Arjantin zincirlerini kırabilecek mi?
Aralık 2001'de 150 milyar dolar tutarındaki borcunu ödeyemeyeceğini ilan eden Arjantin'in geçen üç yılda gösterdiği performans bir çok gözlemciyi şaşırttı. Büyüme hızını 2004'te % 8.2'ye yükselten, enflasyonu da %7'lerde tutabilen, bütçede ve cari işlemlerde fazla veren Arjantin'de yaşayanlar da hayatlarından memnun görünüyorlar. Milli gelir düzeyi 1998'den düşük olsa da borçlar ödenmeyince ülke güllük gülistanlık olmuş. Sıkı maliye politikaları, Peso'nun diğer ülke paralarına karşı değer kaybı, düşük faiz oranları, bazı kamu mal ve hizmet fiyatlarının dondurulması ve reel ücret artışının sınırlandırılması şeklindeki bilinen politika önlemleri bu başarıya katkı sağlamış. Bu işten memnun olmayan iki grup var. Birincisi, alacaklılar . Üç yıldan bu yana paralarını almaya çalışıyorlar. Mahkemelerde davalar açtılar. Arjantin'in büyükelçilik mallarına haciz koymak istediler. Yabancı sermaye için uluslararası mahkeme niteliğinde olan ICSID'de 32 dava dosyasına imza attılar. Ama başarılı olamadılar. Arjantin önce "borcun" % 25'inden fazlasını ödeyemem" dedi. Bu tutumundan uzun süre vazgeçmedi. Geçen hafta ise ödemeleri yasa ile garantiye alınan, eski borçları yenileri ile swap etme işlemlerini başlattı. Tutarı, 82 milyar dolar. Çeşitli hesaplamalara göre ödenecek tutar ana paranın % 50'sine kadar çıkabiliyor. Bu değişime katılımın % 70 oranında olacağı bekleniyor. Bu gerçekleşirse Arjantin'in işi kolaylaşacak . Memnun olmayan diğer grup, uluslararası finans ve para piyasalarını koydukları kurallara göre işletmek görevini üstlenmiş ülkeler ve kuruluşlar. Bunlar, borç alıp da sonra bunu ödemeyen ülke görmek istemiyorlar. Bir taraftan yatırımcıları korurken, öte yandan da bu davranışların sadece o ülkeye değil benzerlerine de zarar vereceğini düşünüyorlar. Arjantin'in borç ertelemesine gereksinimi olduğunu kabul eden bu ülke ve kuruluş temsilcileri, ertelemenin alacaklıların en aşağı % 50'sinin kabul edeceği şartlarda gerçekleşmsini istiyorlar. Karşılıklı müzakere ile sorunun çözülmesine taraftarlar. Anlaşılacağı gibi Arjantin artık zincirlerini kırıyor. Ancak, son üç yılda hem ekonomik performans açısında, hem de borçları kendi istekleri doğrultusunda erteleme konularında başarılı olsa da, önlerinde hala zorlu süreçler var görünüyor. Bu haftaki swap başarılı olsa da, Arjantin ilerideki yıllarda % 80-90 oranında bir borç/milli gelir oranı ile yaşamak zorunda kalacak. Öte yandan, zincirleri kırınca ne yöne gideceği önemli . Önünde iki seçenek var . Dünyadan soyutlanarak yaşamak veya bölge ve dünya sistemleri içine tekrardan girmek. İki seçeneğin de zorlukları biliniyor. Küreselleşme sürecinde dünyadan soyutlanarak uzun süre yaşamak demokratik bir ülke için çok güç. Sürdürülebilir büyümeyi yıllar boyunca sürekli bir biçimde gerçekleştirme düşüncesi pek realist olmuyor. Özellikle Latin Amerika'da buna izin vermezler. Borç ödememe yolu ile erişilecek ekonomik başarının diğer ülkelere örnek olmasını istemezler. Uluslararası sermaye piyasalarına tekrardan kabul edilerek yaşamanın ise koşulları vardır . Önce IMF'ye gidilmesi, gerekli reformlara başlanması, sonra alacaklılar ile borç erteleme konusunda anlaşılması ve zaman içinde de kredibilitesini artırması şarttır. Arjantin, hala nüfusunun % 40'ı civarındaki bölümü yoksulluk içinde olan bir ülke. Dünyadan soyutlanarak uzun süre kendi başına yaşaması oldukça güç. Sonunda ikinci alternatifi seçeceği kesin gibi görülüyor. Soru bu sürecin ne zaman başlayacağı.
|