|
|
Formula 1 kazası
İstanbul Ticaret Odası Başkanı (İTO) Mehmet Yıldırım'ın Formula 1'deki hadiselerle ilgili olarak yaptığı basın toplantısından medyaya yansıyan haberleri okuduğumda irkildim. Başbakan Erdoğan'ın değimiyle 'Bir kısım medya' işin yıkamayağlama tarafına kaymış, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişleri'nin rapora döktüğü bulguları, iddia diye sıralayıp, Yıldırım'ı aklayıppaklama yoluna girmişler. Halbuki, olay adli makamlara suç duyurusu şeklinde intikal etmiş durumda. İTO Yönetimi bu hadise sebebiyle, hesabı adalete verecek. Gazeteci olarak benim birilerini karalayamayacağım gibi, başkalarının da aklama görevi olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca, İTO ve Formula 1 hakkında yazılarımda, Türkiye'ye değer kazandıracak projeye halel getirecek taraflardan hassasiyetle kaçındım. Ama, güzel bir projeyi kamuflaj yapıp, altına bir sürü menfi hadise sıkıştırılmış olduğunu görünce de çekinmeden yazdım. Önemli olan ise vukuata bulaşmış şahıslarla birlikte, böylesine usulsüzlüklere imkan sağlayan sistemin de mercek altına alınmasıdır. Bugün Mehmet Yıldırım'ın oturduğu koltuğa yarın bir başkası oturacak ve bir şey değişmeyecekse, bu kadar gürültü boşuna çıkarılmış olacaktır. Ayrıca, yapılması gereken İTO'nun bu hadiseler sebebiyle, yeniden ve baştan ayağa bir kez daha müfettişlerin denetiminden geçmesidir. Son söz; Mehmet Yıldırım'ın iddia ettiği gibi bu hadiselerin, İTO seçimleriyle uzakyakın bir ilgisi yoktur. Motor Sporları Ve Organizasyonu AŞ'ye (MSO) hiçbir harcama yapmadan ortak olan formulalı dernek yöneticisi Mümtaz Tahincioğlu'nun bir açıklaması neden olmadı? Merak ediyorum.
|