeni TCK'nın getirdiği sınırlamaları protesto edildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) nedeniyle düzenlediği ''Gazetecileri Adliye Yollarına Alıştırma Yürüyüşü'', Cağaloğlu ile Sultanahmet'teki İstanbul Adliye Sarayı arasında yapıldı. Babıali Caddesi'ni takiben yürüyen gazetecilerden bir kısmı, ''Yayın sayısı 382, dava sayısı 267, kesilen ceza 180 milyar lira'', ''Eski TCK ile 267 dava açtın, yeni TCK ile ne yapacaksın'' yazılı pankartlar ile dava dosyalarını taşırken, bir gazetecinin eli kelepçeli, Akşam Gazetesi Sorumlu Müdürü Mustafa Dolu'nun da ağzı bantlı, elleri ve ayakları iple bağlı olarak yürüyüşe katıldığı gözlendi.
Yürüyüşte, TGC Başkanı Orhan Erinç, TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Genel Başkanı Onur Belge'nin aralarında bulunduğu meslek örgütü temsilcileri, çok sayıda gazeteci, köşe yazarı ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ve KESK Genel Başkanı Sami Evren de yer aldı.
TGC BAŞKANI ERİNÇ
Sultanahmet'teki İstanbul Adliye Sarayı'na kadar sessizce yürüyen ve zaman zaman alkışlarla yeni TCK'yı protesto eden gazeteciler adına TGC Başkanı Erinç, yürüyüşün bitiminde basın açıklaması yaptı. Erinç, 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek yeni TCK'nın, gazetecilerin haber verme hakkına ve ifade özgürlüğüne getireceği sınırlamalara dikkate çekmek amacıyla bu yürüyüşün yapıldığını söyledi.
Yürüyüşün adliye binasına yönelik olduğunu vurgulayan Erinç, şunları kaydetti: ''O binada görev yapan yargıçlar ve cumhuriyet savcıları ile herhangi bir ilişkisi yoktur. Çünkü onlar, kendilerine verilecek yasa kapsamında görevlerini yapmak durumundadırlar. Bütün Türk vatandaşlarının olduğu gibi bizim de, yasanın uygulanmamasını istemek gibi bir girişimimiz yoktur. Bizim karşı olduğumuz, ceza yasasının içerdiği ifade özgürlüğüne, haber hakkına getirilen sınırlamalar ve bu sınırlamaların aşılmasına karşı yürürlükteki yasalara aykırı olarak hapis cezası getirilmesidir.''
''YENİ TCK ERTELENSİN''
Orhan Erinç, radyo ve televizyonlarla ilgili özel yasanın, idari para cezaları ya da programı yasaklama gibi cezalar öngördüğünü ve RTÜK tarafından verilen kararların Danıştay'ın denetimine tabi olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gazete dergi ve ajans gazetecileri için çıkarılan Basın Yasası'nda, var olan kimi suçlar için hapis cezası kaldırılarak para cezası getirildi. Ama yeni TCK, Basın Yasası'ndaki para cezası öngören maddeleri de kapsamına alarak hapis cezası öngörülmesi ilkesi getiriyor. Biz yasaya karşı Mayıs 2004'ten bu yana görüşlerimizi açıklıyoruz. TBMM Adalet Komisyonu'na, Adalet Alt Komisyonu'na, Adalet Bakanlığı'na ve Başbakan'a görüşlerimizi ilettik. Ancak pek dikkate alınmadı. Onun için bir kez daha uyarma gereğini duyduk. Diyoruz ki TCK, gerekli değişikliklerin yapılabileceği bir süre için ertelensin ve değişiklikler yapılsın.''
Erinç, bir süre önce Yargıtay Onursal Başkanı ile Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı'nın yasa hakkında olumsuz görüşlerini açıkladıklarını hatırlatarak, dün de bir televizyon kanalında yasanın hazırlık komisyonunda bulunan bir bilimadamının, yeni TCK'nın hem ifade özgürlüğüne, hem de gazetecilerin haber verme hakkına sınırlamalar getirdiğini kabul ettiğini bildirdi.
''17 MESLEK ÖRGÜTÜNÜN TALEBİ''
''O nedenle biz yasada gerekli değişikliklerin yapılmasını istiyoruz'' diyen Erinç, bunu sadece kendilerinin değil, 17 meslek örgütünün de istediğini kaydetti. Erinç, gazeteci meslek örgütlerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdıkları mektupla bu isteklerini dile getirdiklerini anımsatarak, o örgütlerden başkanların veya temsilcilerin de şu anda aralarında olduğunu söyledi.
Yürüyüşe katılan gazetecilere desteklerinden dolayı teşekkür eden TGC Başkanı Erinç, ''Yürüyüşümüz burada sona erdi. Umarım ki, yeni yürüyüşler düzenleme durumunda kalmayız'' dedi.
DİĞER KONUŞMALAR...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de, yasa görüşülürken mecliste bu konuların hepsini gündeme getirdiklerini, ancak iktidarın bilerek, isteyerek bu yasayı böyle çıkardığını savundu. Bu nedenle hükümetin yasayı erteleme yoluna gideceğini zannetmediğini kaydeden Özyürek, şunları söyledi: ''Basın, medya, bugünkü gibi çok geniş şekilde demokratik hakkını kullandığında iktidar da geri adım atmak mecburiyetinde kalacaktır. Ama CHP olarak hem komisyonda, hem de genel kurulda, bugün eleştirilen, basının şikayetçi olduğu konuların hepsinin eleştirisini yaptık. Bu sonuçların doğacağını, basın hürriyetinin ortadan kaldırılacağını ifade ettik ama, sesimizi dinletemedik. O gün medya, bugünkü gibi ilgi göstermemişti. Zararın neresinden dönülse kardır. O nedenle bu konuda etkin bir mücadeleyi yürütmemiz gerekiyor.''
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da, yeni TCK'nın basın özgürlüğünü kısıtlar nitelikte olduğunu belirterek, ''Çok büyük para cezası içerdiği için Basın Kanunu'na bile karşı olduk. Ama onun yanında para cezası yetmedi, bir de hapis cezası ile bu adeta taçlandırılmaya çalışıldı'' dedi.
Gazeteci Mustafa Dolu da, yeni TCK'da belediye başkanlarına yönelik getirilen cezalar da bulunduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: ''Ne hikmetse biz gazetecilere uygulanan yasa 1 Nisan'da yürürlüğe girerken, belediye başkanlarına ceza veren 181 ve 182. maddelerin yürürlüğü 2007 yılına kadar ertelendi. Bu ne anlama geliyor? Yorumunu sizlere ve kamuoyuna bırakıyorum.''
Konuşmaların ardından gazeteciler sessiz bir şekilde Adliye Sarayı önünden ayrılırken, güvenlik güçleri de yürüyüş ve basın açıklaması sırasında çevrede önlem aldılar.
|