| |
|
|
İyimser bir yorum
Tarih Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi 'insan hakları', 'ders kitapları', 'azınlıklara bakış' gibi konuları içeren bir araştırma yaptı. Kapsama alanı öğrenciler ve öğretmenler... Editör arkadaşlarım bu haberi verirken "devlet-birey" ilişkisini ön plana çıkarmış ve 'Her şey devlet için' başlığını kullanmış. Haksız da değiller. Niye? Çünkü öğrencilerin yüzde 32'si, "Devlet toplumun refahı ve güvencesi için vardır. Bu yolda birey ya da grupların çıkarlarının önemi yoktur. Gerekirse devlet uğruna bireyler feda edilebilir" cümlesini 'doğru' bulmuş. Araştırma demokrat ve Avrupa Birliği'nden yana kişileri karamsarlığa götürecek verilerle dolu. Ancak "devlet-birey" ilişkilerine yaklaşımda ciddi bir 'ilerleme' olduğunu da söylemek mümkün. Çünkü... Öğrencilerin yüzde 62'si, "Devlet vatandaşlar için vardır. Bireylerin temel haklarını koruduğu ve hizmet götürdüğü ölçüde devlettir" cümlesini 'her açıdan doğru' bulmuş. Yani ilk cümleye onay verenlerin yaklaşık iki katı! İlk cümle "otoriter, devletçi, korporatist, sert milliyetçi" bir yaklaşımı akla getiriyor. İkinci cümle ise "serbestlik, işlevsel devlet, liberalizm, vatandaş hakları" gibi kavramları çağrıştırıyor. Her 100 gençten 62'si gerçekten böyle düşünüyorsa Türkiye çağdaş dünyaya ayak uyduracak demektir. Tabii bu 'hop' diye bugünden yarına olmayacak. Çünkü genellikle önce ekonomik ilişkiler değişiyor... Fikirlerin, değerlerin, duyguların dönüşmesi ve ekonomik gerçeklere uyum sağlaması ise zaman alıyor. O da olacak ama ciddi bir doğum sancısından sonra!
|