| |
|
|
Derin analiz
Erkan Mumcu'nun istifası sürpriz değil. Ama "Salı akşamı da beklenmiyordu." "İstifa gerekçesi" olarak pek çok şey sıralanıyor. Örneğin: * Öğrenci affı. * Türkmenler meselesi. * Yolsuzluklar. * Büyük Ortadoğu Projesi. * IMF * Kültür farkı. * Türban. Ve daha pek çok sebep. Bütün bunlar acaba ne kadar doğru?
Erkan Mumcu'nun açıklamaları içindeki "en önemli söz" şu: - AKP'de misafir gibiydik. "Bu söz" söylenince, diğer bütün gerekçeleri "çöpe atmak gerekiyor."
Bu konu AKP'nin "ciddi bir sorunu." Bir türlü kıramıyor. Bırakın kırmayı... "Ev sahipleri" ile "misafirler" problemi giderek kemikleşiyor.
AKP'deki "misafir" sayısı ne kadar? "Yaklaşık 70." "Nereden mi" biliyoruz? Fazla söze, fazla örneğe pek gerek yok. Birkaç ay önce Mehmet Dülger, TBMM Başkanvekilliği'ne aday gösterilmişti. Bu "Dülger'in talebi" değildi. Parti "öyle uygun görmüştü." Sonuç: Dülger'in aldığı oy "70'i geçmedi." "Aynı süreçte" TBMM Başkanvekilliği'ne "Dülger'in kafa yapısındaki" bir iki kişi daha aday oldu. Onlar da "70'lerde" kaldılar. 70'ler yani "ana çekirdeğin" dışındakiler.
Bugün Başbakan'ın "çok yakın çevresinde" olan bazı isimler var. Onların da bir kısmı yine "misafir" takımından. Başbakan "onlara güveniyor... İtibar ediyor." Başbakan "tuttuğu için", AKP grubu da onlara karşı "oldukça dikkatli." Ama "bir şeyi" biliyoruz. Onlardan biri yarın "şu koltuğa, bu koltuğa" talip olsa ve grupta "oylama" gerekse... "70'te kalıverirler."
Erkan Mumcu'nun istifası "elmanın içine düşen bir kurt mu?" Elma "için için" çürür mü? Henüz "böyle bir şey yok." Fakat "bir sıkıntının olduğu da kesin."
Siyasette "böyle sorunları" zaman çözer. AKP'de ise "zaman" ters işliyor. Sorunu çözmüyor, "katılaştırıyor." "Neden böyle oluyor" sorusuna yanıt arayınca, şunu görüyoruz: "AKP, AKP geleneğinden gelmeyen fakat AKP'ye oy verenleri, AKP'li yapma konusunda bir gayret göstermiyor." Böyle olunca da... "Gruplaşma" söz konusu. "Eski taban" ve "misafirler."
Kitle partileri ve kalabalık TBMM grupları "büyük bir koalisyon" gibidir. Yönetmek kolay değildir. Ama siyasette "baş ağrısı baştakine aittir." "Sorunu çözmek... İç koalisyonu bir arada tutmak" baştakinin işidir. Tabii bu "oldukça zor." Ama "Genel başkanlığın... Başbakanlığın kolay olduğunu kim söyledi?"
|