|
|
Daum'un takkesi
Başkalarının güç buldukları şeyi kolayca yapmak yetenektir. Yetenekli insanların yapmayı imkansız buldukları şeyi yapmak da dehadır.. Daum, Türkiye'de "Dahi" unvanını almıştı. Bir insanın "Dahi" rütbesine ulaşabilmesi için "Deha" düzeyinde bilgili olması gerekmiyor mu? Daum ne yapmış? Beşiktaş'ı ve F.Bahçe'yi şampiyon yapmış. Ama Avrupa'da hiç kürsüye çıkmamış. Gerçek şu; Türkiye Daum için bir cennet.. Ama bu cenneti yaratanlara Daum ihanet ediyor. İyi para kazanıyor, destek görüyor ama bilgisi ve becerisi bu güzelliklere cevap vermeye yetmiyor. Nasıl mı? Daum başarılı olduğunda hep ön plana çıkıyor, başarısızlıkta suçu ya medyaya, ya futbolcuya, ya da yöneticiye atıyor.. Hatta bir röportajında, "Beni bu medya kaçırtacak. Kıymetim gidince anlaşılacak" diyordu.. Yakalanan başarıyı, makul paralarla kurulan bir takımın mucizesi olarak görüyordu. Oysa Daum'un yanlışlarına rağmen F.Bahçe Şampiyonlar Ligi'nde 9 puan toplamıştı. Başkan dahil herkesin yorumu, "F.Bahçe UEFA'da final oynar" şeklindeydi. Real Zaragoza F.Bahçe'nin eleyebileceği bir ekipti. Yönetim her türlü konforu Daum'a sağladı. İstatikçi Alex Weis'e Zaragoza'da daire kiralandı. Weis her antrenmanı takip etti. En küçük ayrıntıyı günü gününe Daum'a aktardı. İspanyol oyuncuların özelliklerini, takımın oyun şablonunu Daum'a anlattı. Un, şeker, yağ hazırdı sıra Daum'un helvayı yapmasına gelmişti. Yönetim Anelka bir gibi bir yıldızı büyük paralar harcayarak aldı. Sonuç; Daum'un şapkası düştü. "UEFA'da final" parolasıyla yola çıkan F.Bahçe dahi (!) hocasının taktik yanlışları sonucu elendi. Şimdi Daum alay edercesine, "Yenilgiler acı verdi ama futbolcuların gelişimine katkı sağladı. Çok şey öğrendik" diyor. Aslında inceden inceye futbolcularını tecrübesizlikle suçluyor. Peki dahi (!) Daum ne öğrendi acaba?
|