|
 |
 |
 |
Onlar da ne yaşar ne yaşamaz
Anne ve babaları resmi nikahlı olmadığı için nüfus cüzdanları çıkarılamayan Sibel ile Murat Erdoğan kardeşler, okula gidememenin hüznü içindeler....
En çok muzun tadını merak ediyoruz. Bir gün annemle pazara gidip alışveriş yapacak kadar paramız olursa önce muz alacağız." Bu sözler, sefaletin son noktasını yaşayan iki kardeşe ait. Onlar, bu ülkenin hem yoksul hem de kimliksiz çocukları. Anne babaları imam nikahlı olduğu için nüfus cüzdanları bir türlü çıkarılamayan, devletin yaşayıp yaşamadıklarından haberdar bile olmadığı iki küçük vatandaşı. Arkadaşlarının heyecan içinde karne aldığı gün, 12 yaşındaki Sibel ve 11 yaşındaki Murat, kimlikleri olmadığı için okula gidememenin hüznünü yeniden yaşadı. Çok istedikleri halde okula gidemeyen iki kardeş, arkadaşlarının yardımı ve kendi çabalarıyla öğrendikleri harflerle sadece isimlerini yazabiliyorlar. Sağdan soldan bulup buluşturdukları kağıt kalemlerle, öğrendikleri bilgileri birbirlerine anlatıyorlar. Babaları 5 yıldan beri cezaevinde olduğundan, annelerinin temizlik yaparak kazandığı 150 milyon lirayla yarı aç yarı tok yaşayan iki kardeş, herşeye rağmen hayal kurmaktan geri kalmıyor. Sibel doktor, Murat ise öğretmen olmayı çok istiyor. Hedefleri ise çok para kazanıp annelerine sıcak bir ev almak, bir odayı ağzına kadar hiç tatmadıkları meyvelerle doldurmak. Yaşadıkları derme çatma evin 130 milyon lira olan kirasını, aldığı yardımlarla ödemeye çalışan annelerini rahat ettirmek en büyük düşleri. "Kimliğimiz yok ama biz yok değiliz ki." Sibel'in söylediği bu sözler hislerinin ve yaşadığı dramın özeti aslında. Arkadaşları her karne aldığında gizlice ağladığını söyleyen Sibel, "Eminim bir gün kardeşimle okula başlayacağız. Yaşımız büyüdü ama yine de geç kaldığımızı düşünmüyorum. Yeter ki okul masraflarımızı karşılayan birileri çıksın, o zaman herkese ne kadar çalışkan olduğumuzu göstereceğiz. Elime karnemi alıp annemize göstermek istiyoruz. Bazen neden böyle şeyler yaşıyoruz diye düşünüyorum" diye konuşuyor. Erdoğan Ailesi'ne yardım edeceklerini söyleyen Evrensel Yardımlaşma Derneği Halkla İlişkiler Müdürü Emel Eresen, 455 kişilik mail gruplarında çocukların okutulması için sanal bir kampanya başlatmak istediklerini belirterek, "Aileye, kömür ve gıda yardımına başladık, ancak durumları çok kötü olduğu için bizim de desteğe ihtiyacımız var. Gönüllüler eğer bize ulaşırsa hep birlikte çok insanın hayatını değiştireceğimize inanıyorum. Yeter ki el uzatılsın. Yoksul bir aileyi sevindirmek kadar mutluluk verici ne olabilir ki?"
Pervin METİN / MERKEZ Emel Eresen
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|