|
70'lerden çıkagelen şarkıcı ÖMÜR GÖKSEL
|
|
Geçen yüzyılın pop müziğini gönül macerası gibi yaşayanlar, anılarını Göksel'in CD'leri ile tazeleyebilir. Sanatçıyı çok özel bir gecede dinlemek büyük bir keyifti.
Bir başka hayatta belki müzisyen olmak isterdim. Tuşlarından billur seslerin yayıldığı bir piyanonun başına geçebilmek... Ya da bir küçük mikrofondan yüzlerce, binlerce insana doğru yayılan bir şarkıyla gönülleri fethetmek... Kim bilir belki de gençlik yıllarımda düşlediğim gibi bir caz yorumcusu olabilmek... Bu açıdan, müziğe adanmış yaşamları kıskançlıkla izlerim, tüm müzikçileri gönül dostlarım sayarım. Bunlardan biri de Ömür Göksel'dir. O da Türk popunun 60 sonları ve 70'li yıllardaki patlamasında, yumuşak sesi, duygulu şarkıları ve kusursuz yorumuyla gönüllere taht kurmuş adlardandır. Ama sonra, Göksel biraz kendisini unutturmuştur. Müziği bıraktığı için değil... Tam tersine, tüm yaşamını müziğe adadığı için... O, aldığı tekliflerin peşinden önce bir yıl Los Angeles'ta, sonra tam 14 yıl Almanya'da Dusseldorf- Hilton'da şarkı söylemiş, bir yıl da Milano- Hilton'da sahne aldıktan sonra ülkesine dönmüştür. Ama bu 17 yıllık uzaklaşma, bize onu biraz unutturmuştur. Sanatçı da bunun bilincinde. "Ne Şurup-Şeker Şarkılardı Onlar" kitabımda ondan sadece bir cümleyle söz etmeme kırıldığını belirtiyor ama hemen sonra ekliyor: "Ama kabahat bizde. Çok uzun zaman uzaklarda kaldık". Ve Ömür, o "tek cümle"ye rağmen, kitabı satır satırına okuyup takdir eden bir sanatçı oldu ve hayatıma girdi. Önce bana eski Amerikan standartlarını başarıyla okuduğu, piyasaya çıkmamış özel bir CD yolladı. Ardından da, bunca yıl sonra yeni çıkan iki CD"sini. "Bir Ömür", onun "Sevemem Artık", "Yanıyorum", "İçki Sigara", "Tiryaki" gibi eski hitlerinin yeni yorumlarını içeriyor. "Meydan Okuyorum Yıllara" ise hemen tümüyle onun bestelerinden oluşan yeni bir albüm. Aralarında "Sevemem Artık"ın İngilizce adıyla yeni yorumu var: "I Love You Baby". O "Sevemem Artık" ki, yakın yıllarda Galatasaray camiasınca "I Love You Hagi" haline getirilip statlarda söylenmişti.
OH-LA-LA GECESİNDE Ve ben Ömür Göksel'i dinledim geçen hafta... Fransız Sokağı'nda yeni açılan Oh-La-La adlı restoranda, özel bir gecede... Beyoğlu'nda bir Fransız rüzgarı estiren bu çok sevimli sokağın en aşağısında, sağ köşedeki bu restoranı sevgili Solmaz Sporel açtı. O Solmaz Sporel ki, yıllarca İstanbul radyosunda programcılık yaptıktan sonra, halkla ilişkilere geçti; en son Hyatt Regency'de çalıştı. O Solmaz Hanım ki, müzik zevkimizin oluşmasında önemli katkıları olan unutulmaz DJ Aykut Sporel'in eşidir; bana, bize artık yaşamayan sevgili Aykut Bey'den kalan bir armağandır. Ve o gece o mekanda nasıl düzeyli bir kitle vardı... Bu güzel, zarif, şık, üstelik her yerde rastlamadığınız, televole gecelerinde göremediğiniz insanlar nereden çıkmışlardı? Çoğu Ömür Göksel'in yakın dostlarıydı. Sanatçı Modalı'ydı, bir kısmı Moda cemaatiydi. Göksel Galatasaraylı'ydı, kulübün yönetim kurulundaydı. Demek bir bölümü oradan dostlardı. Ayrıca durmak bilmez Göksel, Kadıköy Belediye Meclisi Üyesi olup Eğitim- Kültür ve Gençlik-Spor komisyonlarının başkanıydı. Bir bölüm dost da oradandı.
ALBÜMÜNÜ BULURSANIZ ALIN Ve böylece harika bir gece geçirdik. Restoran mutfağıyla, servisiyle, ambiyansıyla çok iyiydi öncelikle... Ömür Göksel ise, yıllar yılı süregelen kulüp şarkıcılığıyla kalabalığa seslenmesini, onu avucunun içine almasını çok iyi biliyordu. Unutulmaz caz klasikleri, İngilizcesi kadar iyi bir İspanyolca ile söylediği "Historia da un Amor" tarzı parçalar... Ve daha sonra, aralarında kendi hitleri bulunan Türk popu klasikleri... Hepsini mükemmel bir yorumla söylüyordu Ömür... Ve bizleri anılardan oluşan bir tülün içine götürüp bırakıyordu. Ömür Göksel hayatında müzikten başka şeye yer vermemiş, hep ve hala sanatla iç içe yaşayan bir gönül ve kültür adamı. Keşke onu o hareketlibereketli 70'li yıllarda tanısaydım... Neyse, geç olsun da güç olmasın. Ne yazık ki Oh-La-La'daki gece bir kerelikti, orada veya başka bir yerde düzenli olarak söylemiyor. Ama bir fırsatını bulursanız onu dinleyin veya albümlerini alın... Bu albümler belki listelere girmez, 'rocker' yazarlar onlardan söz etmez. Hatta mağazalarda bile zor bulunur. Ama, geçen yüzyılın pop müziğini bir büyük gönül macerası gibi yaşamış olanlar, o eşsiz besteleri, o unutulmaz melodileri hala güzel bir anı gibi saklayanlar, Ömür Göksel'i de, müziğini de çok iyi anlayıp seveceklerdir. Hiç şüpheniz olmasın...
|