Abizaid burada PKK sandıkta
CENTCOM Komutanı John Abizaid'in Türkiye gezisinde "İran", "İncirlik" ya da "asker talebi" gibi gizli bir gündem arayanlar yanılıyor. Üst düzey bir Amerikalı yetkilinin tabiriyle Abizaid "büyük resim" için buradaydı. Yani? Yani "PKK ötesi" Irak ve Afganistan konusunda ne zamandır aksayan askeri diyalogu yeniden tesis etmek, Irak'taki seçimleri anlatmak ve seçim sonrası "şiddet ve kaosun devam edebileceği" konusunda Ankara'yı hazırlamak. Ziyaretçinin kişiliği önemli. Lübnan asıllı CENTCOM komutanı, şu an dünyanın en güçlü ve en güçsüz askeri lideri. Birkaç ay önce bir araya gelen Türk ve Amerikan askeri makamları, dürüst bir yüzleşme sonrasında 1 Mart tezkeresiyle zayıflayan Türk-Amerikan ittifakının en "kırılgan" halkalarından birinin CENTCOM-Ankara diyalogu olduğuna karar vermişti. Nedeni basit. TSK'nın asıl tanıdığı ekip, yıllardır NATO çerçevesinde ABD'nin Avrupa Müşterek Komutanlığı (EUCOM). Oysa 11 Eylül sonrası global terörle mücadele çerçevesinde, Afganistan ve Irak'tan sorumlu olan CENTCOM. Bu komutanlık, Türkiye'nin geçmişten gelen hassasiyetlerine daha az duyarlı; PKK konusunda son derece isteksiz; 1 Mart tezkeresi nedeniyle Ankara'ya pervasız. İşte tüm bunlardan dolayı CENTCOM'un tepesindeki ismin Ankara temasları önemli. Son dönemde Ankara'dan geçen Amerikalılar, sembolik bir jestle sivilleşen yeni MGK'ya da uğruyor. Dün Abizaid'in üç durağından biri de MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan oldu.
Dışişleri ve MGK'daki görüşmelerde bölgesel sorunlardan Irak'ın geleceğine kadar birçok konu masaya yatırıldı. Amerikalılar, 30 Ocak'ta yapılacak Irak seçimlerinde Sünni katılımı düşük olursa, Türkiye'nin itiraz edeceğinden, seçimlerin "gayrimeşru" olduğu imajı oluşacağından korkuyor. Bu yüzden görüşmelerde karşılıklı olarak "İnşallah seçim sonrası iyi olur" havası hakimdi. Dışişleri Bakanı Gül'ün, bir haftadır söylemekte olduğu ve dün de Abizaid'e yinelediği "Irak'ta seçimler zamanında yapılsın ve tüm kesimlerin katılımıyla olsun" sözleri, işte bu sebeple Amerikalılar için tatlı bir melodi gibi. Ama seçimler ve seçim sonrası ortam oldukça kaygı verici ve bunu bilmeyen yok. Irak denkleminde PKK'nın yeri, Washington'un öncelik listesinde çok aşağılarda. Dünkü temaslarda Amerikalılar PKK ile mücadeleyi Bağdat'taki çiçeği burnunda Irak hükümetine havale etti. Şaka gibi. Iraklılardan bu konuda umut olmadığı ortada.
O kadar ki, PKK ayrı bir parti adıyla 30 Ocak'taki Irak seçimlerine bile katılıyor! Kısacası bu aralar sessiz de olsa PKK Türkiye için askeri ve siyasi bir sorun olmaya devam ediyor. "Büyük tablo" derseniz, Ankara bir yandan köktendinci Şii iktidardan, diğer taraftan Irak'ta seçim sonrası (muhtemel) bir iç savaş ya da Sünni-Şii çatışmasının Kuzey Irak'ın kopuşunu (ve dolayısıyla Kürt devletini) hızlandıracağından kaygılanıyor. Resmi ağızlara göre, bu iki senaryo arasında ikincisi, "kötünün kötüsü." Tüm bunları alt alta koyunca Türk- Amerikan diyalogunun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Daha masada çözümlenmemiş çok mesele var!
|