Patlama "Bahane", Ortadoğu "Perişan..."
Seçimlerden sonra Irak'ın daha da karışacağı bilinmeyen bir şey değildi. İşgalin gölgesinde gerçekleşen iktidar bölüşümü huzursuzluktan ve mutsuzluktan başka bir sonuç doğurmadı. Şimdi Irak tam anlamıyla darmadağın... Saddam diktatörlüğünün çimentosunda bir arada tutulan "ülke bütünlüğü" mü; yoksa "kontrolsüz" iktidar kavgaları ve sonu gelmez iç savaşlar mı? Ölümlerden ölüm beğendiriliyor Irak halkına... Dahası, bütün belaların sebebi olan Amerikan işgalinin, daha beter belalar yaşanmaması için tek seçenek olduğu gibi "hazin" sonuçlara da varılabiliyor ister istemez. Çünkü, biliniyor ki, bu noktadan sonra "kontrol"ü yine ve ancak "o" sağlayabilir. Yetmiyor: ABD'nin benzer bir müdahaleyi İran ve Suriye'ye de yapabileceği yolunda işaretler çoğalıyor. Lübnan'da eski Başbakan Hariri'nin soru işaretleriyle dolu "ölüm"ünden sonra Ortadoğu kazanı yeniden kaynamaya başlıyor. İran'la Suriye ittifak oluşturuyor. ABD gerçekten yapabilir mi bunu? Gerçekten bu kadar azıya alabilir mi "gem"i? "Yok artık!" diyecekken dün ilginç bir olay oluyor: İran'da bir patlama sesi duyulduğunu haber veriyor ajanslar. Patlamaya bir uçağın yol açtığı(!) söyleniyor önce. Patlamanın olduğu bölgede bir İran nükleer tesisinin bulunduğu bilgisi kaygıları artırıyor. Derken bir İran televizyonu, bölgeye bir uçaktan füze atıldığını bildiriyor. Buraya kadar olanlar, çelişkili görünse de aslında olağan. İlk anda hep çelişkili -ve de abartılı- haberler gelir zaten haber merkezlerine. "Cepheden gelen ilk haberlere şüpheyle bakılması" ilkesi doğrultusunda beklemeye geçiliyor. İlginç olan bu değil. İlginç olan bu konuda "sıcağı sıcağına" yapılan yorumlar: Bu ülkenin Ortadoğu sorunu üzerinde "tartışmasız" en yetkin yorumcusu, İran nükleer tesisine yapılan saldırının bir "Amerikan füzesi"nden gelmiş olabileceğini söylüyor televizyonlarda. Yani; ABD'nin İran'a saldırı başlatmış olabileceğini kabul ediyor.. "Bu ihtimal dahilindedir!" diyor. Aslında, yalnızca Ortadoğu uzmanlarının değil, herkesin böyle bir saldırıyı beklediği anlaşılıyor. Bütün bunlar ne anlama geliyor? Böyle bir saldırının, ya da bir başka deyişle Ortadoğu'da yeni bir cehennemin "zihni temeller"inin hazırlandığı ortaya çıkıyor. Patlamanın; uçaktan düşen bir yakıt tankından mı, yoksa başka bir nedenden mi gerçekleşip gerçekleşmediği önemli değil artık. Düşündürücü olan, bölgede bir "korku cehennemi"nin fitilinin beyinlerde çoktan ateşlenmiş olması. Savaşın kendisinden daha beter, sürekli bir korku cehenneminde yaşamaya mahkum ediliyor dünya!
"Bahane" ve "perişan"lık mevzularına gelince... O sonra...
|