Grossman: Türkiye ABD için önemli
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Mark Grossman, Türk-Amerikan ilişkilerinin, yaklaşım farklılıklarına dayanacak olgunlukta olduğunu söyledi. Grossman, PKK dahil Irak'taki bütün terörist gruplara karşı da Türkiye ile çalışma taahhüdünde bulundukları söyledi.
Amerikan-Türk Cemiyeti (ATS) tarafından New York'ta ''Büyükelçilerle Buluşma Serisi'' kapsamında düzenlenen ''Türk-Amerikan Ortaklığı'' konulu toplantıda konuşan Grossman, ilk görev yaptığı 1989 yılından bu yana Türkiye'nin büyük değişim geçirdiğini belirterek, Türkiye'nin yaşadığı dönüşümü rakamlarla anlattı.
''TÜRKİYE, BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM GEÇİRDİ''
O dönemde Türkiye'nin milli gelirinin 104 milyar dolar, ekonomik büyümesinin sıradan ve kişi başına düşen milli gelirinin ise 1900 dolar olduğuna dikkati çeken Grossman, enflasyonun yüzde 65, ABD ile ticaretin ise 3,1 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Aynı dönemde sadece birkaç sivil toplum örgütünün bulunduğu Türkiye'nin ''Avrupa Ekonomik Topluluğu''na üyelik gibi bir umudu bulunmadığını ifade eden Grossman, bugün ise Türkiye'nin milli gelirinin yaklaşık 300 milyar dolar olduğunu, ekonomisinin son 2 yılda yüzde 16-17 oranında büyüdüğünü, kişi başına düşen gelirin yaklaşık 4 bin dolara ulaştığını, enflasyonun yüzde 10'un altına düştüğünü, Türkiye-ABD arasındaki toplam ticaret hacminin ise 2004 yılında 9,5 milyar dolara ulaştığını anlattı.
Grossman, sivil toplum örgütlerinin ağırlığının hızla arttığı Türkiye'nin, genişleyen NATO'nun lider üyelerinden biri olarak Ekim ayında Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlayacağını ifade etti.
Pek çok alanda ortak çıkar ve endişeleri paylaşan, terörizme karşı küresel savaşta birlikte hareket eden, Irak ve Afganistan'ın yeniden yapılandırılmasında ve daha pek çok alanda birlikte çalışan müttefikler olarak Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin güçlü olmaya devam ettiğini belirten Grossman, her iki ülkenin de özgürlük, demokrasi ve ekonomik refahın artırılması için çaba harcadığına dikkati çekti. Türkiye'nin ABD için önemli bir ülke olduğunun altını çizen Grossman, zaman zaman fikir ayrılıkları olsa da iki ülke arasındaki ilişkilerin, buna dayanacak kadar olgun olduğunu ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın ilk yurtdışı gezisinde Türkiye'yi de ziyaret ettiğini hatırlatan Grossman, ''Dostlar arasında yaklaşım farklılıkları olabilir ama önemli olan, hala dost olduğumuzun hatırlanmasıdır'' dedi. İki ülke arasındaki ortak gündemin en önemli maddesinin Irak olmaya devam ettiğine işaret eden Grossman, ''Birleşik, barışcıl, demokratik ve müreffeh bir Irak, hepimizin çıkarınadır'' dedi.
Irak'ta hayatını kaybeden Türkler için başsağlığı dileklerini dilegetirerek, fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini belirten Grossman, Irak geçiş hükümetine, anayasal sürecine ve ekonomik kalkınmasına yardım ederek, Türkiye'nin Irak'ta önemli bir rol oynayacağını ifade etti.
''IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ TAAHHÜT EDİYORUZ''
Geçen yıl Türkiye'nin Irak'a ihracatının bir önceki yıla göre ikiye katlanarak 1,8 milyar dolara ulaştığını belirten Grossman, Türk şoför ve müteahhitlerinin gıda, yakıt ve diğer malların sağlanmasında ve altyapının yeniden inşasında, Irak'ın her yerinde çalışmakta olduğunu kaydetti. Şoförlerin, müteahhitlerin ve Irak'a istikrarın getirilmesi için çalışan diğer insanların güvenliğini sağlamak amacıyla Irak Geçiş Hükümeti ve Türkiye ile yakın bir çalışma içinde olduklarını belirten Grossman, ABD'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünü ve Irak halklarının eşitliğini taahhüt ettiğini vurguladı.
PKK dahil Irak'taki bütün terörist gruplara karşı da Türkiye ile çalışma taahhüdünde bulunduklarını ifade eden Grossman, Türk medyasının bir kısmında gördüğü Amerikan ve Irak politikası karşıtlığından endişe duyduğunu belirtti.
Türkiye'nin, genişleyen NATO çerçevesindeki liderlik rolüne de atıfta bulunan Grossman, G-8'in Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi'nde Türkiye'nin üstlendiği rolü ve bölgede demokrasilerin geliştirilmesini amaçlayan Demokrasi Yardım Diyaloğu'nun eş-sponsoru olmasını takdir ettiklerini söyledi.
''HEYBELİADA RUHBAN OKULU AÇILMALI''
Grossman, Türkiye'nin demokrasi ve hoşgörü tecrübelerini bölgedeki diğer ülkelerle paylaşabileceğini ve bunun, dini özgürlükleri de kapsadığını belirtti. Bu yüzden Türkiye'nin, Heybeliada Ruhban Okulu'nu yeniden açarak, gayrimüslimlerin mülkiyet haklarını koruması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin, bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olduğuna işaret eden Mark Grossman, Türkiye'nin, büyük bir ekonomik potansiyele, sıkı çalışan yetenekli bir işgücüne, güçlü bir girişimcilik ruhuna ve stratejik bir konuma sahip olduğunu ifade etti.
Grossman, başarının anahtarının, mali disiplini devam ettirmek, özel sektörü ve özerk düzenleyici kuruluşları güçlendirerek, yerli ve yabancı yatırımcılar için daha iyi bir yatırım ortamının yaratılması olduğunu belirtti.
Türkiye'nin AB üyeliği için Kopenhag standartlarını başarılı şekilde yerine getirdiğini de belirten Grossman, Türkiye'nin artık daha aydınlık ve daha müreffeh bir geleceğe adım atacak durumda olduğunu kaydetti.
Kıbrıs'ta çözüm için Nisan ayındaki referandumun oluşturduğu tarihi fırsatın kaçırılmış olmasından duydukları üzüntüyü de dile getiren Grossman, barıştan yana oy kullanan Kıbrıs Türklerinin tecridini azaltmak için seyahat serbestisi ve ekonomik kalkınma da dahil olmak üzere bazı adımlar atmakta olduklarını söyledi.
''TÜRKİYE ARTIK DAHA DEMOKRATİK VE DAHA MÜREFFEH''
Türkiye'nin 2005 yılında kendini daha güvenli hissetmesi gerektiğini de ifade eden Mark Grossman, ''Çünkü ABD ve Avrupa'nın yanında önemli bir yeri olan Türkiye, artık daha müreffeh ve daha demokratik bir ülke'' dedi.
Grossman, demokratik ve laik yapısıyla Türkiye'nin diğer Müslüman ülkelere bir model teşkil ettiğini belirterek, Türkiye'nin başarısının, geniş Ortadoğu ve Avrupa'da ilerleme ve barış için hayati önemde olduğunu kaydetti. Grossman, konuşmasında ayrıca Türkiye'nin her zaman ABD'nin dostluğuna ve desteğine güvenebileceğini de söyledi.
|