| |
Problem yok!
IMF'siz günler hayal edenler, şu sıralar hayatlarından memnun olsalar gerek. Stand-by 4 Şubat'ta bitti, yenisinin ne zaman imzalanacağı belli değil. Çünkü IMF üç yapısal düzenlemenin Meclis'ten geçirilmesini bekliyor: Bankacılık ve gelir idaresi yasaları ile sosyal güvenlik reformu. Üçü de Meclis bir yana henüz Bakanlar Kurulu'na bile gelmedi. Hem IMF, hem Türkiye gecikmenin önemli olmadığını her fırsatta tekrarlıyor. IMF Dış İlişkiler Direktörü Tom Dawson daha geçen hafta "Standartlar çerçevesinde uzun bir gecikme sayılmaz" dedi. Başbakan Yardımcısı Şener de dün "IMF ile sorun yok. Gecikme de söz konusu değil" diye konuştu. Ancak bu güvencelere rağmen ilgili çevrelerde hafiften tedirginlik kıpırtıları gözleniyor. Örneğin İstanbul Ticaret Odası durup dururken, "Uluslararası destekle oluşturulan moral yeterli olamaz. Başta yapısal reformlar olmak üzere, atılması gereken adımların somut olarak yaşama yansıması gerekir" açıklaması yaptı. Ondan da önemlisi Merkez Bankası, "Enflasyon Görünüm Raporu"nun satır aralarında Şener'ı kızdıran uyarılarda bulundu: "Yapısal reform sürecinde atılması gereken adımlarda yavaşlanması halinde, enflasyondaki düşüş sürecinin ivme kaybetmesi olasılık dahilinde. Yavaşlamanın uzaması enflasyon hedefi açısından olumlu gelişme olmayacak."
Edelman ve O'Neill Ekonomi yönetimi bugüne kadar gecikmeye epey gerekçe saydı: Noel tatili, yılbaşı tatili, Kurban Bayramı, Meclis tatili, CHP kurultayı. Artık işe sarılma zamanı geldi. Şener'in "Birkaç güne kadar Bakanlar Kurulu"na gönderileceğini" belirttiği gelir idaresi ve bankacılık tasarılarının hemen ardından, Merkez Bankası'nın ifadesiyle "Daha fazla yavaşlamaya yol açmadan" sosyal güvenlik reformu da Meclis'e sevk edilmeli. Yoksa insanın aklına kötü şeyler gelecek. Zaten ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman kulağımıza kar suyu kaçırdı. Önce 4 yıllık bir anı aktaralım. Kemal Derviş o müthiş krizde göreve başlar başlamaz ekonomik programa destek için 2001 Mart'ında Washington'a koştu. IMF ve Dünya Bankası'ndan sonra dönemin ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill'in kapısını çaldı. O'Neill "Mister Derviş siz Washington'da epey görev yaptığınız için ne demek isteyeceğimi anlarsınız" dedi, sonra Türk heyetinin diğer üyelerine döndü. "Beyler, IMF merkezinin neden sadece 4 blok ötede olduğunu biliyor musunuz? Buranın sesini duymaları için. Çünkü onların cebinize koyacakları parayı burası veriyor. O da Amerikalı vergi mükelleflerinin parası. O yüzden son sözü biz söyleriz. Ve de taleplerimize önem verilmesini bekleriz." Bu kötü anıyı Edelmen çağrıştırdı. Diplomasi muhabirleriyle sohbet ederken, "Türkiye'yi bazı politikalarla cezalandırmayı amaçladıkları" iddiasını yalanladı ve şöyle dedi: "Öyle bir niyetimiz olsaydı, IMF ve AB ile ilişkilerinde Türkiye'yi desteklemezdik!" Sonra ekleyiverdi: "İncirlik'i transit merkezi olarak kullanmak istiyoruz. Önerimizi birkaç ay önce Türk tarafına ilettik ama yanıt alamadık!" Yapısal düzenlemeleri bir an önce geçirip IMF ile anlaşmayı tamamlayın. Yoksa, dediğimiz gibi, insanın aklına kötü şeyler gelecek.
|