| |
|
|
Mumcu'nun planları
Kaderin cilvesi; Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'da yargılanmaya başlandığı gün, 12 yıl genel başkanlığını yaptığı eski partisi ANAP siyasi hareketlenmenin odağına oturuverdi. Çünkü hükümetten ve AK Parti'den istifa eden Erkan Mumcu'nun yuvasına döneceği öne sürülüyor. "Yeni bir siyasal oluşum"u tercih etmesi halinde de yolunun ANAP'tan geçeceği, bu partiyi Özal formülüne göre dönüştürmeyi amaçlayacağı belirtiliyor. Her önemli siyasi gelişmede olduğu gibi yine bilgi kirlenmesinin sera etkisine giren Mumcu'nun çıkışında bir cemaatin rolü olduğunu söyleyenler bile varkulislerde, "gerçekler" ile "tevatürler"i ayırmak kolay değil. Ancak kaynaklara doğrulatılmış üç gerçeği sıralayabiliriz. 1- Mumcu, DYP'ye geçmeyecek. Bunu DYP lideri Ağar'ın dün yaptığı açıklamadan da anlamak mümkün. Ağar, Mumcu'ya telefon edip "Hayırlı olsun" dediğini, ancak partiye davet etmediğini söyledi. Bu da olumsuz yanıt olasılığının yüksekliğini gördüğü anlamına geliyor. 2- Mumcu ilk aşamada kendisine yakın AK Partili ve bağımsız (Ülkü Güney ve Edip Safter Gaydalı gibi) milletvekiliyle grup kurmaya çalışacak. Zaten dün birkaç AK Partili'nin "Değerlendirme yapmak için" bir araya gelmesi, dilleri çözülen bazılarının Başbakan Erdoğan'a "Bizi adam yerine koymuyor" demeye başlamaları çarkların harekete geçtiğini gösteriyor. 3- Mumcu, CHP'de Baykal'la ters düşmüş grubu da çekmeye çalışacak. Hatta "Nabız yoklaması"na başladı bile. Kemal Derviş'e yakın bir CHP'li bize Mumcu'nun kendilerine "Çengel attığını" fısıldadı. Dediğine göre, Mumcu, "Gelin hep birlikte çağdaş, yüzü tam anlamıyla Batı'ya dönük bir merkez parti yaratmak için güçlerimizi birleştirelim" önerisinde bulundu. Mumcu'nun "Benim ille de genel başkan olma iddiam yok. Gerekirse Kemal Bey bu görevi üstlenebilir" diyerek açık çek verdiğini de kaydetti. Şu sıralar yurtdışında olan Derviş ile arkadaşları bu çağrıya olumlu bakmadılar. "En azından şimdilik" diyerek ihtiyat payı bırakalım. Ancak Derviş grubundan olmamakla birlikte CHP'deki "hoşnutsuz" milletvekillerinden birikisinin bireysel kararla Mumcu hareketine katılması olasılığı da göz ardı edilmiyor. Bizce Mumcu'nun öncülüğündeki oluşum siyasi hayatımıza epey olumlu etki yapacak. * En başta bir süredir "Metal yorgunluğu belirtileri gösteren iktidarın silkinmesine yardım edecek. * "Tek muhalefet rehaveti"ne kapıldığı eleştirileri yapılan CHP'ye hareket getirecek. * Seçmen kitleleri birbirine yakın olan DYP'yi yeni arayışlara yöneltecek. * "Alternatifsizlik"ten yakınanlara belki bir adres olabilecek. Kısacası baharla birlikte siyasette de yeni tomurcuklar fışkıracak...
|