|
|
|
|
İran: Kaygılanmıyoruz
İran, nükleer dosyasının BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesinden kaygı duymadığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, bugün düzenlediği basın toplantısında, ''İran, nükleer dosyası Güvenlik Konseyi'ne gönderilse bile başının çaresine bakabilecek kapasite ve potansiyele sahiptir. Bu yüzden dosyamızın Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesinden kaygılanmıyoruz'' dedi. Avrupalılarla görüşmelerin İran'ın beklentilerini henüz karşılamadığını söyleyen Asefi, ''14 Nisan'da yapılacak görüşmeleri beklemeliyiz. Bir sonuca ulaşmak için henüz çok erken. Görüşmelerde tartışmaya sebep olan konu uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulması değil, daha çok İran'ın Avrupa'ya vermesi gereken objektif garantilerin içeriğidir'' diye konuştu. Asefi, görüşmelerin karmaşıklığı nedeniyle uzadığını, iki tarafın süreci bozma niyeti bulunmadığını ve görüşmelerden sonuç alınmasının amaçlandığını da kaydetti. ABD yönetiminin görüşmelere dahil olması halinde bunun görüşme sürecine zarar vereceğini belirten Asefi, şöyle devam etti: ''ABD, İran'ın nükleer silah elde etmeye çalıştığı yolunda yanlış bir varsayımla hareket etmiştir ve çözümlerini bu yanlış varsayımı üzerine kurmuştur. ABD, öncelikle izlediği siyaseti değiştirmeli ve İran halkının haklarına saygı göstermelidir. Aksi takdirde ABD'nin görüşmelere girmesinin faydası olmayacaktır, ayrıca ABD ile görüşmek gündemimizde değildir.''
İSRAİLİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL Asefi, İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom'un, İran'ın nükleer bombaya sahip olmaya çok yakın olduğu iddiasına ilişkin, ''Siyonist rejimin bu iddiaları yeni bir şey değil. Siyonist rejim önüne gelen her ülkeye çamur atmaktan vazgeçsin. Bu rejimin asıl sorunu insanlık karşıtı izlediği sömürgeci siyasette gizlidir'' dedi. İsrail'in bu iddialarla kendi suçlarını örtbas etmeye çalıştığını söyleyen Asefi, İran'ın defalarca nükleer silah peşinde olmadığını ve bu silahların savunma ve güvenlik stratejisinde yeri olmadığını dile getirdiğini kaydetti. Asefi, nükleer silaha sahip İsrail rejiminin başka ülkeler hakkında nasıl bu tür iddialarda bulunduğunu anlamanın mümkün olmadığını da ifade etti. Şalom, Meksika ziyaretinde, İran'ın nükleer bombaya sahip olmasının İsrail ve diğer ülkeler için bir ''kabus'' olacağını belirterek, ABD ve Avrupa'dan, Tahran'ın kuşkulara yol açan nükleer silah programını bırakması için baskı yapmasını istemişti. İran, ABD'nin nükleer programından vazgeçmesi halinde İran'a ekonomik teşviklerde bulunmaya hazır olduğu açıklamasına karşılık olarak, barışçıl nükleer programından vazgeçmeyeceğini açıklamıştı. Avrupalılar, ekonomik ve teknik yardımın yanı sıra Dünya Ticaret Örgütü (WTO) gibi uluslararası kuruluşlara katılmasını destekleme karşılığında İran'ı uranyum zenginleştirme çalışmalarından tamamen vazgeçirmeye çalışıyor.
DİRENİŞ HİZBULLAH'IN DOĞAL HAKKI Asefi, Lübnan'da son dönemde gelişen olayların Suriye ve Lübnan'ın kendi sorunu olduğunu, bu iki ülkenin üzerinde uzlaşmaya vardıkları her mutabakata saygı gösterdiklerini söyledi. Lübnan Hizbullahı'nın silahsızlandırılmasının ise Lübnan hükümeti ve Hizbullah'ın görüşebileceği bir konu olduğunu belirten Asefi, ancak Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik tehdidi devam ettiği sürece Hizbullah'ın doğal olarak direniş hakkına sahip olacağını ve hiç kimsenin Hizbullah'ı bu hakkından mahrum bırakamayacağını kaydetti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|